Dışı siyah içi beyaz

tarafından **Rıza ZELYUT** 2009-01-22, 09:35

Dışı siyah içi beyaz
Üç gün boyunca dünya Obama
ile oyalandı. Sanki Amerika'ya başkan seçilmiyor da dünyaya yeni bir
peygamber geliyordu. Artık, dünya daha güzel olacaktı. Amerika da
bildik 'Çirkin Amerika' olmaktan çıkacak, 'Güzel Amerika' haline
gelecekti.
Amerikanperestler bu olayı öyle büyüttüler ki; ileride
duvara tosladıklarında ne yapacaklar çok merak ediyorum.
Amerikanofillerimizden Cengiz Çandar, dün Radikal'daki köşesinde, '21.
Yüzyıl dün başladı' diye yazıyordu. Efendim; bir Zenci'nin ABD'de
başkan seçilmesi; dünyanın yaşadığı en önemli olay imiş.
Gerçekten
de Amerikalılar dünyayı yönetmekte hala bir numaralar. Bunu, sadece
güçlü ordularıyla değil, diğer ülkelerdeki kamuoylarını Cengiz Çandar
gibi adamlarla kandırarak başarıyorlar.
Barack Obama seçimi kazandığında yazmıştım; bir kez daha hatırlatıyorum:
Yeni
ABD Başkanı ile giden arasındaki farkı fazla abartanlar hayal
kırıklığına uğrayacaklar. Obama; dışı siyah, içi beyaz olan bir
seçkindir. Amerikan derin devleti; ABD'nin kimliğini tespit etmiştir.
Bu kimlik; 'BAP' olarak şifrelenebilir: Beyaz-Anglosakson-Protestan...
Bu
temel tespit, bizim vehmimiz değil; Amerika'ya yön veren
stratejistlerin görüşüdür. Örneğin, Zibigniew Brzezinski, diyor ki:
'Amerikan toplumunu biçimleyen; Beyaz-Anglosakson-Protestan kültürüdür.
Bu değerlerin yıpratılmasına ABD izin vemez.'
Öte yandan; Amerika'da
250 kadar etnik gruptan insanlar yaşıyor. İşte Amerika, bu farklı
kimlikleri; tek bir kab içinde eriterek ondan tek bir ulus (millet)
yaratıyor. Belirtelim ki ABD'de BAP kimlikli nüfus kadar da İspanyol
kökenli nüfus yaşıyor ama onların kimliği asla başat hale getirilmiyor.
Beyaz-Anglosakson-Protestan
kimlikli (Batı Avrupa-İngiliz kökenli) insanların elindeki ABD'de
Barack Obama'nın başkan seçilmesi; Zencilerin etnik ayrışmasına doğru
bir genişleme değil; tam aksine onların da tek torba içinde eritilme
politikasının sonucudur.
Hatırlatıyorum: Obama, seçimde Zenci
kimliğine asla vurgu yapmamış ve Amarikalı olmayı yüceltmiş ve millet
kavramını öne çıkartmıştır. Bu nedenle; Obama'nın derisinden yola
çıkarak onun etnik kimliğini Türkiye'de, etnik ayrımcılığın zaferi
haline getirmeye çalışanlar; konuyu yüzde yüz çarpıtmaktadırlar.
Elbette;
seçimin küresel yüzü de var: Çirkinleşen Amerikan imajının Obama ile
makyaja tabi tutulduğunu anlamak gerekiyor. Küresel sermayenin tıkanan
damarları, Obama neşteri ile açılacaktır. Ayrıca Afrika'ya giren Çin'in
karşısına ABD, Obama imajı ile dikilecektir. Yeraltı madenlerinin daha
tam kullanıma açılmadığı siyah kıtada önümüzdeki yıllarda yoğun bir
Çin-ABD mücadelesi görmeye hazır olalım.
Ben; Obama'nın dünyada
barışa katkı konusunda da bekleneni veremeyeceği iddiasındayım. Bunun
en açık örneği, İsrail karşısındaki pısırık tutumudur. Yemin
törenindeki konuşmasında; 'Yumruğumuzu sıkarız' biçimindeki cümleciği
herkesin dikkatinden kaçtı ama o sözü ile Obama; Bush'un devamı bir
sezar olmaya hazır olduğunu da dile getirmiş oldu.
Kendinizi
kandırmayın... ABD devleti; kendi işine gelmeyen birisini başına
geçirtmeyecek kadar derin bir yapılanmanın ürünüdür. Ve Obama da o
derin devletin en halis adamlarından birisidir.
Amerikan bayrağını,
ordusunu, milletini bu kadar yücelten bir liderin benzeri bizde
olsaydı, 'Faşist, ırkçı!' diye yüksek perdeden suçlanacağını söylesem,
yanlış mı yazmış olurum...

BAŞBAKAN'IN DOĞRULARI
Başbakan Erdoğan'ın Avrupa gezisinde yaptığı konuşmalar, Türkiye'de farklı yorumlara neden oldu.
Gerçekçi olursak:
* Kıbrıs sorununda Türkiye'nin tarihsel görüşüne açıkça sahip çıkarak ordumuzu işgalci göstermeye kalkışanları paylaması...
*
İran ile ilişkilerimizi dondurmamızı isteyenlere; 'Türkiye kabile
değil, büyük devlettir; kararlarını kendisi verir.' diye cevap vermesi,
doğru bir duruştur.
Bu tavrın sürmesi; hem kendisini hem Türkiye'yi büyütecektir.

Sitemize hoş geldiniz sayın

Misafir

Dışı siyah içi beyaz

Dışı siyah içi beyaz