Tom Amca'nın Kulübesi'nden Beyaz Saray'a
1 sayfadaki 1 sayfası
Tom Amca'nın Kulübesi'nden Beyaz Saray'a
Tom Amca'nın Kulübesi'nden Beyaz Saray'a
Barack Hussein Obama, ABD’nin 44’üncü Cumhurbaşkanı! Adı bile, bir
zamanlar “Beyaz, Anglosakson ve Protestan” olmakla övünen ülkeye
yabancı. Galiba, bir tek Protestan oluşu var. Ama babası Hussein’in
Müslüman olduğu söyleniyor! Müthiş bir “macera”; hem Obama için, hem
Amerika, hem de dünya için!
“Tom Amca’nın Kulübesi” Harriet
Beecher Stowe adlı bir Protestan vaizin 1826’da yazdığı çok satan bir
kitaptı. Yazar Amerika’nın güneyinde yaşayan köle zencilerin korkunç
durumunu anlatıyordu. Bu kitap Afrika’dan getirilen siyah köleleri
pamuk tarımının ve ticaretinin esası olarak muhafaza etmek isteyen
Güneylilerle bu ayıbı kaldırmak isteyen Kuzey’deki beyazlar arasındaki
mücadeleyi ve 1861-1865 arasında dört yıl süren kanlı iç savaşı, kardeş
kavgasını ateşleyenlerden biri oldu. Sonunda Kuzey kazandı, Güney
mağlup oldu ve Başkan Abraham Lincoln’ün “Kölelere özgürlük
beyannamesi” yürürlüğe girdi... Girdi ama travması sürdü ve siyah-beyaz
ayrımcılığı son yıllara kadar Güney’de devam etti!
1954’te
Washington’a ilk gittiğimde bana “Bir gün bir zenci Beyaz Saray’a
geçecek” deselerdi, alay ediyorlar derdim. O yıl Washington
İstasyonu’nda tren beklerken oradaki bir kahveye girmiştim. Orada
oturanların zenci olduklarını fark etmedim bile... Hepsi teker teker
bana geldiler ve ellerimi sıkarak teşekkür ettiler. Meğer zenciler
beyazların mekânlarına kesinlikle alınmaz, bir beyazın siyahlara mahsus
yerlere girmesi yadırganırken benim o mekâna girmem zenciler tarafından
şükranla karşılanmıştı.
Evet şimdi “Siyah” Obama Beyaz Ev’de. Ama
Beyaz Ev Siyah Ev olmadı. Bu mücadele üstü kapalı olarak devam edecek,
yeni tehlike ve acılarıyla! Aşırı ayrımcılar bu değişimi kolay kabul
etmeyecekler!
Obama bir süredir Amerika’da uygulanan “pozitif
ayrımcılığın” ürünü. Bu ayrımcılıkla siyahlara eğitimde, iş alanında ve
devlet kurumlarında özel imtiyazlar verilmiş, hatta Beyazlardan fazla
terfi ettirilmişti.
Bizim liboşlar Türkiye için bundan ders
çıkarmaya çalışacaklar. Ne var ki bu pozitif uygulama adı konmasa bile
Osmanlı’da ve Türkiye’de her zaman vardı. Kürt asıllı cumhurbaşkanları,
başbakanlar, bakanlar ve generaller vardı ve bu hiçbir zaman
yadırganmadı. Ta ki Kürtlere negatif ayrımcılık yapılana kadar!
Tayfun
Talipoğlu kardeşim bana bir şey anlattı. Manisa’da sakinleri tamamen
siyah olan bir köy varmış. Osmanlı döneminde buraya gelen Sudanlılar
kurmuşlar. Bu köyün muhtarı Talipoğlu’na “Aynaya bakmasam zencı
olduğumu fark etmeyeceğim” demiş... Bizde şimdi insanlar adeta zorla
“aynalara” baktırılıyorlar!
Obama’yla ABD politikaları değişir mi?
Türkiye siyaseti değişir mi? Bana göre Obama şimdi Türkiye hakkında terör
ile mücadele hususunda pozitif şeyler söylese de, üslup ve taktikler
değişse de esas siyaset, milli ve evrensel siyaset kolay kolay
değişmez. Çünkü orası Türkiye değil!
Barack Hussein Obama, ABD’nin 44’üncü Cumhurbaşkanı! Adı bile, bir
zamanlar “Beyaz, Anglosakson ve Protestan” olmakla övünen ülkeye
yabancı. Galiba, bir tek Protestan oluşu var. Ama babası Hussein’in
Müslüman olduğu söyleniyor! Müthiş bir “macera”; hem Obama için, hem
Amerika, hem de dünya için!
“Tom Amca’nın Kulübesi” Harriet
Beecher Stowe adlı bir Protestan vaizin 1826’da yazdığı çok satan bir
kitaptı. Yazar Amerika’nın güneyinde yaşayan köle zencilerin korkunç
durumunu anlatıyordu. Bu kitap Afrika’dan getirilen siyah köleleri
pamuk tarımının ve ticaretinin esası olarak muhafaza etmek isteyen
Güneylilerle bu ayıbı kaldırmak isteyen Kuzey’deki beyazlar arasındaki
mücadeleyi ve 1861-1865 arasında dört yıl süren kanlı iç savaşı, kardeş
kavgasını ateşleyenlerden biri oldu. Sonunda Kuzey kazandı, Güney
mağlup oldu ve Başkan Abraham Lincoln’ün “Kölelere özgürlük
beyannamesi” yürürlüğe girdi... Girdi ama travması sürdü ve siyah-beyaz
ayrımcılığı son yıllara kadar Güney’de devam etti!
1954’te
Washington’a ilk gittiğimde bana “Bir gün bir zenci Beyaz Saray’a
geçecek” deselerdi, alay ediyorlar derdim. O yıl Washington
İstasyonu’nda tren beklerken oradaki bir kahveye girmiştim. Orada
oturanların zenci olduklarını fark etmedim bile... Hepsi teker teker
bana geldiler ve ellerimi sıkarak teşekkür ettiler. Meğer zenciler
beyazların mekânlarına kesinlikle alınmaz, bir beyazın siyahlara mahsus
yerlere girmesi yadırganırken benim o mekâna girmem zenciler tarafından
şükranla karşılanmıştı.
Evet şimdi “Siyah” Obama Beyaz Ev’de. Ama
Beyaz Ev Siyah Ev olmadı. Bu mücadele üstü kapalı olarak devam edecek,
yeni tehlike ve acılarıyla! Aşırı ayrımcılar bu değişimi kolay kabul
etmeyecekler!
Obama bir süredir Amerika’da uygulanan “pozitif
ayrımcılığın” ürünü. Bu ayrımcılıkla siyahlara eğitimde, iş alanında ve
devlet kurumlarında özel imtiyazlar verilmiş, hatta Beyazlardan fazla
terfi ettirilmişti.
Bizim liboşlar Türkiye için bundan ders
çıkarmaya çalışacaklar. Ne var ki bu pozitif uygulama adı konmasa bile
Osmanlı’da ve Türkiye’de her zaman vardı. Kürt asıllı cumhurbaşkanları,
başbakanlar, bakanlar ve generaller vardı ve bu hiçbir zaman
yadırganmadı. Ta ki Kürtlere negatif ayrımcılık yapılana kadar!
Tayfun
Talipoğlu kardeşim bana bir şey anlattı. Manisa’da sakinleri tamamen
siyah olan bir köy varmış. Osmanlı döneminde buraya gelen Sudanlılar
kurmuşlar. Bu köyün muhtarı Talipoğlu’na “Aynaya bakmasam zencı
olduğumu fark etmeyeceğim” demiş... Bizde şimdi insanlar adeta zorla
“aynalara” baktırılıyorlar!
Obama’yla ABD politikaları değişir mi?
Türkiye siyaseti değişir mi? Bana göre Obama şimdi Türkiye hakkında terör
ile mücadele hususunda pozitif şeyler söylese de, üslup ve taktikler
değişse de esas siyaset, milli ve evrensel siyaset kolay kolay
değişmez. Çünkü orası Türkiye değil!
Altemur KILIÇ- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 139
Yaş : 100
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz