ORADA KİMSE VAR MI?..
1 sayfadaki 1 sayfası
ORADA KİMSE VAR MI?..
ORADA KİMSE VAR MI?..
Türkiye’nin yaşadığı süreçte, “Bugün ne yazayım” diye düşünürken; “yazdık da ne oldu ki?” dedim, kendi kendime.
Baktım ki, herkes kör, herkes sağır.
Sağır deyince; AKP Hükümeti’nin vatandaşlığını iade ettiği Nazım Hikmet’in “Kerem Gibi” şiiri aklıma geldi.
Nazım Hikmet, 79 yıl önce 1930’da, şöyle diyordu:
“Hava kurşun gibi ağır!
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum...”
* * *
Sözünüz, dinleyecek kulak, görecek göz olduğu zaman anlamlıdır.
Yoksa, tarih sayfalarında “çağında anlaşılamamış uyarıcılar, aydınlar” arasında yerinizi alırsınız.
Yine bir umutla, yıllar önce yazdığım bir yazımı gözlere, kulaklara ve bilinçlere sunuyorum.
* * *
Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş.
Ancak,
öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir
şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan
aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal
aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz
sürüsüne yanaşmış.
“SUÇ HEP O SARI ÖKÜZ’DE...”
Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
“Saygıdeğer
öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum
bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini
isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz’de. Onun rengi
sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı
başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve
saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz
kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.”
Boz Öküz ve heyeti bu
sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı
Öküz’ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama
kimseye derdini anlatamamış.
“AFERİN SİZİ KUTLARIZ!”
Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk’u istemişler:
“Gördünüz
mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak,
şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak
görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için
kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu
bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim.”
Boz
Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk’u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı
çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.
“NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?”
Bu olay
sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler
zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden,
doğrudan müdahale ederek, “Verin bize şunu, yoksa karışmayız” demeye
başlamışlar.
Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz
Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, “Ne
oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar
güçlüydük” diye sormuş.
Boz Öküz, Benekli Öküz’ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli “Biz” demiş, “Sarı Öküz’ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..”
* * *
Bir yalan, uzun bir süre yeterince tekrarlanırsa, sonunda gerçekmiş gibi algılanırmış..
Topal aslan, Boz Öküz, Benekli Öküz ve asıl “Sarı Öküz” öyküleri devam ediyor...
ORADA KİMSE KALDI MI?..
Yıllar önce böyle yazmıştım. ( “Ey Türk İstikbâlinin Evlâdı” kitabımda var.)
Bugün, Türkiye’de muhalifler korkutulup, susturulurken söyleyecek söz kaldı mı?..
Türkiye’nin yaşadığı süreçte, “Bugün ne yazayım” diye düşünürken; “yazdık da ne oldu ki?” dedim, kendi kendime.
Baktım ki, herkes kör, herkes sağır.
Sağır deyince; AKP Hükümeti’nin vatandaşlığını iade ettiği Nazım Hikmet’in “Kerem Gibi” şiiri aklıma geldi.
Nazım Hikmet, 79 yıl önce 1930’da, şöyle diyordu:
“Hava kurşun gibi ağır!
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum...”
* * *
Sözünüz, dinleyecek kulak, görecek göz olduğu zaman anlamlıdır.
Yoksa, tarih sayfalarında “çağında anlaşılamamış uyarıcılar, aydınlar” arasında yerinizi alırsınız.
Yine bir umutla, yıllar önce yazdığım bir yazımı gözlere, kulaklara ve bilinçlere sunuyorum.
* * *
Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş.
Ancak,
öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir
şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan
aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal
aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz
sürüsüne yanaşmış.
“SUÇ HEP O SARI ÖKÜZ’DE...”
Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
“Saygıdeğer
öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum
bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini
isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz’de. Onun rengi
sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı
başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve
saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz
kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.”
Boz Öküz ve heyeti bu
sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı
Öküz’ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama
kimseye derdini anlatamamış.
“AFERİN SİZİ KUTLARIZ!”
Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk’u istemişler:
“Gördünüz
mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak,
şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak
görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için
kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu
bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim.”
Boz
Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk’u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı
çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.
“NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?”
Bu olay
sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler
zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden,
doğrudan müdahale ederek, “Verin bize şunu, yoksa karışmayız” demeye
başlamışlar.
Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz
Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, “Ne
oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar
güçlüydük” diye sormuş.
Boz Öküz, Benekli Öküz’ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli “Biz” demiş, “Sarı Öküz’ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..”
* * *
Bir yalan, uzun bir süre yeterince tekrarlanırsa, sonunda gerçekmiş gibi algılanırmış..
Topal aslan, Boz Öküz, Benekli Öküz ve asıl “Sarı Öküz” öyküleri devam ediyor...
ORADA KİMSE KALDI MI?..
Yıllar önce böyle yazmıştım. ( “Ey Türk İstikbâlinin Evlâdı” kitabımda var.)
Bugün, Türkiye’de muhalifler korkutulup, susturulurken söyleyecek söz kaldı mı?..
Hulki CEVİZOĞLU- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 46
Yaş : 66
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz