Katilden şahit imal etmek

tarafından **Rıza ZELYUT** 2009-01-24, 09:34

Katilden şahit imal etmek
İşadamı Üzeyir Garih 2001 yılında Eyüp Mezarlığı'nda gerçekleştirilen
bir saldırı sonucu öldürüldü. Vücuduna 11 bıçak darbesi isabet eden
Garih'in öldürülmesi olayı ile ilgili açılan davada katil zanlısı Yener
Yermez, 8 Kasım 2002 günü müebbet hapse mahkum edildi.
Katil
Yener Yermez, cezaevinden 24 Aralık 2008'de Yeni Şafak yazarı Fehmi
Koru'ya bir mektup yollayıp cinayeti kendisine birilerinin bir buçuk
milyon dolar vaat ederek işlettiklerini ileri sürdü. Yermez'in avukatı
Mustafa Yalçınkaya da bu yönde açıklamalar yaptı. Bunun üzerine,
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz işe el attı. Savcı Öz, Yermez'i Adalet
Bakanlığı'ndan alınan özel izinle sorgulamaya başladı. İfadesi alınan
ve yer gösteren Yener Yermez daha sonra kaldığı hapishaneye götürüldü.
Bunda ne var demeyin?
Yener Yermez bir ruh hastası, adi katil...
Ülkenin tanınmış bir ismini bıçakla delik deşen eden bu adamın sözüne güvenilir mi?
Eğer;
buradan Ergenekon şüphelilerini suçlayacak bir netice elde etmeyi
düşünürseniz; katilin sözünü neredeyse ayet yerine kor, yüceltirsiniz...
Nasıl olur bu kullanma?
Bu
katile, birileri, 'Sen, şöyle şöyle ifade vermeyi kabul et; savcılık da
senin suçunda indirim istesin. Zaten bundan sonra hapishanede krallar
gibi yaşarsın...'
Yener Yermez denilen adamın bunca yıl susup
Ergenekon operasyonları başladıktan sonra konuşmak istemesi; bende bu
şüpheyi uyandırdı. Hele hele işin içine Ergenekon savcılarının girmesi;
bu kuşkumu iyice kuvvetlendirdi.
Herkes bilsin ki bir caninin yıllar sonra vereceği ifadeye güvenilemez. O ifade ile başka insanlara yönelik operasyon yapılamaz.
Yapılırsa ne olur?
Hukuki değil siyasi bir dava yürütülmüş olur.
Eğer böyle bir oyun kuruluyor ise, kamuoyu bunu afyon tanesi gibi yutmayacaktır.
***
17
Mayıs 2006'da Alparslan Arslan adlı bir psikopat, Danıştay 2.
Dairesi'ni bastı ve yargıçlara kurşun yağdırıp birisini öldürdü. Arslan
ve yardımcıları yakalanıp yargılandılar. Son duruşmada, sanıklardan son
sözleri soruldu. Sanık Alparslan Arslan, diğer sanıkların olayla
ilgilerinin bulunmadığını söyledi, 'Türkiye'de şeriatın ilan edilmesini
istiyorum' dedi.
Bunların Cumhuriyet Gazetesi'ne de bomba
attıkları tespit edildi. Katil Alparslan Arslan'a yardım edenlerden
Osman Yıldırım da ceza aldı. Bu kişi daha sonra bombaları Muzaffer
Tekin'den aldıklarını söyledi. Ergenekon'dan tutuklu olan Muzaffer
Tekin ise 'Osman Yıldırım`ın verdiği 5 ifadenin hiçbirisinin gerçeği
yansıtmadığı, Danıştay baskınından ceza almasının önlenmesi için
savcılarla birlikte çalışma yaptığı görülmektedir` dedi.
Peki ne oluyor, bu dengesiz tipten şahit imal edilerek büyük bir davaya hukusal elbise mi giydirilmek isteniyor?
***
Son
dalga operasyonda gözaltına alınan askerlerin ve polisinlerin durumu da
düşündürücü. Bu operasyonda dayanak olan belgelerin daha önce
tutuklanan eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin'den sağlandığı iddiası
gazetelere yansıdı.
Hatırlayınız: İbrahim Şahin tutuklandıktan
sonra, şurada burada silahlar ve patlayıcılar da bulunmuştu. Polis, bu
silah bulma işine giderken; TV yayın araçlarını çağırmış; sanki davul
zurna eşliğinde gelin almaya gidiyormuş gibi; silah bulmaya gitmişti ve
bulmuştu da...
Demek ki İbrahim Şahin'den bazı bilgiler aldılar.
Ne karşılığı?
İbrahim
Şahin için eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın ne dediğini burada
tekrar etmek bile istemiyorum... Çünkü, tutuklu birisine vurmak benim
ahlakıma sığmıyor.
Dediğim şudur: Eğer İbrahim Şahin'den de tanık
imal edeceklerse; o da hiç işe yaramaz. Çünkü artık ondan da tanık
olmaz. Onun tanıklığı ile alınan karar belki şeklen hukuka uyar ama
vicdan mahkemesinde işleyen hukuka hiç uymaz.

Sitemize hoş geldiniz sayın

Misafir

Katilden şahit imal etmek

Katilden şahit imal etmek