DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kılıçdaroğlu kazanabilir!

Aşağa gitmek

Kılıçdaroğlu kazanabilir! Empty Kılıçdaroğlu kazanabilir!

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2009-01-27, 11:08

Kılıçdaroğlu kazanabilir!


İstanbul Belediye Başkanlığı için CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday göstereceği
aşağı yukarı biliniyordu. Ama ben Kemal Derviş adı üzerinde de
duruyordum. Açıklamadan birkaç gün öncesine kadar ibrenin Derviş’ten
yana olduğuna daha çok ihtimal veriyordum.

Hatta bana sorarsanız
Baykal’ın aklındaki asıl ismin Derviş olduğunu, Kılıçdaroğlu’nu
“kerhen” değilse bile “çaresizlikten” açıkladığını düşünüyorum.

Gerçi aday belli artık ve üzerinde spekülasyon yapmanın bir âlemi yok. Bu nedenle gelelim Kılıçdaroğlu’nun şansına.

Bana
göre Kemal Bey’in İstanbul’da şansı yüksek. Mart ayında İstanbul
Belediye Başkanlığı’nın uzun bir aradan sonra CHP’ye geçmesi şaşırtıcı
olmamalı.

Seçim hazırlıklarının başladığı sıralarda yazdığım bir
yazıda “Bu seçimlerde oy oranlarından çok sembol haline gelmiş bazı
merkezlerin sonuçları önemli olacak” diye yazmıştım.

AKP ve
CHP’nin kale olarak gördüğü yerlerdeki seçim sonuçlarının genel sonucun
önüne geçebileceğini ileri sürmüştüm. Bu görüşüm aynen sürüyor.

AKP
iktidarından rahatsız olanlar eğer yerel seçimleri birinci aşama olarak
görürlerse AKP’nin “kale gibi” gördüğü yerlerde kaybetmesini
sağlayabilirler.

Bu şu anlama gelir: “Eğer kale gibi görülen
merkezlerde muhalefet partileri ille kendi adaylarını destekleme
saplantısından kurtulur da AKP’yi geçebilecek bir aday üzerinde
buluşabilirse, seçim sonuçları çok şaşırtıcı çıkabilir.” AKP, Ankara,
İstanbul, Adana, Gaziantep, Antalya’da kaybeder, Diyabakır ve İzmir’i
alamaz, sembol olmuş büyük ilçelerde de başarılı olamazsa ağır bir
darbe yemiş olur.

Karizması iyice çizilen AKP merkezi
iktidarda da sıkıntıya girer. Toplumsal muhalefet cesaret kazanıp
yükseleceği gibi parti içinde çatlamalar da olabilir. Bu da erken
seçime yol açabileceği gibi AKP’nin “tek başına iktidarı kaybetmesi”
ile sonuçlanabilir.

Bu durumda CHP’nin İstanbul’da, kendisine ve
AKP’ye gitmemiş olan 3 milyon 700 bin oyu hesaplayarak çalışması
gerekiyor. Son seçimlerde AKP 2 milyon, CHP 1.5 milyon oy almış
İstanbul’da. 2 milyon kişi oy kullanmamış ve 1 milyon 700 bin seçmen de
diğer partilere oy vermiş.

CHP bu 3 milyon 700 bin oydan 700 binini kendine çekebilirse İstanbul’u kazanır.
*****
Topbaş’ı yolsuzlukla eleştirmenin yararı yok

CHP
İstanbul Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu “yolsuzlukları
ortaya çıkarmasıyla” tanıyoruz. Görünen o ki Kılıçdaroğlu İstanbul’daki
propaganda faaliyetini de bu eksene oturtmayı planlıyor.

Aday
olur olmaz “Kadir Topbaş, yolsuzluk dosyalarıyla geliyorum” açıklaması
yapması da bunun açık kanıtı. Ancak bana göre Kılıçdaroğlu’nun
yolsuzluklarla işe başlaması çok doğru bir tercih değil.

AKP
belediyeleri döneminde yolsuzluklar halkı pek ilgilendirmedi. Hatta tam
tersine önemli bir halk kesimi bu yolsuzluklardan payını aldı. Bunun da
ötesinde, henüz açıklamadı ama Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyacağı
yolsuzluk dosyaları sanıyorum Kadir Topbaş’ı değil direk AKP iktidarını
ilgilendirmekte.

Çünkü şu açık bir gerçek ki İstanbul’un asıl
belediye başkanı Kadir Topbaş değil bizzat Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü
İstanbul’daki bütün büyük projelerin kararını veren kişi Topbaş değil
Erdoğan’dır. Kılıçdaroğlu’nun yolsuzluklar yerine İstanbul projelerini
anlatması daha yerinde olur.

*****
İstersen imkânsız olmaz

Ne
zamandır önümde duruyordu kitap. Ama yazılar, TV konuşmaları,
üniversite ve derneklerdeki konuşmalar derken hayli hareketli bir ocak
ayı geçirince kitabın ayrıntılarına girememiştim.

İçeriğini
biliyordum tabii de zaman bulup okuyamadım. Geçen hafta başardım ve
okudum. Hangi kitaptan mı söz ediyorum; ‘İmkansız Periler’den.

Bu
kitap yoksul ailelerden geldikleri için okuma olanağı bulamayan ama
fırsat verildiğinde herkesin önüne geçebilecek akıl, zekâ ve
çalışkanlığa sahip olan küçük kızlarımızın yürek burkan buna karşın
gelecek için umudumuzu artıran öykülerini anlatıyor.

Metro Group
üç yıl önce Hanzade Doğan Boyner’in başını çektiği “Baba beni okula
gönder” kampanyası kapsamında yoksul kız çocuklarına karşılıksız eğitim
yardımı yapmak üzere kolları sıvadı. Yurdun çeşitli yerlerindeki yoksul
kız öğrenciler bu kaynaktan yararlanarak okula gitme olanağı buldu.

Bu
projeyi daha kapsamlı hale getirmek isteyen Metro Group yöneticileri
tamamen amatör biçimde eğitim yardımından yararlanan kız çocuklarını
yaşadıkları yerde ziyaret etme ve öykülerini dinleme kararı almışlar.

Çocuklarla
yapılan söyleşilerin çok heyecan verici olması üzerine bunların bir
kitapta toplanmasına karar verilmiş. Doğan Yayıncılık da bu kitabı
basmayı üstlenmiş.

Kitaptan elde edilecek gelir de bir fonda
toplanarak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne aktarılıyor ve
böylelikle yardıma muhtaç başka çocuklar da eğitim olanağı buluyor.

Demem
o ki, elbette duyarlı insanlar eğitim için bu tür yardımları
yapıyorlar. “İmkansız Periler” kitabı bu desteklerin nasıl müthiş
sonuçlar verdiğini, yoksulluğun altında ezildiği için fırsat bulamayan
küçücük kızlarımızın “imkansızı nasıl yendiklerini” anlatıyor bizlere.
O halde “bir çocuğun eğitimini üstlenmem maddi olarak zor” diyenlere
seslenmek istiyorum.

Bu kitaptan alın bir tane. İmkânsızı
altetmenin nasıl olduğunu ve minik yüreklerin yaşama nasıl
sarıldıklarını görün ve hiç olmazsa bir kitap parası kadar katkı
sağlayın.

*****
Üç açıklama

AB
fonlarından alınan paralarla ilgili yazıma Adalet Ağaoğlu, Şerafettin
Elçi ve Atilla Yayla’dan açıklama geldi. Adalet Ağaoğlu fondan para
almadını, çalıştığı sivil toplum kuruluşunun bir proje gereği fondan
yararlandığını belirtiyor.

Şerafettin Elçi de AKP’ye destek olan görüşleri savunmadığını bildiriyor. Elçi “AKP ile yolum hiç kesişmedi” diyor.

Prof. Atilla Yayla ise AB fonlarından cebine para girmediğini, bağlı bulunduğu kuruluş adına çalışma yaptığını belirtiyor.

Bu açıklamaları sizlerle paylaşmak istedim.

*****
Dedektif

Yıldırım
Tuna’dan: Karı-koca birlikte TV’de film izliyorlarmış, filmde bir ara
kadın kendisini aldattığından şüphelendiği kocasını yakalatmak için
dedektif tutuyormuş. Adam, TV seyretmeyi bırakıp karısına dönmüş ve
“Sen” demiş, “Sen olsan böyle bir şey yapar mıydın?” Karısı “Evet”
demiş ve gayet aldırmaz bir tavırla devam etmiş: “Ama bu seni onunla
yakalatmak için değil, o kadının sende ne bulabildiğini araştırmak için
olurdu.”
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz