DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hiç dinlenmeden dinliyorlar

Aşağa gitmek

Hiç dinlenmeden dinliyorlar Empty Hiç dinlenmeden dinliyorlar

Mesaj tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2009-01-27, 11:18

Hiç dinlenmeden dinliyorlar
Önce Hürriyet’ten Oktay Ekşi’nin yazıları, ardından dün Milliyet’te
çıkan haber sonrasında sevenlerim telaşlanıp telefonumun dinlenmesi
olayını sordular.
Bir hususun altını peşinen çizmem gerekir ki bu satırların yazarı sadece bugün değil, tamı tamına 20 yıldır dinleniyor.
Hayır bu dinlenme olayı şahsıma özgü bir şey de değil.
Tarih: 1989.
Genel dinleme
Henüz 30 yaşıma basmadan Türkiye gazetesinin Ankara Temsilciliği’ne getirildim ve İstanbul’dan Ankara’ya taşındım.
İşte
temsilciliğe yeni atandığım o günlerde yakınım olan bir devlet
büyüğünden pek çok gazetenin genel yayın müdürlerinin, Ankara
temsilcilerinin ve önemli yazarlarının dinlendiğini öğrendim.
Kuşkusuz o dinlemeler bugünkü gibi özel bir amaç taşımıyordu.
Devlet sadece dünyanın her yerinde olduğu gibi haber alma bağlamında dinlemeler yapıyordu.
İşte bundan dolayıdır ki bizler zaten bu dinleme olayına çoktandır antrenmanlıyız.
Açıklıkla söylemeliyim ki bu süreç içinde başkalarının üstüne kayıtlı korsan bir telefonu edinmeyi de hiç düşünmedim.
Öyle,
çünkü dinlenmekten ürkecek bir gizemim yoktu. Dahası, edineceğim böyle
bir telefon numarasının da iki gün içinde öğrenileceğini biliyordum.
O itibarla beni arayan dostlarıma dinlenmemin aslında rutin bir şey olduğunu söyledim.
Bunları
söyledim, ama yukarıda belirttiğim gibi bugün yapılan bazı
dinlemelerin özel bir amaca, yani sindirmeye matuf olduğu da
tartışılmazdır.
Bu dinlemeyi yapanların hesabı bellidir. AKP ve
politikalarına karşı çıkıyor ve iflah olmaz bir iktidar muhalifi
iseniz hücrelerinize kadar takibe alınıp amiyane tabirle açığınız
aranıyor.
Benim başıma yakın geçmişte bu sütunu izleyenlerin malumudur, buna benzer bir şey geldi ya da getirildi.
Yaşadığım örnek
Ardeşen’den
köylüm olan İstanbul’da yaşayan bir işadamı, “Ben babanın dostuyum.
Sana bir haber ve yazı konusu ile alakalı olarak ulaşmak istiyorum”
mesajı ile bana e-mail attı. Ben mail üzerine telefonu çevirip
tanımadığım baba dostu ile konuştum ve anlatılanları inceleyerek hem
“AKP’den Kamhi’ye peşkeş mi” başlığı ile yazı, hem de TV’de program
konusu yaptım diye beni hedefe oturtmak istediler. Konu
hatırlayacaksınız Pendik sahilinde denizin 37 dönüm doldurulup üzerine
tersane kurulmasıdır. Bunu yapan da AKP’li bazı isimlerle işbirliği
yapan Hayati Kamhi’dir.
Biz AKP’nin omuz verdiği usulsüzlüğün üstüne
giderken (Ki isteyen herkes Pendik’te o sahil dolgu yağmasını gidip
görebilir) telefonumu dinleyen malum güruh, yazılarımdan rahatsız
olanlara, yani AKP zirvelerine yaranmak için buradan bir şeyler
çıkarmak istedi, ama onca çabalarına rağmen zerre bir şey ortaya
koyamadılar.
Dolayısıyla dün bunu yapanların şimdi Ergenekon
soruşturması gibi türlü ambalajlarla yine beni hedef almak
isteyecekleri elbette beklediğim bir şeydir.
Ama kendimden o kadar eminim ki cep telefonumun ne numarasını değiştiriyor ne de onu kullanmaktan vazgeçiyorum.
Bu
ülkede hukukun zerresi varsa, ki ben olduğuna inanıyorum, olmayan şeyi
var olarak gösteremezler, yani yapmadığım bir konuşmayı ve kurmadığım
bir ilişkiyi varmış gibi gösteremezler. Bunları konuştun ve işte
ilişkin diyemezler. Dolayısıyla kanunsuz zerre bir ilişkim ve bir
konuşmam olmadığı içindir ki röntgencilerin varlığını bile bile telefon
konuşmalarımı sürdürüyorum. Laf aramızda beni dinleyenlere Hasan
Celal’in yaptığı gibi “PKK’lıları, Ermeni yandaşlarını, alçakları,
kadın satıcılarını, eroincileri dinlesenize arkadaş” da diyorum...
Tabii kabahat dinleyen çocuklarda değil, o emri verenlerdedir.
Zaten
kendimize olan güvenimizdendir ki dokunulmaz olan Tayyip Erdoğan’ı her
gün kıyasıya eleştirebiliyoruz. Evimiz camdan olsaydı, yani korkacak
zerre bir hikâyemiz olsaydı Tayyip’e hiç yan bakabilir miydik?..
------------------------------
Kemal
Gürüz’ün açıklaması: “Dünkü yazınızda belirttiğiniz gibi Ahmet Hakan’a
ben Amerikancıyım demedim. CNN Türk’te açıkladım, sayın Hakan o ifadeyi
sohbetimizin özeti olarak kendisi başlığa çıkarmış. Ben Türk
milliyetçisiyim.”
+++
HİZMET İÇİN...
Hatipoğlu gelirse Topbaş zail olur mu?

Star TV’de dini programlar yapan Nihat Hatipoğlu’nu Flash TV’den
tanırım. Sevgili Nihat hoca böyle bir programı yapmak için birkaç yıl
önce Ankara temsilcisi olarak önce bana gelmiş, ben de talebi patron
Ömer Göktuğ’a iletmiş ve programın yapılması için de ısrarcı olmuştum.
İyi ki oldum. Hatipoğlu kısa zamanda müthiş bir seyirci kitlesine
ulaştı ve çok geçmedi Star TV’ye transfer oldu. Nihat hoca bugün
Star’da müthiş bir seyirci kitlesine hitap etmeye devam ediyor. Aldığım
tepkilere bakılırsa Hatipoğlu bu alanın gelmiş geçmiş en başarılı ismi.
Bu işin iksiri tartışmasız şekilde Nihat beyin samimiyeti ve gerçek bir
mümin ve de alim olmasındandır. Hatipoğlu Flash TV’den biliyorum, ki bu
programı para için yapmıyor, inancı adına hizmet için yapıyor. İşte bu
güzel adam şimdi Saadet Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi aday
adayıdır. Nihat hoca kabul eder mi bilmem ama Saadet cenahına göre
Hatipoğlu kabul ederse Kadir Topbaş zail olacaktır.„
+++
ISINIRMIYIZ...
Hutbe ile ihracat artar mı?

Bu
satırların yazarı inanç sahibidir, yani duanın gücünü bilir ve ona iman
eder. Ancak bu özelliğimize karşın AKP kontenjanından TİM Başkanı olan
Mehmet Büyükekşi’nin sözlerini okuyunca vallahi dehşete kapıldım. Ne mi
demiş AKP’li TİM Başkanı? İhracatımızı hutbeyle artıracağız buyurmuş...
Düşündüm taşındım hutbeyle dış satım arasında zerre bir bağ
kuramadım... Görüyorsunuz AKP ile kimler nelere geliyor. Söyler misiniz
bu anlayışta olan biriyle TİM yücelir ve ihracat artışı olur mu?
Sadece bu tablo bile devletin ve örgütlerinin ne hale getirildiğini ve
kimlerin kontrolüne girdiğini ortaya koyuyor. AKP çok değil, bir dönem
daha kalırsa doğalgaz yerine hutbeyle ısınma teklifleri bile gündeme
getirilecektir.
+++
BİR İDDİA...
Emre’yi FB’ye Tayyip bey mi aldırdı?
Önceki
akşam Gaziosmanpaşa’daki bir büroda benim gibi iyi Fenerbahçeli olan
eski dostlarla Trabzon maçını izledik. Devre arasında eski bir bakan
Emre’nin Fenebahçe’ye maliyetinin Güiza miktarında olduğu ve ikisinin
kulübe 80 milyon doları aşan bir yük getirdiğini açıkladı. Olur mu
olmaz mı derken ANAP patentli olan eski bakanımız, “Durun
söyleyeceklerim bitmedi, devamı var” dedi ve şunları ilave etti:
“Emre’yi Aziz beyin kafasına sokan ve hatta alın diye örtülü talimat
veren Sayın Başbakan’dır. Bunu bana söyleyen de Aziz beydir. Bir gün
Aziz beye ’Yahu başkan bu Emre’yi nereden buldun, yazık değil mi o
kadar paraya’ deyince bana, ‘Ne yapayım, Tayyip bey istedi, biz de
aldık’ dedi...” Evet Emre bağlamında seslendirilen iddia budur.
Fenerbahçelilerle spor kamuoyunun bilgisine sunarım.
Sebahattin ÖNKİBAR
Sebahattin ÖNKİBAR
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz