AKP korku devletinin polit bürosu!
AKP’nin, iktidar olduğundan bugüne korku saldığı vakıadır.
Tayyip Erdoğan, toplumda, Hitler ya da Saddam misali korkulan ve ürkülen liderdir.
Öyle çünkü insanlar artık dinleniyoruz endişesi ile telefonda bile Erdoğan’ın ismini ağzına almaktan kaçınmaktadır.
Peki bu algı ya da hüküm subjektif bir bakışın sonucu mudur?
Hayır değildir.
İnsanların Erdoğan’dan korkması için ortada yığınca örnek mevcuttur!
Mesela
Tercüman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ufuk Büyükçelebi’nin, Tayyip Bey’e
telefonda ağır sözler etmesi sebebiyle göz altına alınması.
Mesela Antalya’da Başbakan’ın konvoyuna arkadan sitemler eden bir vatandaşın sabaha kadar falakaya yatırılması.
Mesela Erdoğan’a meydan okuduğu için onun gibi onlarca örnek varken sadece Uzan Grubu’nun hedef alınıp yok edilmesi.
Mesela, “Anamızı ağlattın” diyen çiftçinin devlet güçleri tarafından günlerce muhasara altına alınıp tehdit edilmesi.
Mesela sadece damadım girecek dediği medya ihalesine hiçbir işadamı ve grubunun korkudan girememesi.
Daha bunlar gibi onlarca örnekle sabittir ki kazara Tayyip Bey’in hışmına uğrayan yerle bir oluyor.
Hele
hele adına Ergenekon denen bir operasyon ambalajı ile siyasi
muhaliflerini sindirmek istediği artık bebeklerin bile malumudur.
Evet bazıları kabul etmese de AKP ile Türkiye’de totaliter bir rejim fiilen hükümrandır.
Bu totaliter yapı yani baskıcı sistemin polit bürosu ya da A Takımının kimlerden oluştuğu herkesin malumudur.


ŞAŞIRMADIM...
Danışman barlarda, Kıbrıs Rumlarda!
Evet
sevgili okurlar, Cumhurbaşkanlığı veb sitesine göre Kıbrıs Rumlara
aitmiş. İnanmayan siteye girip rezaleti kendisi görebilir.
Düşünebiliyor musunuz; Türkiye’de devleti temsil eden bir makam bile
Kıbrıs’daki Türk varlığını kabul etmiyor. Hayır haksızlık etmiyorum;
ayinesi işse kişinin veb sitesi ortadadır. Sitede Kuzey Kıbrıs ve
şehirleri bile Türkçe isimle yer almıyor ve bütün Kıbrıs, Rumların
istediği gibi tek olarak mütalaa ediliyor... Diyeceksiniz ki bu siteyi
Cumhurbaşkanı yapmadı, kabahat onu yapanda. Hayır hayır kabahat böyle
bir site inşasını yapanları o göreve getirende. Siz işini gücünü
bırakıp her gece barda, gönlüm hovarda diyen birini devletin
tepesindeki makama basın danışmanı diye atarsanız olacağı budur. Önceki
gün de yazdık, adam her gece yaptığı bar gezmelerinden işe gidecek
vakit ve takat bulamıyor. E, böyle birinin baş olduğu yerde Kıbrıs,
elbette Rumların olur...


TEK ADRES...
Kırıkkale’de milli cephenin ortak adayı Sahir Koçak!
Mesut
Yılmaz’la Mehmet Ağar’ın Mülkiye’den sınıf arkadaşı olan deneyimli
belediyeci Sahir Koçak, 29 Mart seçimlerinde Kırıkkale’de CHP
listesinden yarışa girmesine rağmen aslında milli cephenin ortak adayı
konumundadır. Sahir Koçak’ı 20 yıla yakın zamandır tanırım. Anti
emperyalist çizgisini ve ödünsüz Atatürk milliyetçiliğini yani engin
vatanseverliğini yakından bilirim. Dolayısı ile Sahir bey Mart’ta
yapılacak seçimde sadece CHP’lilerin değil, ülke bölünmesin diyen
bütün Kırıkkalelilerin ortak adayı konumundadır. Bu itibarla
Kırıkkale’de yaşayan vatanseverler AKP’yi alaşağı etmek ve ülkeyi
emperyalizmin cenderesinden çıkarmak adına oyunu mutlaka bir yerde
bütünleştirmelidir. Eğer bu olmaz ve oylar bölünürse AKP yine aradan
sıyrılacaktır. Göründüğü kadarı ile bugünün iklimi ve tablosunda
bütünleşilecek olan yegane adres de Sahir Koçak’ın kişiliğidir...
Kırıkkaleliler parti farkı gözetmeksizin bir kereliğine ödünç olsa da
oyunu Koçak’a vermelidir... Tanıdığım Sahir Bey’in bir başka özelliği
de şehircilikteki uzmanlığıdır. Koçak 90’lı yıllarda Bayındırlık
Bakanlığı’nın stratejilerini belirleyen ekibin içindeydi. Göreceksiniz;
Sahir Koçak başkan olursa, Orta Anadolu’da modern şehirciliğin yeni bir
burcu dikilecektir...

SİNYAL VERDİ...
Ve Hisarcıklıoğlu yeni oluşuma evet diyor!
Dün
ulaştığım bir bilgiye göre uzun zamandır yeni oluşum ve de siyasete
girmeye mesafeli duran TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, artık bu
kararından vazgeçiyor. Rifat Bey TOBB’da ortak hareket ettiği
ekibine; “Ben artık TOBB’a aday olmayacağım. Siyasete giriyorum. Siz,
TOBB’a aranızdan bir başkan adayı bulun” demiş. Peki ama
Hisarcıklıoğlu politikada kimlerle mi hareket edecek? Hemen belirtelim
TÜSİAD’la... Patronların Kemal Derviş projesi, CHP’nin onu İstanbul
adayı yapmaması ile malum, akamete uğramıştı. TÜSİAD bunun üzerine
Derviş’den vazgeçerek Rifat Bey’de karar kılarak “2009 sonbaharında
erken genel seçim var. Yeni oluşum için hazırlan” mesajını iletti. İşte
bu gelişmeden sonra da Rifat Bey “Peki” diyerek TOBB’daki
arkadaşlarına ayrılma sinyallerini gönderdi.