Bedel ödemeye hazırlar konuşsun!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bedel ödemeye hazırlar konuşsun!
Bedel ödemeye hazırlar konuşsun!
Erdoğan’ın
çıkışını “kullanalım” tezimi kendilerine göre yorumlamakta ısrar
edenler, “Vay siz Başbakana destek mi” oldunuz şarkısını söylemeye
devam ediyorlar.
Devam etsinler, bunun yanında “onlardan çok
daha faza sayıda” okuyucumdan da “tezi nasıl geliştirebileceğimize” ve
“bir kalkışı” bu ülkede nasıl sağlayacağımıza dair “katkı” geliyor.
Sevgili
dostlar, bu konu hakkında bugün bir şey söylemeyeceğim. Sadece şunu
yapacağım; önümüzdeki günlerde bu köşenin arşivinden yola çıkarak
“bütün çizgimi her başlık altında tahlil eden” bir “manifesto” yazıp
sizlere aktaracağım.
Ulusalcılık, milliyetçilik, Kıbrıs,
Avrupa Birliği, ekonomi, ödediğimiz faiz, finansal gerçeklerimiz,
Güneydoğu ve diğer “ana başlıklarda” ne düşünüyorum.
Ve sizlerle “o başlıklar” altında uzun uzun tartışacağız...
Anlaşamadığımız, yanlış anlaşmakta ısrar ettiğimiz her detayı tekrar gözden geçireceğiz.
Bunu
ayrışmak veya “Ben burada haklıyım, sen burada doğrusun” demek için de
yapmayacağım; “aslında aynı şeyleri söyleyen birçoğumuzun nasıl ayrı
taraflara” savrulduğumuzu göstermek için yapacağım...
Bağımız ne
kadar zayıfmış! Aslında “bir olmakta, birlikte olmak” isteyenlerin “yan
yana durma gücü” ne kadar kolay “sabote edilebilirmiş”! Bunu göstermek
için yapacağım!
Bu noktada “Üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım,
son tutunacak dal siz de gittiniz” diyenlere bir çağrım var; beni
“takım tutar” gibi algılıyorsanız, beni unutun!
Ama bana
inanıyorsanız, gerçekten inanıyorsanız, “nokta kadar menfaat veya baskı
ile virgül kadar asla değişmeyeceğimi” biliyorsanız ve birlikte
“Sorgulayıp, senteze gidelim” diyorsanız, ben “buradayım”!
Bitirirken
son bir cümlem var; Siyasi otoriteyi eleştirdiğim için veya “inandığım
yolda, doğruyu” siyasi otorite ile paralel bile olsa söylediğim için
“karşı kutuplara” bir bedel ödeme gerekiyorsa; sonuna kadar hazırım!
Benim
“tek bir doğrum” var; Türkiye’nin menfaatleri! Ezilen, yok edilen,
olduğundan ayrı “kılınan” bu ülkenin ve halkının “ne olduğunu” en
azından sorgulaması! Rüzgar önünde bir yaprağım ama inanın o kadar
kolay uçacak bir “yaprak” da değilim!
Benim “samimi çıkışımı,
doğru bildiğim söylememi, inandığıma baş koymamı” Türk basını içinden
veya herhangi başka bir “yerden”, bana karşı kullanıp, beni yıpratmaya
çalışanlara da bir çağrım var; benimle bir derdiniz varsa, en az benim
kadar ağır bir bedel ödemeye hazırsanız, buyurun! Aksi halde “hiç
yeltenmeyin”!
Erdoğan’ın
çıkışını “kullanalım” tezimi kendilerine göre yorumlamakta ısrar
edenler, “Vay siz Başbakana destek mi” oldunuz şarkısını söylemeye
devam ediyorlar.
Devam etsinler, bunun yanında “onlardan çok
daha faza sayıda” okuyucumdan da “tezi nasıl geliştirebileceğimize” ve
“bir kalkışı” bu ülkede nasıl sağlayacağımıza dair “katkı” geliyor.
Sevgili
dostlar, bu konu hakkında bugün bir şey söylemeyeceğim. Sadece şunu
yapacağım; önümüzdeki günlerde bu köşenin arşivinden yola çıkarak
“bütün çizgimi her başlık altında tahlil eden” bir “manifesto” yazıp
sizlere aktaracağım.
Ulusalcılık, milliyetçilik, Kıbrıs,
Avrupa Birliği, ekonomi, ödediğimiz faiz, finansal gerçeklerimiz,
Güneydoğu ve diğer “ana başlıklarda” ne düşünüyorum.
Ve sizlerle “o başlıklar” altında uzun uzun tartışacağız...
Anlaşamadığımız, yanlış anlaşmakta ısrar ettiğimiz her detayı tekrar gözden geçireceğiz.
Bunu
ayrışmak veya “Ben burada haklıyım, sen burada doğrusun” demek için de
yapmayacağım; “aslında aynı şeyleri söyleyen birçoğumuzun nasıl ayrı
taraflara” savrulduğumuzu göstermek için yapacağım...
Bağımız ne
kadar zayıfmış! Aslında “bir olmakta, birlikte olmak” isteyenlerin “yan
yana durma gücü” ne kadar kolay “sabote edilebilirmiş”! Bunu göstermek
için yapacağım!
Bu noktada “Üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım,
son tutunacak dal siz de gittiniz” diyenlere bir çağrım var; beni
“takım tutar” gibi algılıyorsanız, beni unutun!
Ama bana
inanıyorsanız, gerçekten inanıyorsanız, “nokta kadar menfaat veya baskı
ile virgül kadar asla değişmeyeceğimi” biliyorsanız ve birlikte
“Sorgulayıp, senteze gidelim” diyorsanız, ben “buradayım”!
Bitirirken
son bir cümlem var; Siyasi otoriteyi eleştirdiğim için veya “inandığım
yolda, doğruyu” siyasi otorite ile paralel bile olsa söylediğim için
“karşı kutuplara” bir bedel ödeme gerekiyorsa; sonuna kadar hazırım!
Benim
“tek bir doğrum” var; Türkiye’nin menfaatleri! Ezilen, yok edilen,
olduğundan ayrı “kılınan” bu ülkenin ve halkının “ne olduğunu” en
azından sorgulaması! Rüzgar önünde bir yaprağım ama inanın o kadar
kolay uçacak bir “yaprak” da değilim!
Benim “samimi çıkışımı,
doğru bildiğim söylememi, inandığıma baş koymamı” Türk basını içinden
veya herhangi başka bir “yerden”, bana karşı kullanıp, beni yıpratmaya
çalışanlara da bir çağrım var; benimle bir derdiniz varsa, en az benim
kadar ağır bir bedel ödemeye hazırsanız, buyurun! Aksi halde “hiç
yeltenmeyin”!
Yiğit Bulut- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 61
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 5
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz