Bir düşünce iki başlı olursa

Burada düşünce deyince aklımıza elbette ki Atatürkçü düşünce sistemi geliyor. Ne yazık ki, Avrupa`da iki başlı olmuş Atatürkçü Düşünce sistemine, Türkiye`deki Atatürkçü düşüncesi de eklersek, karşımıza üç başlı bir Atatürkçü düşüncenün çıkmış olduğunu görürüz. Şimdi bu üç başlı olan düşünce sisteminin işleyebileceğini düşünebiliyor musunuz? İmkansız ! Bir düşünce üç baş...
Avrupa`da 40`ın üstünde Atatürkçü Düşünce Dernekleri var. Bunların bir kısmı merkezi Köln`de Almanya Atatürkçü Düşünce Derneği, diğer bölümü de merkezi Bielefeld kentinde Almanya Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği adı altında toplanmış durumdalar. Bir de bunlara ek olarak Avrupa Atatürkçü Düşünce Federasyonu var. Bunları “Siyam İkizleri” gibi birbirine yapışık olarak göremeyiz, çünkü her ikisi de yapışıklığın tersine bir düşünceye sırtlarını dönmüş durumdalar. Geçen haftalarda Hessen Eyaleti`deki Hessen ADD, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk`ü bir konferans vermek üzere davet etmişti ve bu toplantıda bir Türk vatandaşı tepki göstermişti. Nedeni de, konunun ağırlığının Türkiye`deki İslam üzerine idi. Bence çok doğru bir tepki idi, çünkü “Halkın Yükseliş Partisi” genel Başkanı olan konuşmacı, Avrupa`da yaşayan Türk vatandaşlarına daha önemli konularda mesaj vermesi gerekiyordu. Kendisi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi olarak İslam konusunu işleseydi, buna diğeceğimiz olmazdı. Fakat kendisi bir partinin genel başkanı hem de Haklın Yükseliş Partisi`nin...
Bir düşüncenin ikinci başı boş durur mu? Hemen kendisini Nürnberg ADD`ne davet ediyor. Herhalde burada da bu ve buna benzer konu işlenecektir.
Şimdi bu Atatürkçü Düşünce Derneklerindeki uyuşmazlığa biz göz atalım:
1989`da Ankara`da ADD adında bir dernek kuruldu ve genel merkez olarak faaliyete başladı. Ülkenin birçok yerlerinde kurulmaya başlayan ADD`ler şube olarak genel merkeze bağlandılar. Doğrusu da bu tabi ki. Fakat ne var ki, 500`e yakın şube ile merkez arasında tam olarak göze batmasa da bir uyuşmazlık var. Biri diğerinin fikrini desteklemiyor...
Avrupa`da bakalım durum nasıl: Belirtiğimiz gibi burada bir genel merkez yok, ama bunlarda Ankara`daki genel merkez bağlı görünseler de Atatürkçü Düşünce sistemi iki başlı olarak yürütülmeye çalışılıyor. Ankara genel merkezin sitesine baktığınız zaman burada” yurtiçi ve yurtdışı şubelerimiz” diye bir bölüm görürsünüz. Buraya tıkladığınızda 7 tane Avrupa ülkelerindeki ADD`leri ve bir de Almanya Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği`ni görürsünüz, ama bu birliğe bağlı olan dernekler yer almamıştır. Hani bunlar da merkeze bağlı derneklerdi?
Görüldüğü gibi gerek yurtiçi gerekse yurtdışı Atatürkçü Düşünce sisteminde bir birlik, bir dayanışma göze çarpmaktadır.
Dedik ya, bir düşünce de birlik sağlanamadığı takdirde, ortaya çok komik mantık dışı bir tutumu çıkmaktadır.
Bunun en doğru yolu; mademki bir düşünce sistemi var, yani Atatürkçü Düşünce, sistemi, o halde iki başlı veya üç başlı olmaya hiç gerek yoktur. Bütün, yurtçinde olduğu gibi, yurtdışındaki dernekler de, hemen hepsi dernek olarak merkeze bağlanırlar ve buradan yönetilir. Durum böyle olunca ne iki genel başkana ne de bir federasyona ihtiyaç duyulur. Ve en önemlisi de “nerede olursa olsun, Türk toplumuna bu düşünce sistemi, tek elden çıkmak şartı ile anlatılmaya çalışılır.
Aksi takdirde, iki veya üç başlı Atatürkçü Düşünce sistemi, görüldüğü gibi, topluma yayılma şansını kaybeder.

Dr. Yüksel Cavlak