Bizim Kahve
Dernekler ne amaçla kurulur?

Dernek diyince, akla belirli bir amacı gerçekleştirmek için kurulan yasal bir topluluk akla gelir. Diğer derneklerde olduğu gibi, Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) de bu amaçla 1989`da kuruldu. Neden kuruldular? Belirli bir amacı gerçekleştirmek için. İnternette iki yazı dikkatimi çekti:
1. ADD sadece düzenleyici bir kuruluş değildir. Neymiş? Katılımcıymış…
2. Bizim örgütlerimiz profesyonel eylem örgütleri değiliz.
3. Biz kendi yaşamımızı sürdürmeye çalışan insanların.
4. Bizi kimse suistimal etmemelidir.
5. derlenip toparlanan devrimci anlayış yeniden bir araya gelmedikçe bugün yaşadığımız gibi operasyonlarla bütün alanlarda yıpranacak ve sonunda Atatürk Cumhuriyetini kendi ellerimizle teslim edeceğiz...
Şimdi düzenli bir kuruluş olmadıktan, profeyonel eylem örgütleri olmadıktan, bir araya gelerek toparlanmadıktan sonra ,auıptır sorması, neden kuruldu mu ADD`ler?
Hiç bir kimsnin ADD`lerden, sokaklara çıkın ortalığı karıştırın diye bir iddiası yoktur. ADD`lerden beklenenler olumsuzluklara tepki göstermek ve her şeyden önce bulundukları bölgelerde insanları sadece bayram kutlamarında değil,her konuda bilgilendirmektir.
Yazısını şu tümceyle kapatıyor:
“Şimdi söyleyeceğim çok önemlidir:” Lütfen Atatürk adına ahkâm keseceğimize önce O'nu yeniden okuyalım. Ver gerçekten doğru olarak öğrenmeye çalışalım...
Bence asıl sorunumuz BUDUR...”
Biz ve bizim gibi düşünenler de bunu anlatmaya çalışıyor yıllardır. ADD`lerin esas sorunu burada yatıyor. Sizler öğrenin bizlere öğretin !...
İkinci yazıya gelince;kısa özeti:
1. Artik laf olsun diye miting yapmak, sayi gostermekten ziyade hedefi olan bir miting yapabilmeliyiz.
2. . Herhangi bir toplumsal sorunumuz için tepki gösterebilir olmalıyız.
3. Sayısal çoğunluğu buralarda sağlamalıyız.
4. Önemli konularda, önemli bir yasa geçerken, ya da memleketimizin amiral gemileri satılırken mitingler yapmalıydık.
5. Mayınlı araziler için de sesimiz çıkmıyor.
6. Annemim bir vardır: “Zamanı geçtiğinde söylenen sözünün hiç bir anlamı yoktur. O anda söyledin, söyledin, yoksa geçmiş ola…” Ne kadar doğru bir söz değil mi? Bazıları atı almış Üsküdar`geçmiş, bazıları da atın arkasından bakıp duruyor !...
7. Sivil toplum kuruluşlarımız maalesef sınıfta kaldılar, topluma önderlik yapamadılar.
Şimdi bu her iki yazıyı birbiriyle karşılaştırdığımızda, ikinci yazıdaki tespitlerinin ne kadar doğru olduğunu, diğerinin de havanda su dövmeye benzediğini görüyoruz.

Dr. Yüksel Cavlak