Kağıt üzerine düşen düşünceler

Okuyan, düşünen her insan, düşüncelerini, eleştirilerini kağıt üzerine aktarmalıdır. Aktarmalıdır ki, ondan sonra gelenler, yapılan doğrulardan ve yanlışlardan ders çıkarabilsin. Boşuna dememiş filozof Descartes (1596-1650):
“Düşünüyorum o halde varım”
Ayrıca cumhuriyet şehidimizUğur Mumcu`da şunları söylemişti:
“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.”
Demekki düşünebilmek için, bilgi sahibi olmak ve elden edilenlerden yola çıkarak, mevcut bilgileri inceleyerek düşünce yüretmektir. Bu yapılabildiği takdirde “demekki ben varım” diyebiliyorsun.
Tonguç Baba`da ne diyordu?
“Okuma-yazma bilmezliğin doğurduğu kötülüklerin bu milleti ne duruma soktuğunu ve sefaletin derecesini kestiremezler. Yıllardır, ezberici eğitimin bizleri nelere sürüklediğini şu an da yaşamaktayız. Bize sunulan bilgileri, kavramları düşünmeden ezberledik. Bütün bunlar gösteriyor ki, düşünmek çok önemlidir. 11 Kasım`dan itibaren, “düşünceyi” elimizden aldılar ve “Siz düşünmeyin, biz sizin yerinize düşünüyoruz. Bu yeter artar bile...” dediler.
Ve öyle de oldu !...
71 yıl içinde düşünmeyen, düşünemeyen, sorgulamayan bir toplum yaratıldı, laik, modern Türkiye Cumhuriyeti`nde.
Onun için, düşüncelerin kağıt üzerine aktarılması, bir toplumun düşünmesi açısından oldukça önemlidir. Aksi takdirde, toplumda, düşünme açısından, bir gelişme görmek imkansız olur...
Okunacak, sorgulanacak, düşünülecek ve sonunda düşünceler kağıt üzerine aktarılarak. Okumak, yazmayı yazmakta da eylemi tetikleyecektir.
İnsan için en önemli düşünce biçimi Mantıklı düşünme biçimidir. Mantıklı düşünmeye, doğru düşünme de diyebiliriz. Mantıklı düşünmede, fikirlerden yapılan hükümlerden çıkarılan sonuçların tutarlı olması gerekir. Tutarlı düşünme ise Düşünceyi bir rüzgara benzetebilir. Düşündükçe, sorguladıkça hızla yol alabiliriz. Düşüncelerimizi tam olarak anlatamadığımızdan dolayıdır ki, Mustafa Kemal`in aydınlanma dönemini tamamlayamadık. 71 yıldır da sorunlar biriktikçe birikti…
Düşünmeyi bakın İmmanuel Kant ne güzel özetlemiş:
“Düşünmek, bizzat kendinle konuşmadır.”
Düşünelim, ama bunu da kağıt üzerine aktarmayı unutmayalım.

Dr. Yüksel Cavlak