Kağıt üzerine düşen düşünceler
Zekat üzerine

Diyorlar ki: Zekat vermek, Kur`anı kerimin 32 yerinde, namazla birlikte emredilmektedir. Her Müslüman`nın zekat vermeleri lazımdır. Zekat, fakirlerin zenginlerde olan hakkıdır. Zekat vermeyenler, bu hakkı ödemedikleri için, yani ibadet yapmadıkları için günahkar olurlar.
√ Zekat, 96 gram altın veya bu değerde para veya ticaret eşyasıdır.
√ Zekat, kardan değil, ticaret malının veya paranın tamamından verilir.
√ Zekat, cami, hayır kurumlarına verilmez.
√ Zekat, fakir Müslüman`a verilir.
√ Zekat, fakir olan kardeşe, hala, amca vs. verilir.
Ve de denilir ki: Zekat, Müslümanlıkta sahip olunan mal ve paranın kırkta birinin, helal olmasını sağlamak için her yıl sadaka olarak dağıtılmasıdır.
Kur`anda emir olarak yer almış bu zekat. Bir nevi sosyal yardımlaşma gibi bir şey bu zekat. Malının kırkta birini zekat olarak bir fakire veriyorsun. Ne güzel değil mi?! Nüfusunun % 99`u Müslüman olan bu ülkede yeteri kadar zengin olmasına ve zekat Kur`anda emredilmesine rağmen, kimse bunu ciddiye almıyor. Sadece “Evvelalah Müslümanım!” diyor !...
Ülkemizde o kadar çok altın biriktirme ve dolar toplama meraklısı var ki, hiç birisinin bu konuda sesi çıkmıyor !
Gel de şimdi düşünme ! Peki, bunlar yıllardır günah işlemiyorlar mı? Ourmuşlar malların üstüne, fakire zırnık koklatmıyorlar... Din konusu da açıldı mı mangalda kül bırakmıyorlar. Belki de yeni yaratılan “sadaka kültürü” ile bu zekat işini hallediyorlar. Böylece hem günahlarından arınıyorlar hem de paralarına zarar gelmiyor, yani eksilmiyor. Tam tersine çoğaldıkça çoğalıyor...

Delidumrul