Delidumrul diyor ki

İstanbul sular altında kalmışken 35 kişi hayatını kaybetmişken, milyonlarca maddi hasar varken, ortalık süt liman ! “Ölenlere Tanrıdan rahmet, kalanlara baş sağlığı” denildikten sonra, “Bütün bunlar doğanın ısınmasındandır” sözü eklenerek olay hafife alınıp kapatılmaya çalışılıyor. Halk, bu felaketi seyretmekle kalmıyor, fırsatı ganimet bilerek, soyguna çıkıyor. “Bugün sana, yarın bana” diyemiyor, herhangi bir tepki göstermiyor. Bugün Boğazın batı yanı seller altında kaldı, ya yarın doğu yanı buna benzer bir felaketle karşı karşıya kalırsa... Bu kadar vurdum duymazlık, herhalde muz cumhuriyeti denen ülkelerd de görülmez, yaşanmaz.
Hatırlanacağı gibi, galiba geçen sene 17 asker şehit olmuştu. Aynı sözler sarfedilerek yola devam edildi. Ne bir günlüğüne yas tutuldu ne de bayraklar, yarım günde olsa yarıya indirilmedi. Çarpık yapılanmanın sonucu olarak 35 kişi hayatını kaybediyor ve yola devam ediliyor. Televizyonlar programlarında herhangi bir değişiklik yapma ihtiyacı duyulmuyor, “var mısın yok musun” programı ve diziler aynı hızda devam ediyor.
Biliyoruz, canlıya saygısı olmayan bir ülkede ölüye neden saygı duyulsun ki!...
Türkiye`de yaşananları sadece açlık ve sefalete bağlamak yanlış olur. Evet, açlık ve sefalet, ahlakın dibe vurmasında bir rol oynar, ama bir de buna eğitimsizlik eklenince, ortaya çıkan manzara daha da vahim olarak göze çarpar.

Dr. Yüksel Cavlak