Hikaye hep aynı

Hem de 11 Kasım 1938 yılından beri… Mustafa Kemal`i seviyoruz ya, O`nu unutmamak için, ya sokaklara pankart açıyoruz ya da heykelini dikiyoruz. Böyle yapmakla O`na olan sevgimizi göstermeye çalışıyoruz. Ve bunu yapmakla da Atatürkçülük yaptığımızı etrafa göstermek için gayret sarfediyoruz ! Yani sizin anlayacağız, karşıdevrimle yarış halindeyiz… Onlar ne yapıyorlar? Bağış altında, ihtiyaç var diye hemen her köşeye hiçbir güzelliği olmayan cami inşaa ediyorlar. O kadar ileri gidiyorlar ki, Antalya`nın bir sokağındaki apartmanı mescit yaparak yanına minare dikiyorlar inadım inat der gibi!... Burada amaç, cami yaparak toplumu dini açıdan eğitmek değil, tam tersine din adına beyinleri yıkamak. Atatürk`ü sevenler ise, yapmak için yapıyorlar heykelleri, büstleri, daha da açıkcası, göstermelik bir uğraşı ki, sonuç vermiyor...
Heykel dikmesini biliyoruz da korumasını beceremiyoruz nedense. Yıllar önce Almanya`da Atatürk`ü ve ilkelerini tekeline almış birisi kalkıp bir otelin bahçesine Atatürk`ün büstünü diktirdi. Bir hafta sonra da, birileri gelip büstü al aşağı ettiler. Bu olay bile gösteriyor ki, heykel, büst, pankart, posterler eşittir Atatürkçülük değildir.
Türkiye`de heykelleri koruma yasası olmasına rağmen, Mustafa Kemal`in heykellerine saldırılar kaçınılmaz oluyor. Neden diye sorulursa, bu soruya net ve açık olarak şu cevap verilir: “Sen O`nu taşlaştırırsan, ilkelerinin içini boşaltırsan, biri gelir ve heykele taş gözüyle bakar ve yıkar. Olay bu kadar basittir.
Dedik ya hikaye hep aynı; birileri dikiyor, birileri yıkıyor. Daha geçenlerde, İstanbul/ Maltepe`de Atatürk büstüne saldırı düzenleniyor. Ben zannetmiyorum ki bunu yapanlar bilinçli yapsınlar.
Alın size taze bir haber daha: İzmir Buca`da Türkiye`nin en büyük dünyanın ise 10`uncu büyük rölyefi projesi tamamlanarak muhteşem bir törenle hayata geçirilmiş. Maliyeti 4 milyon TL`den fazla imiş. Bu rölyef, ABD`deki rölyefi hatırlatıyor. Büyük bir kayaya gelmiş geçmiş ABD Başkanlarını görmek mümkün. Herhalde birilerinin rüyasına girdi ki, Buca`da bunu yapma fikri uyanmış ! Açılış töreninde CHP`li yeni Başkan bakın ne demiş:
“Ben olsam yaptırmazdım. Bu harcanan para ile okul, yurt yapımına harcardım” İşte gerçek bu sözde yatıyor... Hem gençlerimizin okuyamadığından şikayet ediyoruz hem de onlara okul, yurt yapmak için herhangi bir girişimde bulunmuyoruz. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” ! Kıbrıs`a gidenler görmüşlerdir; havadan baktığınızda koskoca bir Türk ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`nin bayrağını ormanlık alanda görürsünüz. Bir işe yaradı mı? Kıbrıs`ın elden gitmesine mani oldu mu?
Sonuç:
İstediğiniz kadar heykel, büst dikin, istediğiniz kadar bayrak asın, istediğiniz kadar dağlara taşlara Mustafa Kemal`in resimi kazıyınız, sonuç sıfıra sıfır elde var sıfır dır. !
Çünkü Mustafa Kemal`in sözlerinin tersini, yani “benim fikirlerimi, benim duygularımı anlamıyorsanız ve hiissetmiyorsanız, bu kafi değildir.” Yapıyorsak ki, 71 yıldır yapıyoruz, içi boşaltılmış heykellerle, büstlerle, sallanan bayraklarla hiçbir yere varılamayacağını anlamalıyız.
Dr. Yüksel Cavlak