Yalanın kuyruğu

Yalanın kuyruğunun büyümesi sadece bizim ülkemize has olmayıp, bütün ülkelerde de görülmektedir. Seçimler yaklaştıkça, yalanın kuyruğunun uzadığını görürüz. Seçimler bittikten ve oylar sandığa girdikten sonra, uzama durur. Çünkü söylenenlerin yalan olduğu ortaya çıkar. Boşuna dememişler:
“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
“Yalanın bacakları kısadır (Alman atasözü)
27 Eylül`de genel seçim var. Partililer kulları sıvayarak yalalnın kuyruğunu uzutmaya başladılar. Brikaç örnek:
Alman Sosyal Demokat Parti`nin vaatleri:
Göçmenlerle bütünleşelim
Herkese eşit vergi ve iş.
Türkiye , AB üyesi olmalı.
Eğitimde fırsat eşitliği.
Bu mesajlardan şunu anlıyoruz: SPD iktidar olursa, Türkler rahat edecekler. Almanlarla bütünleşecekler, herkes iş sahibi olacak ve eşit vergi verecek. Tabi en önemlisi de, Mustafa Kemal`in ülkesi AB`li olacak.
Bu parti bir zamanlar iktidarda değil miydi? O dönemde Türkler burada değil miydi? Aynı sorunlar da o zaman yok muydu? Bu vaatlerin hiçbiri olmadı. Şimdi mi olacak yani?
Yeşiller Partisi`nin vaatleri:
Olumsuzluklarla mücadele.
Çifte vatandaşlık Yeşiller`le mümkün.
Bu parti de SPD ile birlikte ülkeyi yönettiler. Neden ellerinde imkan varken, çifte vatandaşlık sorununu çözmediler? Neden Türkiye`nin AB`ne girmesine gerçekten destek vermediler? Eski Dışişleri Bakanı Fischer`in sözünü hatırlayalım:
“En iyi entegrasyon asimilasyondur”
50 yılını burada geçiren Türkler`in artık gerçekleri görmesi gerekir. Söylenen gerçek dışı ve tutulmayan vaatlere kapılıp, aynı hatayı yapmamalıdırlar. Nasıl Türkiye`de tarih tekrarlanıyorsa, yani söylenen bütün vaatlere kapılıp, oyunu kendisini ciddi ye almayan partilere veriyorsa, aynen burada da, tarih tekrarlandığından, gidip gidip sırtlarını okşayıp da, sözünü tutmayan parte oyunu veriyor. İş işten geçtikten sonra da sızlanıp duruyorlar.
Ne demişler? “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az”

Dr. Yüksel Cavlak