Var mısın yok musun?
1 sayfadaki 1 sayfası
Var mısın yok musun?
Var mısın yok musun?
Çılgın Türkler şaşkın ! Çember göğüs kafesini o kadar çok sıkıyor ki, nefes almaları zorlaşmış çılgın Türkler`in !... Çılgınlıktan değil, şaşkınlıktan... Hangi televizyon kanalını açsa, karşısına ya bir dizi ya da ülkenin tanınmış aydınları(!) çıkıyor. Ya konuşanları dinleyerek ya da dizilere takılarak hayal alemine kayıp gidiyor beyinleri. Düşünme merkezi uyuşmuş durumda, sabit gözlerle ekrana bakıp duruyorlar. O kadar bu söylediklerime dalıyorlar ki, alt katta yangın çıksa veya evin içine bir hırsız girse, farkında bile değilller... Dizideki olayları, söylenen ateşli sözleri kaçırmamak için tam fikse olmuşlar ! Belki de ekran başında o kadar derin fikse olan vardır ki, altına kaçırdığının farkında bile değildir...
“Var mısın yok musun?” diye bir program var. Bilirsiniz... Kapalı kutuda kaç para var diye kafa yorup, birbirlerine kutu ile kişi arasındaki elektriklenme sorularak tahmin ediliyor. Oynayanlar da izleyenler de ekran başındakiler de nefes almaya bile korkuyorlar.
Son günlerde görsel ve yazılı basına bir hal oldu ! Bir saat süren haber, haber değil bir magazin salatası. Tartışma adı verilen programda geyip sohbetleri gırla gidiyor... Elinize gazete adı verilen o boyalı kağıdı alıyorsunuz, içinde cıbıldak kadın resimleri boy boy, her sayfaya serpiştirilmiş olduğunu, dini sohbetlerin yanı sıra yarıdan fazla reklamın bu boyalı kağıdı doldurduğunu görüyorsunuz.
Göğüs kafesine takılmış olan bu çemberler, gögüs kafesini sıktıkça beyne giden oksijen miktarı da o derecede azalıyor. Yeteri kadar oksijen alamayan beyindeki düşünce merkezi de çalışamaz hale geliyor çılgın Türkler`in.
Hemen aklıma Descartes`in o meşhur sözü geliyor aklıma: “Düşünüyorum o halde varım”
Çember daralması sonucu, oksijenle beslenemeyen düşünce merkezinden tam randıman alınamayacağına göre, Descartes`in sözü ters işlemeye başlıyor: Düşünemiyorum o halde yokum”
Ya işte bizim çılgın Türkler !...
Dr. Yüksel Cavlak
Çılgın Türkler şaşkın ! Çember göğüs kafesini o kadar çok sıkıyor ki, nefes almaları zorlaşmış çılgın Türkler`in !... Çılgınlıktan değil, şaşkınlıktan... Hangi televizyon kanalını açsa, karşısına ya bir dizi ya da ülkenin tanınmış aydınları(!) çıkıyor. Ya konuşanları dinleyerek ya da dizilere takılarak hayal alemine kayıp gidiyor beyinleri. Düşünme merkezi uyuşmuş durumda, sabit gözlerle ekrana bakıp duruyorlar. O kadar bu söylediklerime dalıyorlar ki, alt katta yangın çıksa veya evin içine bir hırsız girse, farkında bile değilller... Dizideki olayları, söylenen ateşli sözleri kaçırmamak için tam fikse olmuşlar ! Belki de ekran başında o kadar derin fikse olan vardır ki, altına kaçırdığının farkında bile değildir...
“Var mısın yok musun?” diye bir program var. Bilirsiniz... Kapalı kutuda kaç para var diye kafa yorup, birbirlerine kutu ile kişi arasındaki elektriklenme sorularak tahmin ediliyor. Oynayanlar da izleyenler de ekran başındakiler de nefes almaya bile korkuyorlar.
Son günlerde görsel ve yazılı basına bir hal oldu ! Bir saat süren haber, haber değil bir magazin salatası. Tartışma adı verilen programda geyip sohbetleri gırla gidiyor... Elinize gazete adı verilen o boyalı kağıdı alıyorsunuz, içinde cıbıldak kadın resimleri boy boy, her sayfaya serpiştirilmiş olduğunu, dini sohbetlerin yanı sıra yarıdan fazla reklamın bu boyalı kağıdı doldurduğunu görüyorsunuz.
Göğüs kafesine takılmış olan bu çemberler, gögüs kafesini sıktıkça beyne giden oksijen miktarı da o derecede azalıyor. Yeteri kadar oksijen alamayan beyindeki düşünce merkezi de çalışamaz hale geliyor çılgın Türkler`in.
Hemen aklıma Descartes`in o meşhur sözü geliyor aklıma: “Düşünüyorum o halde varım”
Çember daralması sonucu, oksijenle beslenemeyen düşünce merkezinden tam randıman alınamayacağına göre, Descartes`in sözü ters işlemeye başlıyor: Düşünemiyorum o halde yokum”
Ya işte bizim çılgın Türkler !...
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz