DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Adli Tıp Kurumu 'adli tıplık' mı oldu?

Aşağa gitmek

Adli Tıp Kurumu 'adli tıplık' mı oldu? Empty Adli Tıp Kurumu 'adli tıplık' mı oldu?

Mesaj tarafından Mustafa MUTLU 2009-11-25, 01:55

8 Kasım 2009’da yayınlanan yazımın başlığı, “Adli Tıp Kurumu Başkanı, hemen istifa etmeli”ydi...

Çünkü; Başkan Doç. Dr. Haluk İnce, NTV’ye çıkmış ve kansere yakalanan hükümlü Güler Zere’ye Hastadır” raporunu geciktirmeleriyle ilgili olarak, inanılmaz sözler söylemişti:

“Biz hastanın yararı kadar toplumun bazı kesimlerinin düşüncelerini de düşünmek zorundayız...”

Başkan Bey, bu sözlerle Hipokrat Yemini’ne ihanet içindeydi...

Bu yüzden de bana göre, hemen istifa etmeliydi...

Oysa; o, ne istifa etti, ne de zahmet edip yazıma yanıt verdi...



***


Bu; Adli Tıp’ın son aylardaki ilk skandalı da değildi üstelik:

Önce cocuk tacizcisi Hüseyin Üzmez’e verdikleri raporda çuvalladılar...

Sonra inanılmaz bir cinayete kurban giden Münevver Karabulut’un cesetine morgda başka bir hastadan sperm bulaşmasına neden olup, hatalı rapor verdiler...

Ve geçenlerde de; Albay Dursun Çiçek’e ait olduğu sürülen “özgün belge” konusunda rapor verirken, adli tıp kurallarını ve geleneklerini hiçe saydılar...


***


Dün; bu kurumda onlarca yıldır çalışan bir grup “uzman”la görüştüm...

Anlatılanların onda biri bile doğruysa, “adaletin tecellisi için” çok gerekli ve önemli bir kurum olan Adli Tıp Kurumu çökmüş demektir!

Ziyaretçilerim, “Adli Tıp’taki laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ve cumhuriyet sevdalısı” uzmanların tasfiye edildiğini, yerlerine “belli bir cemaat”e yakın insanların yerleştirdildiğini anlattı...

Sözü uzatmayacağım; sadece Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce’ye birkaç soru soracağım:


***


1) Albay Dursun Çiçek dosyasında, neden Grafoloji (yazıbilim) Bölümü’nün Genel Kurulu’nu oluşturmadan rapor yazdırdınız? Bu; yasalara, kurum yönetmeliğine ve bugüne kadarki uygulamalara aykırı değil mi?

2) Albay Çiçek’le ilgili inceleme raporunun altında imzası olan ve görevlendirmeyle Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı yapan Bülent Üner’in uzmanlık alanı nedir? Grafoloji konusundaki deneyimi ve bilgisi yeterli midir?

3) Grafoloji bölümünün bağlı olduğu Fizik İhtisas Dairesi’nde “uzman olarak” görev yapan 7 kişinin tamamının da “hekim” olmasının açıklaması nedir? Batılı ülkelerdeki benzer birimlerde neden ressamlar, grafik eğitimi almış uzmanlar ve fizik mühendisleri görevlendirilmektedir?

4) Benzer durum; aynı dairenin Ses ve Görüntü İnceleme Laboratuvarı için de geçerli mi? Buradaki 8 personelin 7’sinin hekim olmasının gerekçesi nedir? Bilim alanları insan vücudu olan bu uzmanların; bilgisayar, elektrik ve eloktronik mühendislerinin görevlendirilmesi gereken bir laboratuvarda çoğunlukta olması, size de garip gelmiyor mu?

5) Yasalara göre; Kurum’un başkan ve iki başkan yardımcısı, Adalet Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın üçlü kararnamesiyle görevlendirildiği halde... Şu anda Kurum’da, yönetmeliğe aykırı olarak üçüncü bir Başkan Yardımcısı’nın (Biyolog Nezir Mazi) idari ve mali işlerden sorumlu olarak görev yaptığı doğru mudur? Öyleyse; yasalara aykırı bu atamayı, adalete hizmet eden bir kurumun başkanı olarak nasıl izah edebilirsiniz?

6) Görevde olduğunuz dokuz aylık sürede kurumunuzun kaç uzmanı emekli edildi? Kaçı başka illere gönderildi? Kaçının sorumlulukları daraltıldı? Kaç kişi işe başlatıldı? Bu görev değişikliklerinde siyaset ve tarikat kardeşliği rol oynamış olabilir mi?


***


Sorularım şimdilik bu kadar...

Umarım; Adli Tıp Kurumu Başkanı, bu kez sessiz kalmaz!



***



GÜNÜN SORUSU

Sevgili öğretmenler, gününüz kutlu olsun... Sorum size:

Bugün ayın 24’ü... Cebinizde kaç lira var?



***



İzmir’deki tatsız olaylar!

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, parti konvoyunun İzmir’de taşlanmasını “provokasyon” olarak nitelemiş ve “Eğer bu şekilde devam ederse olaylar sadece İzmir’le sınırlı kalmaz diğer kentlere de sıçrar” diye de bir tehdit savurmuş!

Şimdi; Ahmet Bey’e iki basit soru sormak istiyorum:

1) İzmir gibi bir kentte, insanların eline terör bayrağı verip sokaklara salmak, “provokasyon” değil midir?

2) Olayların diğer kentlere sıçramasını gerçekten istemiyorsanız, bu tahrike artık bir “dur” deme zamanının geldiğini görmüyor musunuz?
Mustafa MUTLU
Mustafa MUTLU
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz