Cem Garipoğlu
1 sayfadaki 1 sayfası
Cem Garipoğlu
Tabii merak ediyorsunuz haklı olarak, o olmuş bu olmuş filan da...
Niye yakalanamıyor?
*
“Hayatı en zor polis”tir, cinayet masası polisi... Ne gecesi vardır, ne gündüzü, insanlıktan çıkmış insanlarla, insanoğlunun en ağır suçuyla uğraşır... Siz sıcacık evinizde meyve yiyerek televizyon seyrederken, o, pıhtılaşmış kan gölü içindeki morarmış ceset başındadır.
*
Ama, aynı zamanda...
“İşi en kolay polis”tir.
*
Çünkü, illa ki “bağ” vardır.
Eşi, akrabası, komşusu, arkadaşı, ince ince tasarlamaz, dan diye vurur, cart diye doğrar, basarsın aile fertlerine, biri öter, şak diye yakalarsın. Zaten bu yüzden, “Katil kim acaba?” diye nefes nefese okuyacağın, sürükleyici cinayet romanı yoktur Türkiye'de... Filmi de.
*
Kaçtı mı?
Bekler bu sefer cinayet masası...
Hata yapmasını.
*
İlla ki yapar...
Cep telefonuyla konuşur.
Kredi kartını kullanır.
İnternetten mesaj atar.
Gidip, elinle koymuş gibi alırsın.
*
İyi de bu niye alınamıyor?
*
Uğur Dündar'ın taa en başında “Bırakın polis işini yapsın, bilgisi olan varsa polisi arasın, çekiniyorsa bizi arasın, biz polise aktaralım” çağrısı, bundandı.
*
Polise yardımcı olmak yerine, polisçilik oynamaya kalkışanlar yüzünden alınamıyor.
*
Her gün manşetlerde.
Her gün canlı yayında.
“Unutturulmadığı” için...
“Unutulmadığını” biliyor.
*
Emniyet'in internet sitesinde açık açık yazıldığı için yazıyorum; belli ki, “bu işleri bilen biri” tarafından sıkı sıkıya tembihlenmiş, telefonla konuşmuyor, kart kullanmıyor, bilgisayara dokunmuyor.
*
Teknolojik iz bırakmamaya...
Hata yapmamaya gayret ediyor.
*
Ve hâlâ...
Hayatında morga gitmemiş tipler, “olayı unutturmayan kahraman” olma sevdasıyla, Münevver'in üzerine kürekle toprak attığının farkında olmadan sormaya devam ediyor: “Niye yakalanmıyor?”
Niye yakalanamıyor?
*
“Hayatı en zor polis”tir, cinayet masası polisi... Ne gecesi vardır, ne gündüzü, insanlıktan çıkmış insanlarla, insanoğlunun en ağır suçuyla uğraşır... Siz sıcacık evinizde meyve yiyerek televizyon seyrederken, o, pıhtılaşmış kan gölü içindeki morarmış ceset başındadır.
*
Ama, aynı zamanda...
“İşi en kolay polis”tir.
*
Çünkü, illa ki “bağ” vardır.
Eşi, akrabası, komşusu, arkadaşı, ince ince tasarlamaz, dan diye vurur, cart diye doğrar, basarsın aile fertlerine, biri öter, şak diye yakalarsın. Zaten bu yüzden, “Katil kim acaba?” diye nefes nefese okuyacağın, sürükleyici cinayet romanı yoktur Türkiye'de... Filmi de.
*
Kaçtı mı?
Bekler bu sefer cinayet masası...
Hata yapmasını.
*
İlla ki yapar...
Cep telefonuyla konuşur.
Kredi kartını kullanır.
İnternetten mesaj atar.
Gidip, elinle koymuş gibi alırsın.
*
İyi de bu niye alınamıyor?
*
Uğur Dündar'ın taa en başında “Bırakın polis işini yapsın, bilgisi olan varsa polisi arasın, çekiniyorsa bizi arasın, biz polise aktaralım” çağrısı, bundandı.
*
Polise yardımcı olmak yerine, polisçilik oynamaya kalkışanlar yüzünden alınamıyor.
*
Her gün manşetlerde.
Her gün canlı yayında.
“Unutturulmadığı” için...
“Unutulmadığını” biliyor.
*
Emniyet'in internet sitesinde açık açık yazıldığı için yazıyorum; belli ki, “bu işleri bilen biri” tarafından sıkı sıkıya tembihlenmiş, telefonla konuşmuyor, kart kullanmıyor, bilgisayara dokunmuyor.
*
Teknolojik iz bırakmamaya...
Hata yapmamaya gayret ediyor.
*
Ve hâlâ...
Hayatında morga gitmemiş tipler, “olayı unutturmayan kahraman” olma sevdasıyla, Münevver'in üzerine kürekle toprak attığının farkında olmadan sormaya devam ediyor: “Niye yakalanmıyor?”
YILMAZ ÖZDİL- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 97
Yaş : 59
ŞEHİR : izmir
Meslek : Gazeteci-Yazar
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 10
Kayıt tarihi : 18/12/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz