Almanya`daki koşullar
1 sayfadaki 1 sayfası
Almanya`daki koşullar
Almanya`daki koşullar
Almanya`nın Frankfurt kentinde göçmen aileleri bilgilendirmek amacıyla “Engelli Yaşam” konulu bir seminer düzenlendiğini gene Avrupa baskılı Hürriyet gazetesinden öğrenmiş oluyoruz. Sorulan sorulara Türk kadınları bakın ne cevap vermişler:
“Bizler doğuştan değil ağır çalışma koşulları sonucu engelli olduk “
“Almanya bizden ne götürmedi ki.”
“Engelli olmamız gayet doğal. 42 yılım bu ülkede geçti.”
“Doğuştan değil, yaşımızdan dolayı engelli duruma düşüyoruz.”
Bu haberi okuyunca, gözümün önüne “Kökler filmi geldi. Herhalde çoğunuz da bu filmi görmüşünüzdür. Bu filimde yüzyıllar önce Afrika`dan kaçırılıp Amerika`ya götürülen zencilerin, nasıl çalıştırıldıkları, nasıl öldükleri veya öldürüldükleri gözler önüne serilmektedir. Daha geçenlerde bir Fransız televizyonunda gösterilen filmde, bir plantajda çalıştırılan zencilerin nasıl bir hayat yaşadıklarını, kadınlara nasıl tecavüz edildiğini ve hatta ölenlere bile saygı duyulmadığını görünce, insan ister istemez duygulanıyor.
Çok uzaklara gitmeyelim; bazı Arap ülkelerinde çalıştırılan işçilerin neler çektiklerini, adeta paralı, tab ki aldıklarına paraya para denilirse, köle olarak çalıştırıldıklarını görünce, insanın içinden “Sizler dua edin, bunlar gibi değilsiniz” demek geliyor...
50 yıl önce Almanya`ya gelenlerin, yaban ellerinde kendilerini tatlı, zahmetsiz bir hayatın beklemediğini bilmeleri gerekiyordu. Alman yetkilileri, o dönemlerde güçlü, sağlıklı insanları seçerek alıyordu. Çünkü fabrikaların, maden ocaklarının, ağır iş yerlerinin, demir- çelik fabrikalarının bu tür insanlara ihtiyacı vardı. Kadınlar da buna benzer işlerde, doldurulmuş gıdalar yapan, salam, sucuk üreten fabrikalarda yıllarca çalıştılar. Bunları sadece yıllar değil, ağır işler de yıprattı. Kimi hasta oldu, kimi sakatlandı ve birçoğu da rahmetli oldular...
Gerçeği konuşmak gerekirse Almanya, buralara gelen insanlardan bir şey götürmedi, tersine insanlar ne yaptılarsa kendilerine yaptılar. Kimse bu insanları burada, Kökler filminde, veya Arap ülkelerinde olduğunu gibi zoraki çalıştırmadı. Para, daha fazla para kazanmak için, insanlar geceli gündüzlü çalıştılar sağlığına dikkat etmeden.
Evet, Avrupa`da özellikle bir sanayi ülkesi olan olan Almanya`da işler çok hem de çok zordu hala da zor. Türkiye`de ağır koşullarda çalışmamış olanlar veya hiç çalışmamışlar, birdenbire bu ağır şartlar altında eziliverdiler. Bir de bunlara, para biriktirmek için tek yanlı beslenme de eklenince, beklenen sonuç kendini göstermiş ya erken yaşta sakatlık nedeniyle emekli olunmuş ya da, ağır işler altında erken yaşlanma alametleri kendini göstermeye başlamıştı.
Bütün bunları göz önüne alırsak, şunu diyebiliriz: Burada Almanya`nın suçu yoktur. Bir suçlu arayacaksak; suçlu, yaban ellerine gelip, sağlığını hiçe sayarak ölesiye çalışıp hem kendi hem de çocuklarının geleceğini düşünmeyen insanlardır. Bir de şunu unutmamak gerekir; 1960` larda buralara gelenlerle, eline ölünceye kadar kalacaksın diye bir mukavele de verilmedi.
Bütün yazıyı şu deyimle kapatabiliriz:
“Kendi düşen ağlamaz”
Dr. Yüksel Cavlak
Almanya`nın Frankfurt kentinde göçmen aileleri bilgilendirmek amacıyla “Engelli Yaşam” konulu bir seminer düzenlendiğini gene Avrupa baskılı Hürriyet gazetesinden öğrenmiş oluyoruz. Sorulan sorulara Türk kadınları bakın ne cevap vermişler:
“Bizler doğuştan değil ağır çalışma koşulları sonucu engelli olduk “
“Almanya bizden ne götürmedi ki.”
“Engelli olmamız gayet doğal. 42 yılım bu ülkede geçti.”
“Doğuştan değil, yaşımızdan dolayı engelli duruma düşüyoruz.”
Bu haberi okuyunca, gözümün önüne “Kökler filmi geldi. Herhalde çoğunuz da bu filmi görmüşünüzdür. Bu filimde yüzyıllar önce Afrika`dan kaçırılıp Amerika`ya götürülen zencilerin, nasıl çalıştırıldıkları, nasıl öldükleri veya öldürüldükleri gözler önüne serilmektedir. Daha geçenlerde bir Fransız televizyonunda gösterilen filmde, bir plantajda çalıştırılan zencilerin nasıl bir hayat yaşadıklarını, kadınlara nasıl tecavüz edildiğini ve hatta ölenlere bile saygı duyulmadığını görünce, insan ister istemez duygulanıyor.
Çok uzaklara gitmeyelim; bazı Arap ülkelerinde çalıştırılan işçilerin neler çektiklerini, adeta paralı, tab ki aldıklarına paraya para denilirse, köle olarak çalıştırıldıklarını görünce, insanın içinden “Sizler dua edin, bunlar gibi değilsiniz” demek geliyor...
50 yıl önce Almanya`ya gelenlerin, yaban ellerinde kendilerini tatlı, zahmetsiz bir hayatın beklemediğini bilmeleri gerekiyordu. Alman yetkilileri, o dönemlerde güçlü, sağlıklı insanları seçerek alıyordu. Çünkü fabrikaların, maden ocaklarının, ağır iş yerlerinin, demir- çelik fabrikalarının bu tür insanlara ihtiyacı vardı. Kadınlar da buna benzer işlerde, doldurulmuş gıdalar yapan, salam, sucuk üreten fabrikalarda yıllarca çalıştılar. Bunları sadece yıllar değil, ağır işler de yıprattı. Kimi hasta oldu, kimi sakatlandı ve birçoğu da rahmetli oldular...
Gerçeği konuşmak gerekirse Almanya, buralara gelen insanlardan bir şey götürmedi, tersine insanlar ne yaptılarsa kendilerine yaptılar. Kimse bu insanları burada, Kökler filminde, veya Arap ülkelerinde olduğunu gibi zoraki çalıştırmadı. Para, daha fazla para kazanmak için, insanlar geceli gündüzlü çalıştılar sağlığına dikkat etmeden.
Evet, Avrupa`da özellikle bir sanayi ülkesi olan olan Almanya`da işler çok hem de çok zordu hala da zor. Türkiye`de ağır koşullarda çalışmamış olanlar veya hiç çalışmamışlar, birdenbire bu ağır şartlar altında eziliverdiler. Bir de bunlara, para biriktirmek için tek yanlı beslenme de eklenince, beklenen sonuç kendini göstermiş ya erken yaşta sakatlık nedeniyle emekli olunmuş ya da, ağır işler altında erken yaşlanma alametleri kendini göstermeye başlamıştı.
Bütün bunları göz önüne alırsak, şunu diyebiliriz: Burada Almanya`nın suçu yoktur. Bir suçlu arayacaksak; suçlu, yaban ellerine gelip, sağlığını hiçe sayarak ölesiye çalışıp hem kendi hem de çocuklarının geleceğini düşünmeyen insanlardır. Bir de şunu unutmamak gerekir; 1960` larda buralara gelenlerle, eline ölünceye kadar kalacaksın diye bir mukavele de verilmedi.
Bütün yazıyı şu deyimle kapatabiliriz:
“Kendi düşen ağlamaz”
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz