Dış Türkler Bakanlığı
Hulki CEVİZOĞLU1 sayfadaki 1 sayfası
Dış Türkler Bakanlığı
tarafından Hulki CEVİZOĞLU 2009-12-23, 12:21
Bizim gazetenin dünkü manşeti “Müjdeyi Devlet Bakanı Çiçek verdi” diyordu: “Dış Türkler Başkanlığı kuruluyor”
Bunu okuyunca, çok uzun yıllar önce daha ileri bir adım atan rahmetli Bülent Ecevit geldi aklıma.
O, dünyanın her yanına dağılmış ve çevremizdeki Türkler için bir “başkanlık” değil “bakanlık” önermişti.
Şimdi AKP İktidarı, usûlen bir “başkanlık” oluşturacakmış. Bu, yurt dışında yaşayan milyonlarca soydaşımızın sorunlarıyla ilgilenen 30 adet kurumu tek çatı altında birleştirecekmiş!..
Kürtçülüğe karşı göz boyama
Bence bu fazla bir işe yaramaz. Çünkü, yalnızca “bürokratik” bir işlem olmaktan öte anlam taşımıyor.
Bunun eylemsel anlam taşıması için Ecevit’in 1987’de önerdiği gibi bir bakanlık kurulması gerekir.
AKP’nin açıklaması, şımarttığı Kürt ayrılıkçılığı ve terör çetesi elebaşı Öcalan’ın siyasete egemen olması gerçeğini örtmeye yönelik bir operasyon. Bir taktik. Yoksa, bugüne kadar akılları neredeydi?
Dil birliği
Ben de bir Dış Türkler Bakanlığı kurulması gerektiğine inanıyorum. DSHP olarak bunu gerçekleştirmeliyiz.
Bülent Ecevit, 1987’de Dış Türkler Bakanlığını “Seçim Bildirgesine” bile koymuştu. Adı da şöyleydi: “Göçmenler ve Başka Ülkelerdeki Türkler Bakanlığı”
Bu konudaki planını bir röportajında anlatan Ecevit bakın nasıl düşünüyor ve planlıyordu:
“... Konuya Enver Paşa maceracılığıyla değil, Atatürkçü milliyetçilik anlayışının gerçekliği ve sorumluluğu ile yaklaşılmalıdır.
... Sovyetler Birliği’ndeki Türk kökenli gruplar veya uluslarla kültürel ilişkilerimizi çok geliştirmeliyiz. O arada Türkçe’nin ülkeden ülkeye farklılaşması sürecini olabildiğince önlemeye, Türkiye Türkçesi’ni Dış Türkler arasında da yaygınlaştırmaya, en azından kolay anlaşılır duruma getirmeye, öylelikle Diy birliğimizi ve köprümüzü pekiştirmeye çalışmalıyız.
... Başka ülkelerin uyruğu olan Türklerle ilgilenmekten kaçınamayız. Biz ilgilenmezsek başkaları ilgilenir; başkaları da hem o Türklere ve yaşadıkları ülkelere, hattâ genel anlamda uluslararası ilişkilere, hem de Türkiye’ye zarar verebilecek biçimde ilgilenir.
... ‘Göçmenler ve Başka Ülkelerdeki Türkler Bakanlığı’nın en önemli işlevi, anlattığım politikaların ve girişimlerin ayrıntılarını belirlemek ve uygulanışında eşgüdümü sağlamak olacaktır. Ayrıca, yurt dışındaki işçilerimizin, öğrencilerimizin ve iş ve meslek adamlarımızın sorunlarıyla da bu Bakanlığın düzenli biçimde ilgilenmesini ve başka ülkelerde işçi, öğrenci, iş veya meslek adamı olarak bulunan yurttaşlarımızın Türkiye lehine bilgili ve etkin lobiler oluşturabilmelerine yine bu Bakanlığın katkıda bulunmasını öngörüyoruz.
Öte yandan, başka ülkelerdeki Türk azınlıklarının anlaşmalara dayanan haklarıyla veya ülkemize gelen göçmenlerin sorunlarıyla da bu Bakanlığın ilgilenmesini düşünüyoruz.”
Çağdaş Türkler
İşte size bir “yol haritası.”
Bunu AKP uygulamaz ve şovdan ileri götürmezse biz DSHP iktidarında yapacağız.
Bugün bizim savunduğumuz ilkelerin “sağcı” olduğunu söyleyenler de var. Bunlar Ecevit’in bu konudaki düşüncelerini görmezden gelme eğilimindeki kişiler.
Ecevit bu ve benzer düşünceleri nedeniyle ulusalcı ve çağdaş Atatürk milliyetçisi idi.
O yüzden başına Dış güçler tarafından ne çoraplar örüldüğünü şimdi daha iyi anlıyoruz değil mi?
Bu arada, dün internette bir gezinti yaparken, kimi gazetelerde, DSHP kurulduktan sonra bizden ayrılanlar için “Cevizoğlu’nu şoke eden ayrılıklar” gibi başlıklar atılmış.
Bu konuda kendi arkadaşlarımıza yazılı olarak bilgilendirme yapmıştık. Bir kere daha yeri geldiği için söyleyeyim. Bizden ayrılan yalnızca 3 kişi, evet 3 kişi oldu. Bunlar, Atatürk’ü neredeyse katliamcı gibi göstermek isteyen ve kendilerine makam isteyen kişilerdi.
Allah bizi korudu ve kendiliklerinden ayrıldılar, ilerde daha büyük sorunlar çıkmadan. Bize geldiklerinde de, bohçacı kadın gibi dolaşıyor ve “Bize bağlı 38 il başkanlığı var, size getireceğiz” diyerek, gizli pazarlık peşindeydiler.
Herkes biliyor ki ben bu tavırları reddeden bir kişiyim. Yüz bulamayınca gittiler.
O tarihte bizim hiçbir teşkilatımız kurulmamıştı ki bizden ayrılmış olsun. Ama bazıları, “38 il örgütünün bizden ayrıldığını” yazdı!..
Ecevit’in yukarıdaki fikirlerini savunan herkes bizimle birlikte olabilir. Diğerleri asla.
En azından ben genel başkan olduğum sürece.
Bunu okuyunca, çok uzun yıllar önce daha ileri bir adım atan rahmetli Bülent Ecevit geldi aklıma.
O, dünyanın her yanına dağılmış ve çevremizdeki Türkler için bir “başkanlık” değil “bakanlık” önermişti.
Şimdi AKP İktidarı, usûlen bir “başkanlık” oluşturacakmış. Bu, yurt dışında yaşayan milyonlarca soydaşımızın sorunlarıyla ilgilenen 30 adet kurumu tek çatı altında birleştirecekmiş!..
Kürtçülüğe karşı göz boyama
Bence bu fazla bir işe yaramaz. Çünkü, yalnızca “bürokratik” bir işlem olmaktan öte anlam taşımıyor.
Bunun eylemsel anlam taşıması için Ecevit’in 1987’de önerdiği gibi bir bakanlık kurulması gerekir.
AKP’nin açıklaması, şımarttığı Kürt ayrılıkçılığı ve terör çetesi elebaşı Öcalan’ın siyasete egemen olması gerçeğini örtmeye yönelik bir operasyon. Bir taktik. Yoksa, bugüne kadar akılları neredeydi?
Dil birliği
Ben de bir Dış Türkler Bakanlığı kurulması gerektiğine inanıyorum. DSHP olarak bunu gerçekleştirmeliyiz.
Bülent Ecevit, 1987’de Dış Türkler Bakanlığını “Seçim Bildirgesine” bile koymuştu. Adı da şöyleydi: “Göçmenler ve Başka Ülkelerdeki Türkler Bakanlığı”
Bu konudaki planını bir röportajında anlatan Ecevit bakın nasıl düşünüyor ve planlıyordu:
“... Konuya Enver Paşa maceracılığıyla değil, Atatürkçü milliyetçilik anlayışının gerçekliği ve sorumluluğu ile yaklaşılmalıdır.
... Sovyetler Birliği’ndeki Türk kökenli gruplar veya uluslarla kültürel ilişkilerimizi çok geliştirmeliyiz. O arada Türkçe’nin ülkeden ülkeye farklılaşması sürecini olabildiğince önlemeye, Türkiye Türkçesi’ni Dış Türkler arasında da yaygınlaştırmaya, en azından kolay anlaşılır duruma getirmeye, öylelikle Diy birliğimizi ve köprümüzü pekiştirmeye çalışmalıyız.
... Başka ülkelerin uyruğu olan Türklerle ilgilenmekten kaçınamayız. Biz ilgilenmezsek başkaları ilgilenir; başkaları da hem o Türklere ve yaşadıkları ülkelere, hattâ genel anlamda uluslararası ilişkilere, hem de Türkiye’ye zarar verebilecek biçimde ilgilenir.
... ‘Göçmenler ve Başka Ülkelerdeki Türkler Bakanlığı’nın en önemli işlevi, anlattığım politikaların ve girişimlerin ayrıntılarını belirlemek ve uygulanışında eşgüdümü sağlamak olacaktır. Ayrıca, yurt dışındaki işçilerimizin, öğrencilerimizin ve iş ve meslek adamlarımızın sorunlarıyla da bu Bakanlığın düzenli biçimde ilgilenmesini ve başka ülkelerde işçi, öğrenci, iş veya meslek adamı olarak bulunan yurttaşlarımızın Türkiye lehine bilgili ve etkin lobiler oluşturabilmelerine yine bu Bakanlığın katkıda bulunmasını öngörüyoruz.
Öte yandan, başka ülkelerdeki Türk azınlıklarının anlaşmalara dayanan haklarıyla veya ülkemize gelen göçmenlerin sorunlarıyla da bu Bakanlığın ilgilenmesini düşünüyoruz.”
Çağdaş Türkler
İşte size bir “yol haritası.”
Bunu AKP uygulamaz ve şovdan ileri götürmezse biz DSHP iktidarında yapacağız.
Bugün bizim savunduğumuz ilkelerin “sağcı” olduğunu söyleyenler de var. Bunlar Ecevit’in bu konudaki düşüncelerini görmezden gelme eğilimindeki kişiler.
Ecevit bu ve benzer düşünceleri nedeniyle ulusalcı ve çağdaş Atatürk milliyetçisi idi.
O yüzden başına Dış güçler tarafından ne çoraplar örüldüğünü şimdi daha iyi anlıyoruz değil mi?
Bu arada, dün internette bir gezinti yaparken, kimi gazetelerde, DSHP kurulduktan sonra bizden ayrılanlar için “Cevizoğlu’nu şoke eden ayrılıklar” gibi başlıklar atılmış.
Bu konuda kendi arkadaşlarımıza yazılı olarak bilgilendirme yapmıştık. Bir kere daha yeri geldiği için söyleyeyim. Bizden ayrılan yalnızca 3 kişi, evet 3 kişi oldu. Bunlar, Atatürk’ü neredeyse katliamcı gibi göstermek isteyen ve kendilerine makam isteyen kişilerdi.
Allah bizi korudu ve kendiliklerinden ayrıldılar, ilerde daha büyük sorunlar çıkmadan. Bize geldiklerinde de, bohçacı kadın gibi dolaşıyor ve “Bize bağlı 38 il başkanlığı var, size getireceğiz” diyerek, gizli pazarlık peşindeydiler.
Herkes biliyor ki ben bu tavırları reddeden bir kişiyim. Yüz bulamayınca gittiler.
O tarihte bizim hiçbir teşkilatımız kurulmamıştı ki bizden ayrılmış olsun. Ama bazıları, “38 il örgütünün bizden ayrıldığını” yazdı!..
Ecevit’in yukarıdaki fikirlerini savunan herkes bizimle birlikte olabilir. Diğerleri asla.
En azından ben genel başkan olduğum sürece.
Hulki CEVİZOĞLU- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 46
Yaş : 66
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08
Similar topics1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz