Bülent Arınç'a suikast kime yarar?
1 sayfadaki 1 sayfası
Bülent Arınç'a suikast kime yarar?
Genel seçim sonuçlarını belirleyen temel olgu, lider ve partilerden ziyade oluşan ya da oluşturulan iklim veya konjonktürlerdir!
1983 seçimlerinde Kenan Evren, seçimin son haftasında Özal’ı topa tutup MDP’den yana ağırlık koymasaydı, ANAP birinci olamayacaktı.
1999 seçim sonuçları ise, yürümeye mecali olmayan Ecevit’e Öcalan’ı teslim eden ABD’nin Başbakanlığı hediye etmesiydi.
2002 seçimleri yine projeydi ve Irak’a asker göndermeye karşı çıkan dönemin iktidarına karşı, “Değiştim ve Irak’ta sizinle beraberim” diyen taze lider Erdoğan’ın yeni bir umut diye vitrine çıkarılmasıydı.
2007 seçimleri de malum başörtülü eşe sahip Müslüman Cumhurbaşkanının(!) Çankaya’ya çıkmasının güven oylamasıydı!
Görüldüğü gibi seçimde sonuç almak için kitleleri sarsacak bir şeyler gerekiyor!
Buradan bakınca doğal yıpranma sürecinde olan AKP’nin toplumu şok edebilecek ne bir icraatı ve ne de bir vaadi var!
Son çare diye ABD’nin Kürt açılımı projesine sığındılar ama oradan iktidar çıkarmaları mümkün değil.
Dolayısı ile AKP’nin gelecek seçimde insanların karşısına çıkmak için ciddi bir argümana ihtiyacı var!
Peki bu ne mi olabilir?
Bu haliyle Ergenekon hikayelerinden iktidar çıkarmalarının imkanı yok ama eğer hadiseye fiili boyutlar eklenirse eldeki medya ile kitleler şok edilip manipüle edilebilir!
Mesela ne mi yapılabilir!
Allah korusun seçime üç-dört hafta kala Bülent Arınç ya da onun bir benzerine suikast yapılabilir ve kıyametler koparılarak yine mağdur pozlara girilebilir!
Kuşkusuz suikastı yapacak olanlar Öcalan’ı teslim etme misali seçime dışarıdan müdahil olmak isteyenler olacaktır ama AKP açısından sonuç yine de alınacaktır.
Buradan hareketle de Bülent Arınç ve benzerleri bizatihi TSK tarafından kutsal emanet misali korunmalıdırlar!
Yaklaşımımı komplocu bulabilirsiniz ama iyi düşünün, hangi olay Bülent Arınç’ın Allah korusun katli misali AKP’ye istismar imkanı verebilir ve ilave milyonlarca oy getirebilir? Hiç kuşkunuz olmasın, Öcalan’ı paketleyip teslim edenler, projelerini yürütme adına her şeye evet diyen AKP’yi bir dönem daha iktidarda tutmak için akıl almaz çılgınlıklar ve karartmalar yapacaktır!
Bu kuşkumu dile getirmemin nedeni, hükümetin de kabul ettiği Arınç’la ilgili son suikast iddialarıdır!
İçerik hâlâ muğlak olduğu için kesin bir şey söyleyemiyorum ama ben bu işin ciddi bir teşebbüsten ziyade bu gibi şeylerin olabileceğine dair zihinsel bir alıştırma olduğu kanaatindeyim.
Metot itibarı ile basit ve kafa karıştırıcı olan son suikast teşebbüsünü istihbarat birimlerimiz deşifre ettiği için, o bilgi oralara yabancı birimlerden sızdırılmış olabilir!
Onların amacı da dediğimiz gibi toplumun belleğine oturmak olabilir!
Son hadisede altı çizilen ve ısrarla seslendirilen husus, suikast teşebbüsünde emekli ya da muvazzaf askerlerin olmasıdır.. Kazara yarın bir bomba patlar ve faili meçhul bir cinayet olursa, bu suikast teşebbüsünden hareketle ihale TSK’nın üzerine bırakılacaktır.
Bu kadarı olmaz demeyin, Emperyalizmin hedefi büyük, dolayısı ile son seyirde projenin bertaraf olmaması için her şey göze alınacaktır. Bunun için de TSK, polis ve istihbarat birimlerimize aman dikkat diyoruz!
KİM BİLİR, BELKİ DE... Konsensus’un ardında Cüneyt Zapsu mu var?
Bu araştırma şirketi son mahalli genel seçim öncesinde kuruldu ve araştırmalarını Habertürk’de yayınlıyor. İlk büyük sınavda sınıfı geçemedi yani belediye seçimlerinden bir gün önce AKP’yi yüzde 47’nin üstünde sundu ve sınıfta kaldı. İlginçtir bu müthiş yanılgıya yani iş bilmezliğe rağmen Konsensus Habertürk adına yine anketler yapıyor ve pek çok ciddi araştırmada yüzde 30’lara gerilediği tescillenen AKP’yi hâlâ yüzde 40’ların üstünde gösteriyor... Peki ama objektiflikte iddialı Habertürk buna niçin mi alet oluyor? Cevap Ciner’in iktidarla ilişkilerini iyi bilen bir isimden geliyor: “Turgay bey’i Başbakana götüren ve yakınlaştıran isim Cüneyt Zapsu’dur. Zapsu ile Ciner’in bazı ortaklıkları da vardır. Konsensus araştırma şirketinin Habertürk’e servis yapması da Zapsu’nun talebidir.”
TEBRİKLER CANAN HANIM...
Canan Arıtman, Halide Edip gibi!
Bu gün bu sütunda bir hakkı daha teslim edeceğiz. CHP İzmir Milletvekili Doktor Canan Arıtman Hanımefendi, son süreçte müthiş bir mücadele örneğini veriyor ve gönüllerde taht kuruyor. terör ve iti ihanetinden Patrik Bartholomeos’un zırvalarına kadar gayri milli bütün teşebbüs ve dayatmalara meydan okuyor. Son bütçe görüşmelerinde TBMM’de şehitlerin hüznünün bütün Türkiye tarafından duyulmasına vesile olan Canan Hanım, bana Kurtuluş günlerimizdeki Halide Edip’i çağrıştırdı. Risk alan ve inandıkları adına dik durup meydan okuyan Türk kadını profili... Canan Hanım, Parlamentodaki bireysel çalışmaları ile de AKP’ye kök söktürüyor... İlginçtir; Canan Hanım bütün bunları yaparken onun gibi İzmir milletvekili olan Güldal Mumcu, “Bak işte Uğur Mumcu’nun eşi” dedirtecek tek bir tavır takınamadı!
NASIL SENDİKACI BUNLAR?..
Sendika Holdingleri ve Ülker’e yüzlerce dönüm arazi!
TEKEL işçilerinin eylemleri vesilesiyle Türk-İş’deki pek çok kirlilik bu aralar herkesin dilinde. İşin içinde maalesef oyunlar ve pazarlıklar var. Türk-İş’e bağlı Tek Gıda İş’in İstanbul’da iktidar tarafından Ülker’in Üniversitesine tahsis edilen yüzlerce dönümlük arazi için Danıştay müracaatında frene basmasından tutun bir sürü çirkin pazarlık iddiaları var. Maalesef bugün pek çok sendika adeta Holding görüntüsü verirken patronları da o holding sahiplerinin ihtişamı ve hatta zenginliğinde... Düşünün hayatında işçilik ve sendikacılık dışında zerre bir iş yapamayan ve başka geliri olmayan pek çok sendikacı bugün zerre mübalağa etmiyorum Türkiye’nin en büyük 250 zengini arasında. Hayır iktidar bunları ve haram paralarını biliyor ama diz çöktürmek için üstüne gitmiyor. Türk işçi dünyası ilk iş olarak kendini bunlardan kurtarmalıdır.
1983 seçimlerinde Kenan Evren, seçimin son haftasında Özal’ı topa tutup MDP’den yana ağırlık koymasaydı, ANAP birinci olamayacaktı.
1999 seçim sonuçları ise, yürümeye mecali olmayan Ecevit’e Öcalan’ı teslim eden ABD’nin Başbakanlığı hediye etmesiydi.
2002 seçimleri yine projeydi ve Irak’a asker göndermeye karşı çıkan dönemin iktidarına karşı, “Değiştim ve Irak’ta sizinle beraberim” diyen taze lider Erdoğan’ın yeni bir umut diye vitrine çıkarılmasıydı.
2007 seçimleri de malum başörtülü eşe sahip Müslüman Cumhurbaşkanının(!) Çankaya’ya çıkmasının güven oylamasıydı!
Görüldüğü gibi seçimde sonuç almak için kitleleri sarsacak bir şeyler gerekiyor!
Buradan bakınca doğal yıpranma sürecinde olan AKP’nin toplumu şok edebilecek ne bir icraatı ve ne de bir vaadi var!
Son çare diye ABD’nin Kürt açılımı projesine sığındılar ama oradan iktidar çıkarmaları mümkün değil.
Dolayısı ile AKP’nin gelecek seçimde insanların karşısına çıkmak için ciddi bir argümana ihtiyacı var!
Peki bu ne mi olabilir?
Bu haliyle Ergenekon hikayelerinden iktidar çıkarmalarının imkanı yok ama eğer hadiseye fiili boyutlar eklenirse eldeki medya ile kitleler şok edilip manipüle edilebilir!
Mesela ne mi yapılabilir!
Allah korusun seçime üç-dört hafta kala Bülent Arınç ya da onun bir benzerine suikast yapılabilir ve kıyametler koparılarak yine mağdur pozlara girilebilir!
Kuşkusuz suikastı yapacak olanlar Öcalan’ı teslim etme misali seçime dışarıdan müdahil olmak isteyenler olacaktır ama AKP açısından sonuç yine de alınacaktır.
Buradan hareketle de Bülent Arınç ve benzerleri bizatihi TSK tarafından kutsal emanet misali korunmalıdırlar!
Yaklaşımımı komplocu bulabilirsiniz ama iyi düşünün, hangi olay Bülent Arınç’ın Allah korusun katli misali AKP’ye istismar imkanı verebilir ve ilave milyonlarca oy getirebilir? Hiç kuşkunuz olmasın, Öcalan’ı paketleyip teslim edenler, projelerini yürütme adına her şeye evet diyen AKP’yi bir dönem daha iktidarda tutmak için akıl almaz çılgınlıklar ve karartmalar yapacaktır!
Bu kuşkumu dile getirmemin nedeni, hükümetin de kabul ettiği Arınç’la ilgili son suikast iddialarıdır!
İçerik hâlâ muğlak olduğu için kesin bir şey söyleyemiyorum ama ben bu işin ciddi bir teşebbüsten ziyade bu gibi şeylerin olabileceğine dair zihinsel bir alıştırma olduğu kanaatindeyim.
Metot itibarı ile basit ve kafa karıştırıcı olan son suikast teşebbüsünü istihbarat birimlerimiz deşifre ettiği için, o bilgi oralara yabancı birimlerden sızdırılmış olabilir!
Onların amacı da dediğimiz gibi toplumun belleğine oturmak olabilir!
Son hadisede altı çizilen ve ısrarla seslendirilen husus, suikast teşebbüsünde emekli ya da muvazzaf askerlerin olmasıdır.. Kazara yarın bir bomba patlar ve faili meçhul bir cinayet olursa, bu suikast teşebbüsünden hareketle ihale TSK’nın üzerine bırakılacaktır.
Bu kadarı olmaz demeyin, Emperyalizmin hedefi büyük, dolayısı ile son seyirde projenin bertaraf olmaması için her şey göze alınacaktır. Bunun için de TSK, polis ve istihbarat birimlerimize aman dikkat diyoruz!
KİM BİLİR, BELKİ DE... Konsensus’un ardında Cüneyt Zapsu mu var?
Bu araştırma şirketi son mahalli genel seçim öncesinde kuruldu ve araştırmalarını Habertürk’de yayınlıyor. İlk büyük sınavda sınıfı geçemedi yani belediye seçimlerinden bir gün önce AKP’yi yüzde 47’nin üstünde sundu ve sınıfta kaldı. İlginçtir bu müthiş yanılgıya yani iş bilmezliğe rağmen Konsensus Habertürk adına yine anketler yapıyor ve pek çok ciddi araştırmada yüzde 30’lara gerilediği tescillenen AKP’yi hâlâ yüzde 40’ların üstünde gösteriyor... Peki ama objektiflikte iddialı Habertürk buna niçin mi alet oluyor? Cevap Ciner’in iktidarla ilişkilerini iyi bilen bir isimden geliyor: “Turgay bey’i Başbakana götüren ve yakınlaştıran isim Cüneyt Zapsu’dur. Zapsu ile Ciner’in bazı ortaklıkları da vardır. Konsensus araştırma şirketinin Habertürk’e servis yapması da Zapsu’nun talebidir.”
TEBRİKLER CANAN HANIM...
Canan Arıtman, Halide Edip gibi!
Bu gün bu sütunda bir hakkı daha teslim edeceğiz. CHP İzmir Milletvekili Doktor Canan Arıtman Hanımefendi, son süreçte müthiş bir mücadele örneğini veriyor ve gönüllerde taht kuruyor. terör ve iti ihanetinden Patrik Bartholomeos’un zırvalarına kadar gayri milli bütün teşebbüs ve dayatmalara meydan okuyor. Son bütçe görüşmelerinde TBMM’de şehitlerin hüznünün bütün Türkiye tarafından duyulmasına vesile olan Canan Hanım, bana Kurtuluş günlerimizdeki Halide Edip’i çağrıştırdı. Risk alan ve inandıkları adına dik durup meydan okuyan Türk kadını profili... Canan Hanım, Parlamentodaki bireysel çalışmaları ile de AKP’ye kök söktürüyor... İlginçtir; Canan Hanım bütün bunları yaparken onun gibi İzmir milletvekili olan Güldal Mumcu, “Bak işte Uğur Mumcu’nun eşi” dedirtecek tek bir tavır takınamadı!
NASIL SENDİKACI BUNLAR?..
Sendika Holdingleri ve Ülker’e yüzlerce dönüm arazi!
TEKEL işçilerinin eylemleri vesilesiyle Türk-İş’deki pek çok kirlilik bu aralar herkesin dilinde. İşin içinde maalesef oyunlar ve pazarlıklar var. Türk-İş’e bağlı Tek Gıda İş’in İstanbul’da iktidar tarafından Ülker’in Üniversitesine tahsis edilen yüzlerce dönümlük arazi için Danıştay müracaatında frene basmasından tutun bir sürü çirkin pazarlık iddiaları var. Maalesef bugün pek çok sendika adeta Holding görüntüsü verirken patronları da o holding sahiplerinin ihtişamı ve hatta zenginliğinde... Düşünün hayatında işçilik ve sendikacılık dışında zerre bir iş yapamayan ve başka geliri olmayan pek çok sendikacı bugün zerre mübalağa etmiyorum Türkiye’nin en büyük 250 zengini arasında. Hayır iktidar bunları ve haram paralarını biliyor ama diz çöktürmek için üstüne gitmiyor. Türk işçi dünyası ilk iş olarak kendini bunlardan kurtarmalıdır.
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz