İki milletvekili, polisin iki farklı tavrı... Ve vekilin dokunulmazlığı!
1 sayfadaki 1 sayfası
İki milletvekili, polisin iki farklı tavrı... Ve vekilin dokunulmazlığı!
AKP Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın, trafik polisleriyle tartışırken çekilen görüntülerini izlediniz mi?
Ankara Emniyeti Trafik ekipleri Karum Alışveriş Merkezi önünde denetim yaparken AKP Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın içinde bulunduğu aracı durduruyor...
İşbaşaran, şoförünün kullandığı araçtan inerek polislere ve araya giren grup amirine, “Yolumu kesiyorsunuz lan sizi s...m. S...n. gidin” diye hakarete başlıyor...
Ve... Israrla, resmî kıyafetli polisten “kimlik göstermesi”ni istiyor...
Polis ise sürekli alttan alıyor:
“Aman efendim, rica ederim, lütfen...”
***
Bu görüntüleri seyrederken aklıma CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal geldi...
TEKEL işçilerine destek için gittiği gösteride polisin 20 santimetrelik mesafeden biber gazlı saldırısına hedef olmuş, saatlerce acı içinde kıvranmıştı!
Oysa o; ne polise küfretmişti, ne de kendisi için bir ayrıcalık tanınmasını istemişti...
Tek derdi, hak aramak için gösteri yapmaya çalışan işçilere insanca muamele edilmesini sağlamaktı...
***
Bu iki olaydaki “polis”in farklı tavrına dikkat edin:
Küfreden Feyzi İşbaşaran’a, “Aman efendim, rica ederim, lütfen...”
Vatandaşa desteğe koşan Çetin Soysal’ın göz bebeklerine biber gazı!
İkisi de milletvekili...
Tek farkları, birinin “iktidar partisi”ne üye olması!
***
AKP yönetimi kamuoyundan yükselen tepkileri duymazdan gelemedi ve Feyzi İşbaşaran’ı partiden ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk etti...
Bunun üzerine de Feyzi Bey dün partisinden istifa etti!
Peki; yeter mi?
Elbette hayır!
AKP, İşbaşaran’ın dokunulmazlık zırhını da kaldırmalı ve ettiği küfürlerin hesabını yargı önünde vermesini sağlamalı!
***
Ama...
Adım gibi biliyorum ki AKP’li yöneticiler bunu asla yapmaz!
Yoksa, Allah korusun (!) birileri de onların dokunulmazlığının kaldırılmasını ister...
***
SUSAN BAKAN
Cemaatlere açtığı soruşturmadan sonra Adalet Bakanlığı tarafından hakkında 26 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan ve meslekten ihracı istenen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, 20 gün önce önemli iddialarda bulunmuştu...
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na gönderdiği savunmada, İsmailağa cemaatine ilişkin soruşturma esnasında şüpheliler gözaltında iken Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in kendisini aradığını ve şüphelilerin salıverilmesini istediğini söylemişti...
Bu ağır iddianın üzerinden tam 20 gün geçti...
Gelin görün ki; tüm iddialara anında yanıt veren Cemil Bey’den ses soluk çıkmadı!
Yoksa onun bu suskunluğu, hakkındaki iddiayı kabul ettiği anlamına mı geliyor?
Eğer öyleyse...
Yargıya müdahale etme hak ve yetkisini acaba ona kim verdi?
***
GÜNÜN SORUSU
En Büyük Manisa Büyüğü’ne yönelik suikast girişimi iddiasından sonra başlatılan soruşturma, 8 subaya gözaltı ve dünkü 3 saatlik “esrarengiz” zirveyle ilginç bir hal aldı...
Devleti yönetme işi, yumurta tokuşturmaya dönüşürse; kaybeden kim olur?
***
Şair İsmet’in tahriki yetmemiş olmalı ki ‘devamı haftaya’ymış!
Habertürk’te katıldığı programda Aleviliğe hakaretler yağdıran dinci şair İsmet Özel’in “kışkırtıcılığı” yeterli görülmemiş olmalı ki; Balçiçek Hanım, önümüzdeki çarşamba günkü programına İsmet Özel’i yeniden davet ettiğini açıkladı!
Tek farkla...
Bu kez İsmet Özel’in karşısına Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız’ı da çıkaracakmış... Bu sayede “karşıt görüşler” özgürce tartışabilecekmiş
Ali Balkız başta olmak üzere tüm Alevi yurttaşları, bu tuzağa düşmemeye davet ediyorum!
Unutmasınlar ki; Alevilik, “her çiçekten bal toplayacağını” sanan hanımefendinin sandığı gibi özgürce tartışılacak bir “görüş” değil, bir “mezhep”tir!
Bu yüzden, tüm dinler ve mezhepler gibi, Alevilik de tartışılamaz!
Kaldı ki Aleviler’in bu saatten sonra yapmaları gereken şey, kendilerine ve inançlarına hakaret eden adama bir fırsat daha yaratmak değil, tazminat davaları açarak söylediği sözlerin hesabını sormak olmalı!
Ankara Emniyeti Trafik ekipleri Karum Alışveriş Merkezi önünde denetim yaparken AKP Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın içinde bulunduğu aracı durduruyor...
İşbaşaran, şoförünün kullandığı araçtan inerek polislere ve araya giren grup amirine, “Yolumu kesiyorsunuz lan sizi s...m. S...n. gidin” diye hakarete başlıyor...
Ve... Israrla, resmî kıyafetli polisten “kimlik göstermesi”ni istiyor...
Polis ise sürekli alttan alıyor:
“Aman efendim, rica ederim, lütfen...”
***
Bu görüntüleri seyrederken aklıma CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal geldi...
TEKEL işçilerine destek için gittiği gösteride polisin 20 santimetrelik mesafeden biber gazlı saldırısına hedef olmuş, saatlerce acı içinde kıvranmıştı!
Oysa o; ne polise küfretmişti, ne de kendisi için bir ayrıcalık tanınmasını istemişti...
Tek derdi, hak aramak için gösteri yapmaya çalışan işçilere insanca muamele edilmesini sağlamaktı...
***
Bu iki olaydaki “polis”in farklı tavrına dikkat edin:
Küfreden Feyzi İşbaşaran’a, “Aman efendim, rica ederim, lütfen...”
Vatandaşa desteğe koşan Çetin Soysal’ın göz bebeklerine biber gazı!
İkisi de milletvekili...
Tek farkları, birinin “iktidar partisi”ne üye olması!
***
AKP yönetimi kamuoyundan yükselen tepkileri duymazdan gelemedi ve Feyzi İşbaşaran’ı partiden ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk etti...
Bunun üzerine de Feyzi Bey dün partisinden istifa etti!
Peki; yeter mi?
Elbette hayır!
AKP, İşbaşaran’ın dokunulmazlık zırhını da kaldırmalı ve ettiği küfürlerin hesabını yargı önünde vermesini sağlamalı!
***
Ama...
Adım gibi biliyorum ki AKP’li yöneticiler bunu asla yapmaz!
Yoksa, Allah korusun (!) birileri de onların dokunulmazlığının kaldırılmasını ister...
***
SUSAN BAKAN
Cemaatlere açtığı soruşturmadan sonra Adalet Bakanlığı tarafından hakkında 26 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan ve meslekten ihracı istenen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, 20 gün önce önemli iddialarda bulunmuştu...
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na gönderdiği savunmada, İsmailağa cemaatine ilişkin soruşturma esnasında şüpheliler gözaltında iken Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in kendisini aradığını ve şüphelilerin salıverilmesini istediğini söylemişti...
Bu ağır iddianın üzerinden tam 20 gün geçti...
Gelin görün ki; tüm iddialara anında yanıt veren Cemil Bey’den ses soluk çıkmadı!
Yoksa onun bu suskunluğu, hakkındaki iddiayı kabul ettiği anlamına mı geliyor?
Eğer öyleyse...
Yargıya müdahale etme hak ve yetkisini acaba ona kim verdi?
***
GÜNÜN SORUSU
En Büyük Manisa Büyüğü’ne yönelik suikast girişimi iddiasından sonra başlatılan soruşturma, 8 subaya gözaltı ve dünkü 3 saatlik “esrarengiz” zirveyle ilginç bir hal aldı...
Devleti yönetme işi, yumurta tokuşturmaya dönüşürse; kaybeden kim olur?
***
Şair İsmet’in tahriki yetmemiş olmalı ki ‘devamı haftaya’ymış!
Habertürk’te katıldığı programda Aleviliğe hakaretler yağdıran dinci şair İsmet Özel’in “kışkırtıcılığı” yeterli görülmemiş olmalı ki; Balçiçek Hanım, önümüzdeki çarşamba günkü programına İsmet Özel’i yeniden davet ettiğini açıkladı!
Tek farkla...
Bu kez İsmet Özel’in karşısına Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız’ı da çıkaracakmış... Bu sayede “karşıt görüşler” özgürce tartışabilecekmiş
Ali Balkız başta olmak üzere tüm Alevi yurttaşları, bu tuzağa düşmemeye davet ediyorum!
Unutmasınlar ki; Alevilik, “her çiçekten bal toplayacağını” sanan hanımefendinin sandığı gibi özgürce tartışılacak bir “görüş” değil, bir “mezhep”tir!
Bu yüzden, tüm dinler ve mezhepler gibi, Alevilik de tartışılamaz!
Kaldı ki Aleviler’in bu saatten sonra yapmaları gereken şey, kendilerine ve inançlarına hakaret eden adama bir fırsat daha yaratmak değil, tazminat davaları açarak söylediği sözlerin hesabını sormak olmalı!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz