DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bir de demokrasi demiyorlar mı?

Aşağa gitmek

Bir de demokrasi demiyorlar mı? Empty Bir de demokrasi demiyorlar mı?

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2009-12-31, 04:37

Son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik operasyonları Türkiye’nin demokratikleşmesi olarak niteleyenler var. Aynı sözde liberal maskeli çevreler aslında Silahlı Kuvvetler’e yönelik her eylem ve söylemde bu klişeyi kamuoyuna sunuyorlar.

Oysa ne iki yıldır süren davaların ne de son günlerde yaşadıklarımızın hiçbirinin demokrasi ve hukukla ilgisi var.

Silahlı Kuvvetler’e küfürler ve hakaretler yağdırmayı, hukuku sözde kullanarak zaten her an istenilen bilgilerin alınabileceği arşivlere hâkim ve savcılar sokmayı “demokraside atılan büyük adım” olarak nitelemek akılla ve mantıkla bağdaşmaz.

Ancak büyük bir “beyin yıkama” eyleminin yapıldığını da söylemeliyim. Özellikle 12 Eylül darbecilerinin yarattığı bilgisiz, sığ, duyarsız, sorgulamayan, sadece köşe dönmeyi hayal eden neslin bu propagandaların çok etkisi altında kaldığı görülüyor.

Kendilerinden önce yapılmış bir askeri darbeyi hiç yaşamayan ama merak da etmeyen bu nesil, olağanüstü beyin yıkama operasyonları nedeniyle “aptala” dönmüş durumda.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ni gözünde “kan emici, cinayetler işleyen, canı sıkıldığında darbe yapan korkunç bir örgüt” olarak kuran bu 12 Eylül nesli olan bitenden habersiz “vay canına” şaşkınlığı içinde sağa sola savruluyor.

Bu, Türkiye’nin geleceği için son derece umutsuz bir durumdur.

Demokrasiyi sadece askere karşı çıkmak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne en yüksek sesle hakaret etmek olarak algılayanlar ne yazık ki iktidarın 12 Eylül tarafından sendikasızlaştırılan işçi sınıfına vurduğu darbelerin demokraside hiç yeri olmadığını düşünmüyor. Düşünmedileri gibi çalışandan değil iktidardan yana tavır alıyorlar.

Örgütlenme, direnme, karşı çıkma, muhalefet etme duygularından yoksun geniş bir kesim demokrasiyi iktidarı övmek, yaptıklarını alkışlamak, olumsuzlukları ve yanlışları saklamak olarak algılıyor.

Bu nedenle 1 Mayıs’ta yürüyenleri protesto ediyor, hakkını aramak için iş durduran işçinin üzerine yürüyor, insanlara istihdam yaratmak yerine kapılarına bir koli gıda maddesi bırakılmasını alkışlıyor.

Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerini “fantezi” olarak gören, milli değerlere sahip çıkılmasını “komiklik” diye nitelendiren, bilgi almayı ancak SMS mesajları düzeyinde kabul eden bu kesim dönüştürülmeye en uygun ortamı da oluşturuyor farkında olmadan.

Türkiye’nin geçirdiği bütün evreleri bilen, askeri darbelerin yarattığı dehşet ortamlarından payını alan, buna rağmen Türkiye’nin daha çağdaş olması için mücadeleden asla vazgeçmeyen, demokrasi ve hukuk kültürünü hazmetmiş, laik anlayışla bilim, kültür ve sanatta hep ileriye bakan Türkiye’nin gerçek aydınları, vatanseverleri ve onların yarattığı iklimin etkisiyle dayanışma içinde olan Türkiye’nin ezici çoğunluğu ise bu büyük plana karşı çıkmaya çalışıyor.



*****


Noel ağacındaki melek

Bugün yılbaşı. Günün “mana ve ehemmiyetine binaen” bir Noel Baba fıkrası sunuyorum:

Yıllar önce bir yılbaşı günü Noel Baba her zamanki turuna çıkmadan önce hayli gerginmiş. Geyiklerinden dördü hasta, üçü hamile diğerleri de nereye gittiği meçhul, çitten atlayıp kaçmışlar.. Kayınvalidesinin de o gün evlerinde kalmaya geleceğini öğrenen Noel Baba sinir içinde oyuncakları arabaya yerleştirirken çoğu oyuncak kırılmış, kalanlar etrafa saçılmış. Sinirini bastırmak için bir kadeh içki ararken şişeyi karısının sakladığını fark edince iyice deliye dönmüş. Tam bu sırada kapı çalınmış, bir açmış ki kapıda bir melek, elinde de süslü kocaman bir Noel Ağacı...

“Mutlu yıllar Noel Baba..” demiş melek gülerek, “Ne kadar güzel bir gün değil mi? Sana güzel bir ağaç getirdim.. Bunu nereye köklememi istersin?..”

İşte o günden sonra her Noel ağacının tam tepesine bir adet melek oturtma geleneği adet halini almış...


*****


Asker-polis

Çok şaşırtıcı bir durum var. Özel Harp Karargâhı’nda yapılan arama baskını sırasında ilk gün savcılarla birlikte gelen polisler içeri sokulmadı.

Ancak daha sonraki aramalarda, belli ki tepeden emirler geldi ve polis de içeri girdi.

Bu tür durumlarda polis neden kullanılır? Arama yapılan yerde bir direniş olmasın, kimse saldırıya uğramasın diye. Yani polis güvenlik sağlamak için getirilir.

Peki aranılan yer neresi: Ordu’nun bir ünitesi. Yani burası sürekli güvenlik altında tutulan bir yer. Ama hâkim ve savcılar yanlarında polis getiriyor. Demek ki askerin can güvenlikleri için tehdit olduğunu düşünüyorlar ki polisin kendilerini korumasını istiyorlar.

2010 yılının hepimiz adına çok daha güzel ve iyiliklerle geçmesini, gerçek demokratların, hukuka ve insan haklarına saygılı olanların, yüreklerinde bu ülkenin tüm insanlarına karşılıklı sevgi duyanların umutlarının gerçekleşmesini dilerim. (C.A.)


*****


Günümüze uygun sözler

İlginç günler yaşıyoruz ama bunlar bizim ya da başkalarının ilk kez yaşadığı olaylar mı? Değil elbette. İnsanlar yaşadıklarından ders almayı bilmediklerinden sürekli aynı hatalara düşüyor sonra içinden nasıl çıkılacağını bilemiyor.

Okurlardan Serdar Sağlamtunç ünlü isimlerin geçmişte yaşanmış benzer dönemlerde söyledikleri sözlerden bir demet hazırlamış. Hiç yorum yapmadan bu ünlü sözleri size de sunuyorum. Yorum sizin:


***


“Günümüzde, dünyadaki temel sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, akıllıların ise devamlı şüphe içinde olmalarıdır.”


***


“İnsan kolay inanan bir canlıdır. Bir şeylere inanmak zorundadır. İnanmak için iyi bir sebep bulamadığında, elindeki kötü sebeplerle yetinir.”


***


“Kişinin duyguları bildikleriyle ters orantılıdır. Ne kadar az bilirsen, o kadar çok kızarsın.” Bertrand Russell


***


“Hiç kimse yumrukları sıkılıyken net düşünemez.” George Jean Nuthar


***


“Korkaklar ecelleri gelmeden birkaç kere ölürler. Cesurlar ölümü bir kere tadarlar.” William Shakespeare


***


“Elinde çekiç olan kişi her şeyi çivi olarak görür.” Abraham Harold Maslow

Asgari ücrete 41 simitlik zam gelmiş. Çalışanına bu kadarını hak görene 41 kere maşallah! (Gani Yıldız)
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz