Senin ruhun yeter
1 sayfadaki 1 sayfası
Senin ruhun yeter
Yeni bir yılın bu ilk gününü gülümseyerek karşılayın.
Yüzünüzün sert çizgilerini yumuşatın.
Gün Tanrı'nın ışığı üzerimizde ise; kötümser olmaya gerek yoktur.
Şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın dediği gibi; 'Yeter ki gün eksilmesin penceremden.'
Doğrusu böyledir ama kiminle karşılaşsam; bir karamsarlık, bir umutsuzluk...
'Ne olacak böyle? Nereye gidiyoruz?' diye sorular...
Gülümseyin...
Biraz da mağrur biçimde gülümseyin.
Çünkü; sizin ruhunuz yeter...
Her engeli aşmaya...
Eğer Türk milletinin çocuğu iseniz.
Eğer bunu içselleştirmiş iseniz...
Mağrur biçimde gülümseyin.
Ruhunuz yeter.
Bu kara günleri geride bırakmaya...
Çünkü Türk milleti; kara günleri ağartmasını bilmiştir.
Haydi yine hatırlatayım:
1919'daki şartlardan da mı kötü durumdayız ki karamsar olalım?
***
Biliniz ki kurtarıcı sizsiniz.
Eskiden, 'Ordu izin vermez!' derlerdi.
Bense buna acı acı gülerdim. Çünkü, izin veren ordu idi...
Şimdi gerçek Gün Tanrı'nın ışığı altındadır...
Gerçeği kabul ediniz...
Ordu; ortadan kıyıya iteklendi.
Ordu; ortadan gelir. Merkezde bilinir.
Türk milleti de onun çevresine yerleşir.
Böylece 'ordu-millet' ortaya çıkar.
Şimdiye kadar öyleydik.
Mustafa Kemal'in ordusu da ortayı/merkezi temsil ediyordu.
Geldi Amerikancı paşalar.
Başına geçti Kenan Evren...
Yaptılar darbeyi.
Aldılar orduyu ortadan; attılar kıyıya...
Bugünkü sıkıntıların kaynağı odur işte...
Bir elinde Kur'an, bir elinde silah meydan meydan dolaşan o Amerikancı...
Kırdı geçirdi yurtseverleri...
Meydanı, sahte dincilere ve ABD emrindeki 5. Kol ajanlarına bıraktı.
Akıl ve bilim kovuldu okullardan...
Yerine kör inanlar dolduruldu.
Geldik bugüne...
***
Bir kilo pirince muhtaç insanlarla...
Doğalgazdan kömüre geri dönen çöküşle...
Futbol takımı tutar gibi parti tutan cahillikle...
Müslümanlığı sanki bazı siyasetçiler yeni icat etmişler sanan kitleyle...
Geldik bu güne...
Ne yani bunlara bakarak karamsar mı olalım?
Asla... Dik duracağız...
Ruhunu; yabancıya satanlarla aynı gemiye binmeyeceğiz.
Paranın pulun, malın mülkün önemsiz olduğunu birilerine göstereceğiz.
Ruhumuz yeter...
Bu milletin ruhu yeter...
***
Bu ülkede de çıkarı uğruna ruhunu satmayan insanların bulunduğunu göstereceğiz.
Sizler de mahallenizde, kasabanızda bunu ispat edeceksiniz.
Mustafa Kemal'in kurduğu düzeni savunacaksınız.
Anlamayanlara da şöyle diyeceksiniz:
Bak ey arkadaş...
Ağzıma bakma Pakistan'a bak...
Orada neler oluyor?
Sünniler Şii camilerini; Şiiler Sünni camilerini bombalıyor.
Senin mezhebin daha kötü, benimki iyi yarışı yüzünden.
Bıraktılar başka dinlerle uğraşmayı birbirlerini öldürüyor Müslümanlar.
Anlat o vatandaşa. De ki:
-Eğer Atatürk devrimleri olmasaydı, eğer o devrimler bizi akıl ve bilimle yoğurmasaydı; bugün Türkiye'de de farklı mezhepten olanlar, Irak'ta olduğu gibi, Pakistan'da olduğu gibi birbirlerinin kanını akıtıyor olacaklardı.
Atatürk sevmezlerin istediği manzara da işte odur.
Kıracağız bu çemberi Kemal Paşa'nın ışığıyla...
İçine bak, anlayacaksın: Senin ruhun yeter.
Bu milletin ruhu yeter...
Yüzünüzün sert çizgilerini yumuşatın.
Gün Tanrı'nın ışığı üzerimizde ise; kötümser olmaya gerek yoktur.
Şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın dediği gibi; 'Yeter ki gün eksilmesin penceremden.'
Doğrusu böyledir ama kiminle karşılaşsam; bir karamsarlık, bir umutsuzluk...
'Ne olacak böyle? Nereye gidiyoruz?' diye sorular...
Gülümseyin...
Biraz da mağrur biçimde gülümseyin.
Çünkü; sizin ruhunuz yeter...
Her engeli aşmaya...
Eğer Türk milletinin çocuğu iseniz.
Eğer bunu içselleştirmiş iseniz...
Mağrur biçimde gülümseyin.
Ruhunuz yeter.
Bu kara günleri geride bırakmaya...
Çünkü Türk milleti; kara günleri ağartmasını bilmiştir.
Haydi yine hatırlatayım:
1919'daki şartlardan da mı kötü durumdayız ki karamsar olalım?
***
Biliniz ki kurtarıcı sizsiniz.
Eskiden, 'Ordu izin vermez!' derlerdi.
Bense buna acı acı gülerdim. Çünkü, izin veren ordu idi...
Şimdi gerçek Gün Tanrı'nın ışığı altındadır...
Gerçeği kabul ediniz...
Ordu; ortadan kıyıya iteklendi.
Ordu; ortadan gelir. Merkezde bilinir.
Türk milleti de onun çevresine yerleşir.
Böylece 'ordu-millet' ortaya çıkar.
Şimdiye kadar öyleydik.
Mustafa Kemal'in ordusu da ortayı/merkezi temsil ediyordu.
Geldi Amerikancı paşalar.
Başına geçti Kenan Evren...
Yaptılar darbeyi.
Aldılar orduyu ortadan; attılar kıyıya...
Bugünkü sıkıntıların kaynağı odur işte...
Bir elinde Kur'an, bir elinde silah meydan meydan dolaşan o Amerikancı...
Kırdı geçirdi yurtseverleri...
Meydanı, sahte dincilere ve ABD emrindeki 5. Kol ajanlarına bıraktı.
Akıl ve bilim kovuldu okullardan...
Yerine kör inanlar dolduruldu.
Geldik bugüne...
***
Bir kilo pirince muhtaç insanlarla...
Doğalgazdan kömüre geri dönen çöküşle...
Futbol takımı tutar gibi parti tutan cahillikle...
Müslümanlığı sanki bazı siyasetçiler yeni icat etmişler sanan kitleyle...
Geldik bu güne...
Ne yani bunlara bakarak karamsar mı olalım?
Asla... Dik duracağız...
Ruhunu; yabancıya satanlarla aynı gemiye binmeyeceğiz.
Paranın pulun, malın mülkün önemsiz olduğunu birilerine göstereceğiz.
Ruhumuz yeter...
Bu milletin ruhu yeter...
***
Bu ülkede de çıkarı uğruna ruhunu satmayan insanların bulunduğunu göstereceğiz.
Sizler de mahallenizde, kasabanızda bunu ispat edeceksiniz.
Mustafa Kemal'in kurduğu düzeni savunacaksınız.
Anlamayanlara da şöyle diyeceksiniz:
Bak ey arkadaş...
Ağzıma bakma Pakistan'a bak...
Orada neler oluyor?
Sünniler Şii camilerini; Şiiler Sünni camilerini bombalıyor.
Senin mezhebin daha kötü, benimki iyi yarışı yüzünden.
Bıraktılar başka dinlerle uğraşmayı birbirlerini öldürüyor Müslümanlar.
Anlat o vatandaşa. De ki:
-Eğer Atatürk devrimleri olmasaydı, eğer o devrimler bizi akıl ve bilimle yoğurmasaydı; bugün Türkiye'de de farklı mezhepten olanlar, Irak'ta olduğu gibi, Pakistan'da olduğu gibi birbirlerinin kanını akıtıyor olacaklardı.
Atatürk sevmezlerin istediği manzara da işte odur.
Kıracağız bu çemberi Kemal Paşa'nın ışığıyla...
İçine bak, anlayacaksın: Senin ruhun yeter.
Bu milletin ruhu yeter...
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz