DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Darbeci olmak ya da olmamak

Aşağa gitmek

Darbeci olmak ya da olmamak Empty Darbeci olmak ya da olmamak

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2010-01-04, 11:10

Sevgili okurlar; yeni yılın ilk sohbet yazısında bazı konulara açıklık getirmek istiyorum. Çünkü Türkiye’yi dönüştürmek isteyen zihniyet ve işbirlikçileri bir taraftan halkın kafasını muhallebiye çevirirken diğer taraftan oyunu sergilemek isteyenlere karşı inanılmaz bir yıldırma kampanyası sürdürüyorlar.

Darbeci yaftası

İktidar zihniyeti ve yandaşları kendileri gibi düşünmeyen ya da oynanan oyunları sergilemeye çalışan herkese adeta bir “sihirli” sözcük olan “darbeci” yaftasını yapıştırıyor. Birkaç yıldır sürdürülen beyin yıkama faaliyetleri ile halkın kafasına “darbe olacak” paranoyasını yerleştirenler şimdi bundan nemalanarak eleştirileri göğüslüyor.

Sorgulamak suç oldu

Oysa ben dahil son yıllarda yaşanan çirkin iftira ve komplo operasyonlarını sorgulamaya çalışan, asıl niyeti ortaya sermeye çalışan hiç kimsenin ne darbecilikle ne ordu şakşakçılığı ile ne de demokrasiye karşı çıkmakla ilgileri var. Tam tersine bu sorgulamayı yapanlar gerçek demokrasi ve hukuktan yanalar.

Askerin yıldırılması

Son günlerde özellikle Silahlı Kuvvetler’e yönelik ağır bir yıpratma kampanyası sürdürülüyor. Askerler mantığın alamayacağı iddialarla suçlanıyor, izleniyor, tacize uğruyor, devletin en önemli sırlarının saklandığı yerlere polis zoruyla girilip arama yapılıyor. Bu da “demokrasinin zaferi” gibi sunuluyor.

Oyunun özü

Oysa bu saldırıların demokrasi ve hukukla hiçbir ilgisi yok. Tek amaç var. Devletin tüm kurumlarını zafiyete uğratmak, yalan ve iftiralarla halkın kafasını karıştırmak, bu karışıklıktan yararlanıp destek sağlamak ve başta Cumhuriyet ilkeleri olmak üzere Türkiye’nin temel felsefesini değiştirmek.

Büyük yaygara

Şimdi Özel Harekât olarak anılan, bir süre öncesine kadar Özel Harp Dairesi diye bilinen, aslı Kontrgerilla olan bir yapının “kozmik odasının aranmasından” yola çıkanların yaygarası yeri göğü inletiyor. Siz de yapılanın gerçek amacını söylemeye çalışınca karalanıyorsunuz. Peki gerçek bu mu?

Atatürk’ün ordusu

Sevgili okurlar; Atatürk, Cumhuriyeti Türk Ordusu’yla birlikte kurdu. Bu ordu çok partili döneme geçilinceye kadar Cumhuriyeti ve kuruluş felsefesini korudu. Rejime yönelik her tehdit karşısında Türk Silahlı Kuvveleri’ni buldu. Ancak 1945’te biten 2. Dünya Savaşı’ndan sonra durum değişti.

Amerikan egemenliği

2. Dünya Savaşı o ana kadar hiç hayal bile edilmemiş bir gerçekle sona erdi. Dünyayı kana bulayan Almanlar yenilmişti ama ortaya bir Sovyet imparatorluğu çıkmıştı. Bu, başta Amerika olmak üzere Batı Bloku’nu şiddetle endişelendirdi. NATO kuruldu, üç tarafı Sovyetler’le çevrili Türkiye birden önem kazandı.

Asker değişiyor

ABD, Kore Savaşı’na Türkiye’yi davet edip bir sınavdan geçirdikten sonra operasyon başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Pentagon arasında çok sıkı bir ilişki başladı. Bazı subaylar Amerika’da eğitildi. Orduya çok büyük silah, mühimmat ve bilgi yardımı yapıldı. Çünkü...

Komünizm tehlikesi

ABD ve Batı ittifakı Sovyet sisteminin yayılmasından ve Türkiye üzerinden Akdeniz’e açılmasından büyük rahatsızlık duyuyordu. Türkiye, Sovyetler Birliği’ne karşı çok önemli bir stratejik konumdaydı. O halde Türkiye’nin NATO’nun ileri karakolu olması ve komünist tehlikeye karşı bir set oluşturması ABD için en akıllıca plandı.

Kontrgerilla gerçeği

Kontrgerilla bu mantıkla NATO tarafından kuruldu. Bu yapı gizli çalışırdı ve bütün amacı bir Sovyet işgaline karşı direniş hareketini örgütlemekti. Kurulduğunda Menderes hükümetinden bile saklanmış ancak daha sonra varlığı ortaya çıkmıştır. Ecevit’e kadar başbakanlar bu yapıyı biliyordu, Ecevit’in bilmemesi ise solcu olmasından kaynaklanıyordu.

Askerin rolü

NATO’nun kurulmasına kadar Atatürk ilke ve devrimlerinin koruyucusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri bu andan itibaren Türkiye’de komünizmi önleme görevini üstlendi, ki bu da aynı zamanda yurt savunması olarak algılatıldı. İşin kötüsü pek çok iyi niyetli subay bunların Cumhuriyeti koruma adına yapıldığını sandı.

Nice gençler katledildi

Türkiye’deki sol, sosyalist ve komünist hareketleri önleme görevi üstlenen ordu, uzun yıllar boyunca nice gençlerin, değerli insanların yok olup gitmesine göz yumdu. Olaylar “anarşi ve terör” olarak sunularak kamuoyu da şartlandırıldı. Ordu her seferinde “iç barış” ya da “Cumhuriyet’i koruma” adı altında müdahalelerde bulundu.

Darbelerin mantığı

Ancak darbelere de bu mantıkla bakmak gerekir. Asker ülke yönetmeye çok hevesli olduğu ya da hükümetler üzerinde bir vesayet oluşturmak için değil, siyasetle ve Batı Bloku ile de işbirliği yaparak solu tasfiye edip Türkiye’nin, kapitalist yolda güvenle yürümesi için darbeler yaptı.

Sol görünüm sahte

Ancak şurası unutulmamalıdır ki Silahlı Kuvvetler’in en hassas olduğu konu laikliktir. Ordu din istismarına göz yummuş hatta bunu gerekli bile görmüştür ama din eksenli bir iktidara da asla razı olmayacağını her seferinde göstermiştir. İşte bu tutum kamuoyunun bazı kesimlerinde ordunun aslında sola eğilimli olduğu yanlış görüşüne neden olmuştur.

Sovyetler bitince

Ordunun “komünizmi önleme görevi” 1990’larda Sovyetler Birliği’nin çöküşü ile ister istemez sona erdi. Kontrgerilla da kendiliğinden tasfiye oluyordu, ama bu yapının artıkları geçmişten aldıkları gücün sürekli olduğu vehmine kapılarak çeteleşmeye, mafya ve egemenlerle işbirliği yapmaya yöneldi. Siyaset de bunu sevdi. İşte Susurluk buydu.

Ordunun gücü

Türk Silahlı Kuvvetleri bu işlevini kaybedince zayıflamaya başladı. Çünkü sonuçta ordu “sağ-yarı faşist ve din istismarcısı” bir düzeni korumuş ve “komünizme geçit” vermemişti. Buna karşın “gizlilikten doğan” gücü de sihrini kaybetmişti artık. O güne kadar en güvenli, en sağlam kurum olarak bilinen ordu adeta kevgire döndü.

Gerçekleri bilmek

Bu gerçekleri bilmek zorundayız. Ama bunların gerçek olması, Silahlı Kuvvetleri’ni iyice sindirmeye çalışanlara karşı çıkmamı engellemez. Çünkü asıl amaç Türkiye’yi bir din devletine dönüştürmektir. İzanı olmayanlar “darbeci” deseler bile bunları yazmanın bir demokratlık ve vatanseverlik görevi olduğunu hissediyorum.

Hepinize iyi haftalar dilerim...
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz