Alternatif var aslında
1 sayfadaki 1 sayfası
Alternatif var aslında
Genel bir huzursuzluk yaşanıyor. Kimse durumundan memnun değil. Resmi rakamlar; örneğin çok düşük oranda bir enflasyon gösterse de durum böyle değil. Siyaseten zaten büyük kargaşa var, halk neyin ne olduğunu anlayamıyor.
Kısacası büyük bir kesim iktidardan hoşnut değil. Ancak sorun “alternatif” olmamasında.
Kiminle konuşsam “Tamam da bugün bir seçim olsa kime oy vereceğiz” diye soruyor. Aslında partiler ortada duruyor da, güven yok kimsede.
O halde bir öneride bulunmak istiyorum...
CHP’de sorun genel başkanlık. Haksız yere de olsa kamuoyunun bir bölümü Deniz Baykal’dan umudu kesmiş durumda. Onun genel başkanlığındaki bir CHP’ye oy vermek istemiyor. Buna rağmen CHP ilk seçimde yüzde 25’i zorlar.
MHP’de fazla sorun yok. Tek başına iktidar olacak oyu toplaması pek mümkün değil, ama açılımların yarattığı hoşnutsuzluktan pay kapacaktır mutlaka. Yüzde 15’i geçmesi şaşırtmaz.
Demek ki bu iki partiden alternatif çıkması zor. O halde başka alternatiflere bakmak gerek.
Şu anda siyasete hazırlanan Mustafa Sarıgül var. Partisinin kuruluşunu her an açıklayabilir. Çok iddialı ama üzerindeki kuşku bulutları kalkmış değil. AKP’den de oy alacağını söylemekle beraber yaygın inanış bu hareketin sola darbe vuracağı yönünde.
Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi de seçimlere hazırlanıyor. Konuştuğum yöneticiler çok ilgi gördüklerini ve sürpriz yapacaklarını söylüyorlar. Ben aynı kanıda değilim.
Abdüllatif Şener iyi siyasetçi, adı tatsız olaylara hiç karışmadı, dürüstlüğünden kimsenin kuşkusu yok ama alternatif olması için bunlar yetmez. Şener belki biraz AKP’den hayal kırıklığına uğrayanlardan oy alır.
Gelelim DP’ye. Hüsamettin Cindoruk’un ağabeyliğinde ANAP’la birleşmeyi sağlayan DP şu anda varlık gösteremiyor. Çünkü herkes Cindoruk’un bir hareketi başlatmak için yaşına rağmen partinin başına geçtiğini ve tüm toplumun benimseyeceği bir yönetim oluşturmak istediğini biliyor. Bu nedenle DP’yi en dikkat edilmesi gereken parti olarak görüyorum. Çünkü eğer merkezde bir alternatif çıkacaksa bunun DP olması kadar normal bir şey yok.
O halde şunu önerebilirim: Mustafa Sarıgül ve Abdüllatif Şener bir seçim macerasına girmek yerine DP’nin çatısı altında bir araya gelebilir. Aynı şekilde sağda ve soldaki bazı küçük partiler de buraya destek verebilir.
Sorun bu hareketin başında kimin olacağı. Normal dönemlerde kimse kimseyi beğenmediği için ortaya çıkan her isim yıpratılıyor.
Benim yakıştırdığım bir isim var. Ancak şu anda söylemem doğru olmaz. Aslında sizlere de açmak istiyorum konuyu. Bir hafta süreyle merkezde alternatif olabilecek bir partinin başında kimleri görmek istediğinizi yazabilirsiniz.
Haftaya salı günü hem gelen isimleri hem de benim yakıştırdığım ismi yazabilirim bu durumda.
Arabalarımızın arka camlarına “Bu millete bu zamlar azdır, bu arabayı kullanan kazdır” yazısı asmayı öneriyorum.
(Mustafa Kuşçu)
***
Enflasyon yüzde 60 olsa
Sabah sabah enflasyon rakamları açıklandı dün. Bütün televizyonlar da “flaş haber” olarak sundular. Aralık ayının enflasyonu yüzde 0,53. Bazıları yüksek bulmuşlar. 2009’un enflasyonunu ise yüzde 6’da kapamışız.
Gazetecilik yaşamımın büyük bölümünde hep “Enflasyon canavarı” haberleri içinde boğuştuğum için yüzde 6 gibi bir rakam çok garip geliyor bana. İyi bir şey tabii.
Ancak anlamadığım nokta şu: Tamam, enflasyon yüzde 6. Buna karşı benzine yapılan zamlar yüzde 20’yi geçiyor. Doğalgaz zamları yüzde 100’e denk gelecek şubat ayında büyük ihtimalle.
Eeee, bizim enflasyon canavarı haberleri yaptığımız dönemlerde de zamlar böyle olurdu. Anladığım kadarıyla millette para olmadığı için harcayamıyor. O zaman kimse fiyatları da artıramıyor. Enflasyon da düşük çıkıyor.
Oysa devletin böyle bir derdi yok. İstersen elektrik, doğalgaz, akaryakıt kullanma. Orada kimse enflasyon ayarı yapmıyor.
Peki sıra çalışanların maaşlarına gelince, işte o zaman az zam vermek için enflasyon rakamı hatırlanıyor.
***
Bu işte bir yanlış var
Yine yazıyorum, çünkü yine yaşadık. Edirne’de sol bir grup basın açıklaması yapmak istiyor, bir kısım vatandaş “PKK gösterisi” sanarak saldırıya geçiyor. Ertesi gün bazı sol gruplar bu kez İstanbul’dan otobüslerle Edirne’ye gitmek istiyor. Yine aynı bahane ile yollar kesiliyor, solcu gençler linçten zor kurtuluyor.
Bu, ülkenin ne hale getirildiğinin küçük bir örneğidir. Halk hemen her konuda bilgisiz. Sadece sloganlarla konuşuyor, SMS mesajlarıyla haberleşiyoruz.
Bir küçük tahrik kıvılcımı koca bir kenti yangın yerine çevirebiliyor.
***
Baskın seçim ihtimali
Ortam kargaşalı, herkes ne olacağını soruyor. Ardından da gelen soru şu: “Erken seçim olur mu?”
Erken seçimi bilemem ama “baskın seçim” ihtimali bana göre her geçen gün artıyor.
* NEDENİ BASİT: Kürt açılımı sıkıntı yarattı. Çeşitli kentlerde garip olaylar yaşanıyor. Ermenistan ve Kıbrıs konusundaki açılımlar da Kürt açılımı gibi ayaklara dolanabilir. Ekonomi iyiye gitmiyor. İşsizlik artıyor. Her ne kadar demokratikleşiyoruz propagandası yapılsa da halkın büyük bölümü orduya yönelik sindirme operasyonundan rahatsız.
* SONUÇ: AKP ciddi oranda oy kaybediyor. Martta yapılan seçimlerden zaten yüzde 10 kaybederek çıkmıştı AKP. Şimdi ise yüzde 30’larda dolaştığını söylemek yanlış olmaz.
* 1,5 YIL FAZLA: Bugünden itibaren seçimlerin normal zamanında yapılmasına bir buçuk yıl kaldı. AKP bir mucize olmazsa bu sürede tekrar eski haline gelemez. Normal zamanda yapılacak bir seçim AKP’nin üzerine bir kâbus gibi çökebilir.
* HESAP İŞİ: Bu durumda tahminlerdeki gibi eylül ayına kadar bile beklemeye tahammülü olmayabilir AKP’nin. Erdoğan’ın hemen bu yaz başında bir seçim için start vermesi kimseyi şaşırtmasın.
* İPUÇLARI: Baskın bir seçim olasılığının ipuçları da var. Örneğin yılın son günü hızla bazı zamlar yapıldı ama ardından IMF ile anlaşma sinyali verilerek ekonomi çevrelerinde ferahlık yaratıldı. Gelecek paranın seçim ekonomisi için kullanılmasını kimse önleyemez. Ayrıca Başbakan bugün emeklilere zamlarını açıklıyor, bunu memur maaşlarına enflasyon ayarlaması adı altında zamlar izleyebilir. Baskın bir seçimde bunların çok işe yarayacağını kimse inkâr edemez.
Çalışma Bakanı “TEKEL işçilerinin aldığı paraya çalışacak binlerce kişi var” demiş. Sayın Bakan’ın işini aldığı maaşın yarısına yapabilecek milyonlar var halbuki. (C.A.)
Kısacası büyük bir kesim iktidardan hoşnut değil. Ancak sorun “alternatif” olmamasında.
Kiminle konuşsam “Tamam da bugün bir seçim olsa kime oy vereceğiz” diye soruyor. Aslında partiler ortada duruyor da, güven yok kimsede.
O halde bir öneride bulunmak istiyorum...
CHP’de sorun genel başkanlık. Haksız yere de olsa kamuoyunun bir bölümü Deniz Baykal’dan umudu kesmiş durumda. Onun genel başkanlığındaki bir CHP’ye oy vermek istemiyor. Buna rağmen CHP ilk seçimde yüzde 25’i zorlar.
MHP’de fazla sorun yok. Tek başına iktidar olacak oyu toplaması pek mümkün değil, ama açılımların yarattığı hoşnutsuzluktan pay kapacaktır mutlaka. Yüzde 15’i geçmesi şaşırtmaz.
Demek ki bu iki partiden alternatif çıkması zor. O halde başka alternatiflere bakmak gerek.
Şu anda siyasete hazırlanan Mustafa Sarıgül var. Partisinin kuruluşunu her an açıklayabilir. Çok iddialı ama üzerindeki kuşku bulutları kalkmış değil. AKP’den de oy alacağını söylemekle beraber yaygın inanış bu hareketin sola darbe vuracağı yönünde.
Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi de seçimlere hazırlanıyor. Konuştuğum yöneticiler çok ilgi gördüklerini ve sürpriz yapacaklarını söylüyorlar. Ben aynı kanıda değilim.
Abdüllatif Şener iyi siyasetçi, adı tatsız olaylara hiç karışmadı, dürüstlüğünden kimsenin kuşkusu yok ama alternatif olması için bunlar yetmez. Şener belki biraz AKP’den hayal kırıklığına uğrayanlardan oy alır.
Gelelim DP’ye. Hüsamettin Cindoruk’un ağabeyliğinde ANAP’la birleşmeyi sağlayan DP şu anda varlık gösteremiyor. Çünkü herkes Cindoruk’un bir hareketi başlatmak için yaşına rağmen partinin başına geçtiğini ve tüm toplumun benimseyeceği bir yönetim oluşturmak istediğini biliyor. Bu nedenle DP’yi en dikkat edilmesi gereken parti olarak görüyorum. Çünkü eğer merkezde bir alternatif çıkacaksa bunun DP olması kadar normal bir şey yok.
O halde şunu önerebilirim: Mustafa Sarıgül ve Abdüllatif Şener bir seçim macerasına girmek yerine DP’nin çatısı altında bir araya gelebilir. Aynı şekilde sağda ve soldaki bazı küçük partiler de buraya destek verebilir.
Sorun bu hareketin başında kimin olacağı. Normal dönemlerde kimse kimseyi beğenmediği için ortaya çıkan her isim yıpratılıyor.
Benim yakıştırdığım bir isim var. Ancak şu anda söylemem doğru olmaz. Aslında sizlere de açmak istiyorum konuyu. Bir hafta süreyle merkezde alternatif olabilecek bir partinin başında kimleri görmek istediğinizi yazabilirsiniz.
Haftaya salı günü hem gelen isimleri hem de benim yakıştırdığım ismi yazabilirim bu durumda.
Arabalarımızın arka camlarına “Bu millete bu zamlar azdır, bu arabayı kullanan kazdır” yazısı asmayı öneriyorum.
(Mustafa Kuşçu)
***
Enflasyon yüzde 60 olsa
Sabah sabah enflasyon rakamları açıklandı dün. Bütün televizyonlar da “flaş haber” olarak sundular. Aralık ayının enflasyonu yüzde 0,53. Bazıları yüksek bulmuşlar. 2009’un enflasyonunu ise yüzde 6’da kapamışız.
Gazetecilik yaşamımın büyük bölümünde hep “Enflasyon canavarı” haberleri içinde boğuştuğum için yüzde 6 gibi bir rakam çok garip geliyor bana. İyi bir şey tabii.
Ancak anlamadığım nokta şu: Tamam, enflasyon yüzde 6. Buna karşı benzine yapılan zamlar yüzde 20’yi geçiyor. Doğalgaz zamları yüzde 100’e denk gelecek şubat ayında büyük ihtimalle.
Eeee, bizim enflasyon canavarı haberleri yaptığımız dönemlerde de zamlar böyle olurdu. Anladığım kadarıyla millette para olmadığı için harcayamıyor. O zaman kimse fiyatları da artıramıyor. Enflasyon da düşük çıkıyor.
Oysa devletin böyle bir derdi yok. İstersen elektrik, doğalgaz, akaryakıt kullanma. Orada kimse enflasyon ayarı yapmıyor.
Peki sıra çalışanların maaşlarına gelince, işte o zaman az zam vermek için enflasyon rakamı hatırlanıyor.
***
Bu işte bir yanlış var
Yine yazıyorum, çünkü yine yaşadık. Edirne’de sol bir grup basın açıklaması yapmak istiyor, bir kısım vatandaş “PKK gösterisi” sanarak saldırıya geçiyor. Ertesi gün bazı sol gruplar bu kez İstanbul’dan otobüslerle Edirne’ye gitmek istiyor. Yine aynı bahane ile yollar kesiliyor, solcu gençler linçten zor kurtuluyor.
Bu, ülkenin ne hale getirildiğinin küçük bir örneğidir. Halk hemen her konuda bilgisiz. Sadece sloganlarla konuşuyor, SMS mesajlarıyla haberleşiyoruz.
Bir küçük tahrik kıvılcımı koca bir kenti yangın yerine çevirebiliyor.
***
Baskın seçim ihtimali
Ortam kargaşalı, herkes ne olacağını soruyor. Ardından da gelen soru şu: “Erken seçim olur mu?”
Erken seçimi bilemem ama “baskın seçim” ihtimali bana göre her geçen gün artıyor.
* NEDENİ BASİT: Kürt açılımı sıkıntı yarattı. Çeşitli kentlerde garip olaylar yaşanıyor. Ermenistan ve Kıbrıs konusundaki açılımlar da Kürt açılımı gibi ayaklara dolanabilir. Ekonomi iyiye gitmiyor. İşsizlik artıyor. Her ne kadar demokratikleşiyoruz propagandası yapılsa da halkın büyük bölümü orduya yönelik sindirme operasyonundan rahatsız.
* SONUÇ: AKP ciddi oranda oy kaybediyor. Martta yapılan seçimlerden zaten yüzde 10 kaybederek çıkmıştı AKP. Şimdi ise yüzde 30’larda dolaştığını söylemek yanlış olmaz.
* 1,5 YIL FAZLA: Bugünden itibaren seçimlerin normal zamanında yapılmasına bir buçuk yıl kaldı. AKP bir mucize olmazsa bu sürede tekrar eski haline gelemez. Normal zamanda yapılacak bir seçim AKP’nin üzerine bir kâbus gibi çökebilir.
* HESAP İŞİ: Bu durumda tahminlerdeki gibi eylül ayına kadar bile beklemeye tahammülü olmayabilir AKP’nin. Erdoğan’ın hemen bu yaz başında bir seçim için start vermesi kimseyi şaşırtmasın.
* İPUÇLARI: Baskın bir seçim olasılığının ipuçları da var. Örneğin yılın son günü hızla bazı zamlar yapıldı ama ardından IMF ile anlaşma sinyali verilerek ekonomi çevrelerinde ferahlık yaratıldı. Gelecek paranın seçim ekonomisi için kullanılmasını kimse önleyemez. Ayrıca Başbakan bugün emeklilere zamlarını açıklıyor, bunu memur maaşlarına enflasyon ayarlaması adı altında zamlar izleyebilir. Baskın bir seçimde bunların çok işe yarayacağını kimse inkâr edemez.
Çalışma Bakanı “TEKEL işçilerinin aldığı paraya çalışacak binlerce kişi var” demiş. Sayın Bakan’ın işini aldığı maaşın yarısına yapabilecek milyonlar var halbuki. (C.A.)
Can ATAKLI- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz