Polisin görevi, AKP'yi protestodan korumak mı?
1 sayfadaki 1 sayfası
Polisin görevi, AKP'yi protestodan korumak mı?
Türkiye’nin bugün yaşadığı sorunların hemen hemen hepsinin temelinde aslında tek bir “büyük” sorun yatıyor:
“Güven sorunu...”
Çünkü yıllardır süren kaos ortamında, bütün kurumlarımız inanılmaz bir güven kaybına uğradı.
Bunlardan bazılarını sürekli konuşuyor, yazıyor, çiziyoruz...
Ama...
Bazı kurumlara hiç değinmiyoruz...
Bunların başında da Emniyet Teşkilatı geliyor...
***
Teşkilat içindeki tarikatçı örgütlenmelere... Polis Meslek Yüksek Okulu’na giriş sınavlarında soruların bazı tarikat dershanelerine sızdırılmasına değindiğimiz oluyor elbette...
Gelin görün ki; bunların “hayata nasıl yansıdığıyla” ilgilenmiyoruz...
Örneğin; polisin şiddet kullanmadaki çifte standardını asla tartışmıyoruz!
Oysa konuya somut örnekler üzerinden bakmanın ve çözüm aramanın zamanı geldi de geçiyor...
***
Yasalarımıza göre; gösteri ve protesto eylemlerinin yapılacağı yerler belli... Fakat polisimiz bu kuralı bugüne kadar sadece Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen işçilere ve AKP Genel Merkezi önünde protesto eylemi yapmak için kendilerini zincirleyen TEKEL çalışanlarına uyguladı...
Hepsini bileklerine plastik kelepçe takıp, gözaltına aldı...
Peki; gösteri yasağını bugüne kadar sadece işçiler mi ihlal etti?
Alın size birkaç örnek:
***
CUMHURBAŞKANLIĞI önünde toplanan bir grup, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan’a yapacağı ziyareti protesto etti... Tarih: 5 Eylül 2008
***
TBMM’nin Dikmen kapısının önünde toplanan Mor Çatı üyesi kadınlar, Beyoğlu’ndaki Kadın Sığınma Evi’nin kaymakamlık tarafından kapatılmasını protesto etti... Tarih: 29 Ocak 2008
***
BAŞBAKANLIK binası önüne gelen öğrenciler, üniversite harçlarına yapılan zamları protesto etti... Tarih: 12 Mart 2008
***
ANAYASA MAHKEMESİ’nin önünde toplanan MAZLUM-DER üyeleri, mahkemenin türban serbestisini sağlayacak anayasa değişikliğini iptal etmesini protesto etti... Tarih: 12-15 Haziran 2008
***
CHP Genel Merkezi önüne gelen OHAL Gazileri ve Şehit Aileleri Derneği üyeleri, Murat Karayalçın’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmesini protesto etti... Tarih: 20 Aralık 2008
***
İSTANBUL BAROSU, imam hatip liselerine uygulanan katsayının yürürlüğünü durdurma başvurusunda bulunduğu için, Eğitim Bir-Sen üyelerinin yumurtalı protestosuna uğradı...
***
ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ önünde toplanan Ankara Emek Gençlik Grubu, bu ülkenin Irak’ı işgalini siyah çelenk bırakarak protesto etti... Tarih: 22 Mart 2003
***
Bu örneklerden binlerce verebilirim...
Türkiye’nin hemen hemen her kurumu, bu tür protesto eylemlerinin hedefi oldu ve bundan sonra da olmaya devam edecek...
Çünkü; demokrasi demek, bir anlamda da “protesto hakkı ve özgürlüğü” demektir...
Bu yüzden sorun protestolarda değil, polisin göstericilere yaklaşımındaki çifte standartta...
Tekbir getirerek, İstanbul Barosu’nu yumurta yağmuruna tutanlara hoşgörü göstereceksiniz...
Ama...
Ekmek derdindeki birkaç işçiye “azılı katilmiş” gibi biber gazı sıkacak, coplayacak, bileklerine kelepçe takıp merkeze götüreceksiniz...
Peki; onların diğerlerinden farklı olarak işlediği “suç” ne?
Eylem yeri olarak, AKP’nin önünü seçmek...
Cumhurbaşkanlığı’nın, Meclis’in, Başbakanlığın, Anayasa Mahkemesi’nin, CHP’nin, baroların önünde her türlü eylem yapmak serbest...
AKP’nin önü yasak...
Neden?
Çünkü; AKP’liler öyle istiyor!
***
Sayın Emniyet Genel Müdürü:
Polisimize kayıtsız şartsız güvenmek...
Bütün vatandaşlara eşit davrandığına ve davranacağına inanmak istiyoruz...
Ama mevcut tabloda bu mümkün olmuyor!
Polis, ısrarla yaptığı yanlışlarla; devletin, halkın değil, “iktidar partisinin polisi”ne dönüşüyor...
Bunda da tek “suçlu” sizsiniz...
Çünkü bu sorunu “siyasetçilere rağmen” çözmek sadece sizin göreviniz ve ne yazık ki hiçbir şey yapmıyorsunuz!
*****
GÜNÜN SORUSU
Mahkemenin, “görüldükleri yerlerde alınıp getirilecekler” diye karar verdiği eski DTP’li milletvekilleri, ellerini kollarını sallayarak gezdikleri halde neden “alınıp” götürülmüyorlar?
Emniyet Genel Müdürümüz, acaba bu konuda ne düşünüyor? Sadece bu bile, polise olan güveni zedelemiyor mu?
“Güven sorunu...”
Çünkü yıllardır süren kaos ortamında, bütün kurumlarımız inanılmaz bir güven kaybına uğradı.
Bunlardan bazılarını sürekli konuşuyor, yazıyor, çiziyoruz...
Ama...
Bazı kurumlara hiç değinmiyoruz...
Bunların başında da Emniyet Teşkilatı geliyor...
***
Teşkilat içindeki tarikatçı örgütlenmelere... Polis Meslek Yüksek Okulu’na giriş sınavlarında soruların bazı tarikat dershanelerine sızdırılmasına değindiğimiz oluyor elbette...
Gelin görün ki; bunların “hayata nasıl yansıdığıyla” ilgilenmiyoruz...
Örneğin; polisin şiddet kullanmadaki çifte standardını asla tartışmıyoruz!
Oysa konuya somut örnekler üzerinden bakmanın ve çözüm aramanın zamanı geldi de geçiyor...
***
Yasalarımıza göre; gösteri ve protesto eylemlerinin yapılacağı yerler belli... Fakat polisimiz bu kuralı bugüne kadar sadece Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen işçilere ve AKP Genel Merkezi önünde protesto eylemi yapmak için kendilerini zincirleyen TEKEL çalışanlarına uyguladı...
Hepsini bileklerine plastik kelepçe takıp, gözaltına aldı...
Peki; gösteri yasağını bugüne kadar sadece işçiler mi ihlal etti?
Alın size birkaç örnek:
***
CUMHURBAŞKANLIĞI önünde toplanan bir grup, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan’a yapacağı ziyareti protesto etti... Tarih: 5 Eylül 2008
***
TBMM’nin Dikmen kapısının önünde toplanan Mor Çatı üyesi kadınlar, Beyoğlu’ndaki Kadın Sığınma Evi’nin kaymakamlık tarafından kapatılmasını protesto etti... Tarih: 29 Ocak 2008
***
BAŞBAKANLIK binası önüne gelen öğrenciler, üniversite harçlarına yapılan zamları protesto etti... Tarih: 12 Mart 2008
***
ANAYASA MAHKEMESİ’nin önünde toplanan MAZLUM-DER üyeleri, mahkemenin türban serbestisini sağlayacak anayasa değişikliğini iptal etmesini protesto etti... Tarih: 12-15 Haziran 2008
***
CHP Genel Merkezi önüne gelen OHAL Gazileri ve Şehit Aileleri Derneği üyeleri, Murat Karayalçın’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmesini protesto etti... Tarih: 20 Aralık 2008
***
İSTANBUL BAROSU, imam hatip liselerine uygulanan katsayının yürürlüğünü durdurma başvurusunda bulunduğu için, Eğitim Bir-Sen üyelerinin yumurtalı protestosuna uğradı...
***
ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ önünde toplanan Ankara Emek Gençlik Grubu, bu ülkenin Irak’ı işgalini siyah çelenk bırakarak protesto etti... Tarih: 22 Mart 2003
***
Bu örneklerden binlerce verebilirim...
Türkiye’nin hemen hemen her kurumu, bu tür protesto eylemlerinin hedefi oldu ve bundan sonra da olmaya devam edecek...
Çünkü; demokrasi demek, bir anlamda da “protesto hakkı ve özgürlüğü” demektir...
Bu yüzden sorun protestolarda değil, polisin göstericilere yaklaşımındaki çifte standartta...
Tekbir getirerek, İstanbul Barosu’nu yumurta yağmuruna tutanlara hoşgörü göstereceksiniz...
Ama...
Ekmek derdindeki birkaç işçiye “azılı katilmiş” gibi biber gazı sıkacak, coplayacak, bileklerine kelepçe takıp merkeze götüreceksiniz...
Peki; onların diğerlerinden farklı olarak işlediği “suç” ne?
Eylem yeri olarak, AKP’nin önünü seçmek...
Cumhurbaşkanlığı’nın, Meclis’in, Başbakanlığın, Anayasa Mahkemesi’nin, CHP’nin, baroların önünde her türlü eylem yapmak serbest...
AKP’nin önü yasak...
Neden?
Çünkü; AKP’liler öyle istiyor!
***
Sayın Emniyet Genel Müdürü:
Polisimize kayıtsız şartsız güvenmek...
Bütün vatandaşlara eşit davrandığına ve davranacağına inanmak istiyoruz...
Ama mevcut tabloda bu mümkün olmuyor!
Polis, ısrarla yaptığı yanlışlarla; devletin, halkın değil, “iktidar partisinin polisi”ne dönüşüyor...
Bunda da tek “suçlu” sizsiniz...
Çünkü bu sorunu “siyasetçilere rağmen” çözmek sadece sizin göreviniz ve ne yazık ki hiçbir şey yapmıyorsunuz!
*****
GÜNÜN SORUSU
Mahkemenin, “görüldükleri yerlerde alınıp getirilecekler” diye karar verdiği eski DTP’li milletvekilleri, ellerini kollarını sallayarak gezdikleri halde neden “alınıp” götürülmüyorlar?
Emniyet Genel Müdürümüz, acaba bu konuda ne düşünüyor? Sadece bu bile, polise olan güveni zedelemiyor mu?
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz