Tekel işçileri arasında
Rıza ZELYUT1 sayfadaki 1 sayfası
Tekel işçileri arasında
tarafından Rıza ZELYUT 2010-01-15, 10:27
Tekel işçileri direniyorlar.
Neye karşı direniyorlar?
Kazanılmış haklarının ellerinden alınmasına... Modern köle haline getirilmeye...
Hedefte kim var?
-Hükümet, daha doğrusu AKP hükümeti...
Türkiye'nin 80 yıllık borcundan daha fazla borç yapan AKP iktidarları; bu borçla gelen muazzam dolarları yandaşlarına dağıtırken buna serbest piyasa, liberal ekonomi diyor. İşi de demokratikleşme ile örtüyor. Lakin; demokratikleşme çalışanların hak istemesine gelince birden tersine dönüp diktatörleşme oluyor.
İşçiler; hemen hemen 20 yıldır ilk kez; böyle ortak bir tavır gösteriyorlar. Onlar alın terlerinin karşılığını istediklerinde hükümetin yöneticisi Başbakan Erdoğan bağırıyor: 'Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmem!'
Dün, Tekel işçileri de ona bağırıyorlardı: 'Biz gemicik istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz!'
YAZARLAR ONLARLA BİRLİKTEYDİ
Bugün 32. güne oluşan Tekel işçilerinin hak direnişine bizim gibi halkçı aydınlar duyarsız kalamazdı. O yüzden bir grup arkadaşlarla sözleşip onları desteklemeye gittik. İstanbul Cevizli'deki Tekel işletmelerinin önüne vardığımızda çevrede polisin önlem alındığını gördük. Tek Gıda İş Sendikası'nın bölgedeki şubesinde buluştuk. Orada çayımızı içtikten sonra yürüyüşe geçtik. Ben; Banu Avar, Arslan Bulut, Halil Nebiler, Hüseyin Haydar ve Can Ataklı işçilerle kol kola girmiştik. Sendikadan Tekel İşletmesi'nin kapısına doğru yürüdük. Orada bizi tekel işçileriyle birlikte Kartal'dan gelen aydınlar ve emekliler karşıladılar. Göstericiler arasında CHP'li Kartal Belediye Başkanı Dr. Altınok Öz de bulunuyordu. İstanbul Barosu'nun temsil eden hukukçular ile kadın kuruluşlarının temsilcileri de Tekel işçileri ile olan sıcak bağlarını göstermek için gelmişlerdi. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) de orada bayrak dalgalandırıyordu.
Tekel işçilerinin mitingine destek için gelen aydınlar; coşkuyla karşılandı. Miting alanından yükselen, 'Aydınlar burada yalakalar nerede?' sloganı bunu gösteriyordu.
İşçiler kararlıydı. Konuşmalarda doğrudan AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan hedef alınmıştı. Sloganlar da bunu gösteriyordu. Atılan sloganların arasında şunlar vardı: ' İşçiler yürüyor, AKP gidiyor! Yan gelip yatmadık, vatanı satmadık! Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek! Her yer tekel, her yer direniş! Tekel vatandır, vatan satılamaz! Gemicik değil ekmek isteriz!'
GURURLA KONUŞTUK
Tekel işçileri; biz aydınların da konuşmamızı istediler. Banu Avar; Tekel işçilerinin ortak hareket etmelerinin önemini anlattı. Arslan Bulut; işçilerin uluslararası bir kuşatma ile karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Halil Nebiler; moralin yüksek olmasından duyduğu sevinci dile getirdi. Can Ataklı; işçilere karşı hükümetin tutumuna dikkat çekti.
Ben ise; cumhuriyetle mücadele edenlerin, Tekel işçileri ile mücadele edenler olduğunun altını çizdim. Gerçek devrimci ve yurtsever olanın; Tekel işçilerinin yanında duranlar olduğuna değindim. Ve ekledim: '12 Eylül'den sonra işçi sınıfının üzerine ölü toprağı serpilmişti. İşte Tekel işçilerinin bu direnişi ile emekçiler hak mücadelesini sınıfsal anlamda yeniden canlandırdılar. Biz yurtsever aydınlar yanınızdayız.'
İşçilerin arasında olmaktan gerçekten de gurur duyduk; mutlu olduk.
MÜCADELE HERKES İÇİN
Herkesin, şunu iyi bilmesi gerekiyor: Tekel işçilerinin bu mücadelesi; sadece o işçilerle sınırlı değil. Bu mücadeleden işçiler başarıyla çıkarlarsa; ekonomik ve demokratik hakkını isteyenler; bir örnek bulmuş olacaklar. Diğer işçiler de memurlar da emekliler de bu yolla insanca yaşamak için taleplerini daha rahat dile getirecekler. Hükümet; bundan sonra emekçilerin isteklerini duymazdan gelemeyecek. Polis zoruyla hak isteklerini bastıramayacağını görecek. Böylece; borsacılara, bankacılara, senetçilere, ithalatçılara aktardığı kaynağın bir kısmını da gerçek vatandaşa aktarmak zorunda kalacak.
O yüzden Tekel işçilerini dışlamayın... O yüzden elinizden geldiğince bu direnişe katkıda bulunun.
Biz aydınlar olarak onların arasına girdik. Onları kucakladık, onlarca kucaklandık.
Sokağa bile çıkacak yüzü kalmayan iktidar yağcısı o sahte aydınlar düşünsün...
Neye karşı direniyorlar?
Kazanılmış haklarının ellerinden alınmasına... Modern köle haline getirilmeye...
Hedefte kim var?
-Hükümet, daha doğrusu AKP hükümeti...
Türkiye'nin 80 yıllık borcundan daha fazla borç yapan AKP iktidarları; bu borçla gelen muazzam dolarları yandaşlarına dağıtırken buna serbest piyasa, liberal ekonomi diyor. İşi de demokratikleşme ile örtüyor. Lakin; demokratikleşme çalışanların hak istemesine gelince birden tersine dönüp diktatörleşme oluyor.
İşçiler; hemen hemen 20 yıldır ilk kez; böyle ortak bir tavır gösteriyorlar. Onlar alın terlerinin karşılığını istediklerinde hükümetin yöneticisi Başbakan Erdoğan bağırıyor: 'Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmem!'
Dün, Tekel işçileri de ona bağırıyorlardı: 'Biz gemicik istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz!'
YAZARLAR ONLARLA BİRLİKTEYDİ
Bugün 32. güne oluşan Tekel işçilerinin hak direnişine bizim gibi halkçı aydınlar duyarsız kalamazdı. O yüzden bir grup arkadaşlarla sözleşip onları desteklemeye gittik. İstanbul Cevizli'deki Tekel işletmelerinin önüne vardığımızda çevrede polisin önlem alındığını gördük. Tek Gıda İş Sendikası'nın bölgedeki şubesinde buluştuk. Orada çayımızı içtikten sonra yürüyüşe geçtik. Ben; Banu Avar, Arslan Bulut, Halil Nebiler, Hüseyin Haydar ve Can Ataklı işçilerle kol kola girmiştik. Sendikadan Tekel İşletmesi'nin kapısına doğru yürüdük. Orada bizi tekel işçileriyle birlikte Kartal'dan gelen aydınlar ve emekliler karşıladılar. Göstericiler arasında CHP'li Kartal Belediye Başkanı Dr. Altınok Öz de bulunuyordu. İstanbul Barosu'nun temsil eden hukukçular ile kadın kuruluşlarının temsilcileri de Tekel işçileri ile olan sıcak bağlarını göstermek için gelmişlerdi. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) de orada bayrak dalgalandırıyordu.
Tekel işçilerinin mitingine destek için gelen aydınlar; coşkuyla karşılandı. Miting alanından yükselen, 'Aydınlar burada yalakalar nerede?' sloganı bunu gösteriyordu.
İşçiler kararlıydı. Konuşmalarda doğrudan AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan hedef alınmıştı. Sloganlar da bunu gösteriyordu. Atılan sloganların arasında şunlar vardı: ' İşçiler yürüyor, AKP gidiyor! Yan gelip yatmadık, vatanı satmadık! Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek! Her yer tekel, her yer direniş! Tekel vatandır, vatan satılamaz! Gemicik değil ekmek isteriz!'
GURURLA KONUŞTUK
Tekel işçileri; biz aydınların da konuşmamızı istediler. Banu Avar; Tekel işçilerinin ortak hareket etmelerinin önemini anlattı. Arslan Bulut; işçilerin uluslararası bir kuşatma ile karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Halil Nebiler; moralin yüksek olmasından duyduğu sevinci dile getirdi. Can Ataklı; işçilere karşı hükümetin tutumuna dikkat çekti.
Ben ise; cumhuriyetle mücadele edenlerin, Tekel işçileri ile mücadele edenler olduğunun altını çizdim. Gerçek devrimci ve yurtsever olanın; Tekel işçilerinin yanında duranlar olduğuna değindim. Ve ekledim: '12 Eylül'den sonra işçi sınıfının üzerine ölü toprağı serpilmişti. İşte Tekel işçilerinin bu direnişi ile emekçiler hak mücadelesini sınıfsal anlamda yeniden canlandırdılar. Biz yurtsever aydınlar yanınızdayız.'
İşçilerin arasında olmaktan gerçekten de gurur duyduk; mutlu olduk.
MÜCADELE HERKES İÇİN
Herkesin, şunu iyi bilmesi gerekiyor: Tekel işçilerinin bu mücadelesi; sadece o işçilerle sınırlı değil. Bu mücadeleden işçiler başarıyla çıkarlarsa; ekonomik ve demokratik hakkını isteyenler; bir örnek bulmuş olacaklar. Diğer işçiler de memurlar da emekliler de bu yolla insanca yaşamak için taleplerini daha rahat dile getirecekler. Hükümet; bundan sonra emekçilerin isteklerini duymazdan gelemeyecek. Polis zoruyla hak isteklerini bastıramayacağını görecek. Böylece; borsacılara, bankacılara, senetçilere, ithalatçılara aktardığı kaynağın bir kısmını da gerçek vatandaşa aktarmak zorunda kalacak.
O yüzden Tekel işçilerini dışlamayın... O yüzden elinizden geldiğince bu direnişe katkıda bulunun.
Biz aydınlar olarak onların arasına girdik. Onları kucakladık, onlarca kucaklandık.
Sokağa bile çıkacak yüzü kalmayan iktidar yağcısı o sahte aydınlar düşünsün...
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
Similar topics1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz