Onbaşılıktan başkomutanlığa...
1 sayfadaki 1 sayfası
Onbaşılıktan başkomutanlığa...
Tarihten Dersler
Onbaşılıktan başkomutanlığa...
Askeri vesayet” mi, “Sivil vesayet” mi tartışılyor... Zaten tartışılmadık bir şey kalmadı! “Askeri faşizm” olur da, “sivil faşizm” olmaz mı? “Sivil faşizmin” ordusu olmaz mı? “Polis devleti”de olmaz mı?
Bu sorular aklıma Adolf Hitler’i, “Nasyonal Sosyalizmi” ve İtalyan versiyonu “Faşizmi” ve bunların silahlı güçleri Almanya’da “SA-Strum Abteilungu, SS-Schutzstaffel” i, bunların “İtalyan usulü” Mussolini faşistlerinin “Karagömleklilerini” getirdi...
Adolf Hitler...
Adolf Hitler; Benito Mussolini ve Stalin gibi Birinci Dünya Savaşından sonra Almanya, İtalya ve Rusya’da yaşanan kargaşaların, cadı kazanlarının ürünüydü...
Mustafa Kemal, aynı savaştan yenik çıkan Osmanlı Devletinin küllerinden, yeni bir devlet yaratmıştı... Bu diktatörler ise sonunda ülkelerini felaketlere sürüklediler
Adolf Alois Hitler (1889-1945)vasat bir Avusturya-Alman ailesinin oğluydu... Asıl soyadı “Schicklgruber” ve mesleği “ev boyacılığı” idi...
Almanya, mağlup olduktan sonra müttefiklerin “Versay Diktasıyla” güçsüz hale getirildi... Weimar Demokratik Cumhuriyeti (1919- 1933), kargaşa-cadı kazanı dönemiydi. Liberaller, Sosyal Demokratlar ve Komünistler at koşturuyorlardı....
İşte bu ortamda, savaştan “şeref madalyası sahibi” ve “zehirli gaz” yaralısı olarak çıkan “Onbaşı” Adolf Hitler, bu kargaşada, mevcut “DAP”, Alman İşçi Partisi’ni “NDAP”, “Nasyonal Sosyalist Parti” yaptı...
Kozları, Versay şartlarına karşı direniş, Almanya’nın hezimetinden sorumlu tuttuğu Yahudilere karşı anti semitizm, Aryan ırk “Irkçılığı” idi... Ve Hitler, kitleleri etkileyen bir hatipti! Weimar Hükümetlerinin liderlerinin zaaflarına mukabil, inandırıcı idi! Önce, yeni Nazi Partisinin liderliğini ele geçirdi... Rakiplerinin bazılarını öldürerek bertaraf etti ve “Tek Halk-Tek Reich (Devlet) ve Tek Führer(lider)” oldu. Vurucu gücü SA paramiliter teşkilatı idi... Çok geçmeden liderliğine geçmeyi başardı... Bu teşkilatın kurucusu ve rakip saydığı Ernst Roehm’u öldürtecekti..
Seçimle gelmişti...
İlk darbe denemesi Münih’te “Birahane Darbesi” başarısız oldu ve Hitler hapiste Mein Kampf “Kavgam” kitabını yazdı ve gelecek hakkındaki projelerini açıkladı...
Hitler başlangıçta generalleri kullandı ve eski Şansölye Von Papen’i de yanına aldı.
Hitler iktidara 1933’de demokratik seçimle geldi. Almanya’nın Şansölyesi oldu... Ama aynı yılın şubatında Berlin’deki Parlamento binasının (Reichstag) kundaklanmasını bahane ederek demokratik hükümete -demokrasiye- son verdi... Tek başına diktatör oldı.. Artık SA ve SS teşkilatları, Gizli Polis GESTAPO Almanaya’da dehşet saçacaklardı. Almanya tam bir Polis Devleti olmuştu... Zavallı geri zekalı bir Hollandalı, kundakçı olarak yargılandı ama binanın GESTAPO tarafından yakıldığı belli idi! Dehşetin ilk kurbanları Yahudiler oldu... GESTAPO, SA ile birlikte Partinin dehşet kolları idi...
Yahudilere karşı Hitler’in “Nihai Çözüm” dediği dehşet yöntemleri, 1934’de SA kabadayılarının Kristal Gece diye anılacak bir gecede Yahudi ev ve dükkanlarına yaptıkları saldırılarla başladı. Toplama kamplarına, gaz odalarına ve fırınlara kadar sürecek vahşet, Hitler ve Nazilerin sonuna kadar devam etti!
Başlangıçta düzenli Alman Ordusu ve generalleri Hitler’den yanaydı ama giderek Hitler onlara karşı ikinci silahlı gücü SS’i “Schtzstaffel”i adeta ayrı tam bir Ordu haline getirdi. Almanya’nın felakete gittiğini anlayan albay ve generaller yakalandı ve yargılanmadan kasap çengellerinde asılarak öldürüldüler!
Sonun başlangıcı
Hitler, Almanya’nın içinde rakipsiz diktatör olduktan sonra hayal ettiği “Daha Büyük Reich”ı oluşturmak için önce Çekoslovakya’da Südet bölgesini zamanın İngiliz ve Fransız yönetiminin gafletinden yararlanarak ele geçirdi ve sonra da Polonya’ya saldırdı... Büyük Savaş başladı ve Alman Ordusunun her cephede başarıları Fransa’yı dize getirene kadar sürdü... Artık İngiltere de hedefiydi.
Ama sonun başlangıcı Rusya’ya saldırısıyla başladı... Bu savaşta Stalingrad’da başarısızlık, bir dönüm noktası oldu... Güçlü Alman Ordusu ve “eş” Ordu SS, güçlü Alman birlikleri perişan halde geri döndüler.
Amerika’nın Normandiya çıkarması ve Afrika dahil her cephede Nazi Almanyası’nın yenilgisi kesinleşmişti. Amerikan Ordusu Paris’i geri alırken Kızılordu, Berlin kapılarına dayanmıştı ve Adolf Hitler, Berlin’de yakınlarıyla sığındığı bunkerde(yeraltı sığınağı) metresi Eva Braun’la birlikte intihar etti.
İbretlerle dolu bir hayat
Binlerce yıl yaşayacağına inandığı “Üçüncü Reich” o bunkerde sona ermişti... Hitler ve Braun’un cesetleri yakılmıştı... Külleri 3. Reich gibi havalara savruldu!...
“Hitler” ve Nazi travması en büyük Nazi gösterilerinin yapıldığı Nüremberg’de yapılan Uluslararası Mahkeme duruşmalarında suçluların idama ve ağır cezalara çarpılmalarıyla kolay temizlenmedi. Savaş sonrası yılları Almanlar için gerçekten kötü yıllardı. Ama çok geçmeden kendilerine geldiler ve gene bir ekonomik endüstri gücü oldu. Bu Alman mucizesi idi...
Bütün bu yaşananlara rağmen değişmeyen bir şey vardı; Alman Ordusu. Bugün NATO’nun ve AB’nin en disiplinli ordusu! Bu “Ruhu” ve Alman subaylarının profesyonelliğini SA ve SS de yenememişti!
Her ne olursa olsun, “Onbaşılıktan, Başkomutanlığa, boyacılıktan diktatörlüğe yükselen Adolf Hitler’in öyküsü ibret alınacak bir öykü...
ATATÜRK DİYOR Kİ
Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir.
Onbaşılıktan başkomutanlığa...
Askeri vesayet” mi, “Sivil vesayet” mi tartışılyor... Zaten tartışılmadık bir şey kalmadı! “Askeri faşizm” olur da, “sivil faşizm” olmaz mı? “Sivil faşizmin” ordusu olmaz mı? “Polis devleti”de olmaz mı?
Bu sorular aklıma Adolf Hitler’i, “Nasyonal Sosyalizmi” ve İtalyan versiyonu “Faşizmi” ve bunların silahlı güçleri Almanya’da “SA-Strum Abteilungu, SS-Schutzstaffel” i, bunların “İtalyan usulü” Mussolini faşistlerinin “Karagömleklilerini” getirdi...
Adolf Hitler...
Adolf Hitler; Benito Mussolini ve Stalin gibi Birinci Dünya Savaşından sonra Almanya, İtalya ve Rusya’da yaşanan kargaşaların, cadı kazanlarının ürünüydü...
Mustafa Kemal, aynı savaştan yenik çıkan Osmanlı Devletinin küllerinden, yeni bir devlet yaratmıştı... Bu diktatörler ise sonunda ülkelerini felaketlere sürüklediler
Adolf Alois Hitler (1889-1945)vasat bir Avusturya-Alman ailesinin oğluydu... Asıl soyadı “Schicklgruber” ve mesleği “ev boyacılığı” idi...
Almanya, mağlup olduktan sonra müttefiklerin “Versay Diktasıyla” güçsüz hale getirildi... Weimar Demokratik Cumhuriyeti (1919- 1933), kargaşa-cadı kazanı dönemiydi. Liberaller, Sosyal Demokratlar ve Komünistler at koşturuyorlardı....
İşte bu ortamda, savaştan “şeref madalyası sahibi” ve “zehirli gaz” yaralısı olarak çıkan “Onbaşı” Adolf Hitler, bu kargaşada, mevcut “DAP”, Alman İşçi Partisi’ni “NDAP”, “Nasyonal Sosyalist Parti” yaptı...
Kozları, Versay şartlarına karşı direniş, Almanya’nın hezimetinden sorumlu tuttuğu Yahudilere karşı anti semitizm, Aryan ırk “Irkçılığı” idi... Ve Hitler, kitleleri etkileyen bir hatipti! Weimar Hükümetlerinin liderlerinin zaaflarına mukabil, inandırıcı idi! Önce, yeni Nazi Partisinin liderliğini ele geçirdi... Rakiplerinin bazılarını öldürerek bertaraf etti ve “Tek Halk-Tek Reich (Devlet) ve Tek Führer(lider)” oldu. Vurucu gücü SA paramiliter teşkilatı idi... Çok geçmeden liderliğine geçmeyi başardı... Bu teşkilatın kurucusu ve rakip saydığı Ernst Roehm’u öldürtecekti..
Seçimle gelmişti...
İlk darbe denemesi Münih’te “Birahane Darbesi” başarısız oldu ve Hitler hapiste Mein Kampf “Kavgam” kitabını yazdı ve gelecek hakkındaki projelerini açıkladı...
Hitler başlangıçta generalleri kullandı ve eski Şansölye Von Papen’i de yanına aldı.
Hitler iktidara 1933’de demokratik seçimle geldi. Almanya’nın Şansölyesi oldu... Ama aynı yılın şubatında Berlin’deki Parlamento binasının (Reichstag) kundaklanmasını bahane ederek demokratik hükümete -demokrasiye- son verdi... Tek başına diktatör oldı.. Artık SA ve SS teşkilatları, Gizli Polis GESTAPO Almanaya’da dehşet saçacaklardı. Almanya tam bir Polis Devleti olmuştu... Zavallı geri zekalı bir Hollandalı, kundakçı olarak yargılandı ama binanın GESTAPO tarafından yakıldığı belli idi! Dehşetin ilk kurbanları Yahudiler oldu... GESTAPO, SA ile birlikte Partinin dehşet kolları idi...
Yahudilere karşı Hitler’in “Nihai Çözüm” dediği dehşet yöntemleri, 1934’de SA kabadayılarının Kristal Gece diye anılacak bir gecede Yahudi ev ve dükkanlarına yaptıkları saldırılarla başladı. Toplama kamplarına, gaz odalarına ve fırınlara kadar sürecek vahşet, Hitler ve Nazilerin sonuna kadar devam etti!
Başlangıçta düzenli Alman Ordusu ve generalleri Hitler’den yanaydı ama giderek Hitler onlara karşı ikinci silahlı gücü SS’i “Schtzstaffel”i adeta ayrı tam bir Ordu haline getirdi. Almanya’nın felakete gittiğini anlayan albay ve generaller yakalandı ve yargılanmadan kasap çengellerinde asılarak öldürüldüler!
Sonun başlangıcı
Hitler, Almanya’nın içinde rakipsiz diktatör olduktan sonra hayal ettiği “Daha Büyük Reich”ı oluşturmak için önce Çekoslovakya’da Südet bölgesini zamanın İngiliz ve Fransız yönetiminin gafletinden yararlanarak ele geçirdi ve sonra da Polonya’ya saldırdı... Büyük Savaş başladı ve Alman Ordusunun her cephede başarıları Fransa’yı dize getirene kadar sürdü... Artık İngiltere de hedefiydi.
Ama sonun başlangıcı Rusya’ya saldırısıyla başladı... Bu savaşta Stalingrad’da başarısızlık, bir dönüm noktası oldu... Güçlü Alman Ordusu ve “eş” Ordu SS, güçlü Alman birlikleri perişan halde geri döndüler.
Amerika’nın Normandiya çıkarması ve Afrika dahil her cephede Nazi Almanyası’nın yenilgisi kesinleşmişti. Amerikan Ordusu Paris’i geri alırken Kızılordu, Berlin kapılarına dayanmıştı ve Adolf Hitler, Berlin’de yakınlarıyla sığındığı bunkerde(yeraltı sığınağı) metresi Eva Braun’la birlikte intihar etti.
İbretlerle dolu bir hayat
Binlerce yıl yaşayacağına inandığı “Üçüncü Reich” o bunkerde sona ermişti... Hitler ve Braun’un cesetleri yakılmıştı... Külleri 3. Reich gibi havalara savruldu!...
“Hitler” ve Nazi travması en büyük Nazi gösterilerinin yapıldığı Nüremberg’de yapılan Uluslararası Mahkeme duruşmalarında suçluların idama ve ağır cezalara çarpılmalarıyla kolay temizlenmedi. Savaş sonrası yılları Almanlar için gerçekten kötü yıllardı. Ama çok geçmeden kendilerine geldiler ve gene bir ekonomik endüstri gücü oldu. Bu Alman mucizesi idi...
Bütün bu yaşananlara rağmen değişmeyen bir şey vardı; Alman Ordusu. Bugün NATO’nun ve AB’nin en disiplinli ordusu! Bu “Ruhu” ve Alman subaylarının profesyonelliğini SA ve SS de yenememişti!
Her ne olursa olsun, “Onbaşılıktan, Başkomutanlığa, boyacılıktan diktatörlüğe yükselen Adolf Hitler’in öyküsü ibret alınacak bir öykü...
ATATÜRK DİYOR Kİ
Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir.
Altemur KILIÇ- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 139
Yaş : 100
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz