Siyonizm ve İslâm'a hizmetten ödüllü Tayyip Bey İsrail'e niçin vuruyor?
1 sayfadaki 1 sayfası
Siyonizm ve İslâm'a hizmetten ödüllü Tayyip Bey İsrail'e niçin vuruyor?
Tayyip Erdoğan bir özelliği ile de tarihe geçti.
Dünya’da hem siyonizme hem de İslâm’a hizmetten dolayı uluslararası itibarı olan ödülleri alan tek isimdir.
Kısa adı AJC olan Dünya Yahudi Kongresi, hatırlayacaksınız bir süre önce Erdoğan’a cesaret madalyasını layık görmüştü.
Malum bu madalya çok çok özel kişilere, yararlılıkları göz önünde bulundurularak veriliyor.
AJC’nin temel misyonu ise, siyonizmi dünyaya hakim kılmaktır!
104 yıldan bugüne yani kurulalı beri sadece ve sadece bir istisna dışında bu ödülü hep Musevi kökenliler almış!
İstisna isim ise, ömrünün 6’da 5’inde ’Kahrolsun İsrail’diye vaveyla koparan Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Nasıl olur, neden olur sorgulamasına geçmeden önce ikinci fotoğrafı sunalım.
Suudi Arabistan’da her yıl Kral Faysal adıyla yine uluslararası değeri olan bir ödüllendirme yapılıyor!
Bu ödüllendirmelerin en önemli olanı İslâm’a hizmet ödülüdür.
Geçen yıl bu ödül Suudi Kralı’na verilmişti.
Keza aynı ödül için 90’lı yıllarda Boşnak lider merhum Alia İzzet Begoviç layık görülmüştü.
Bu ödülü almanın olmazsa olmazı, İslâm’a tarihsel katkı sunmaktır.
Ve bu ödül bu sene Tayyip Erdoğan’a veriliyor.
Doğrusu şaşırdım, zira bir ismin hem siyonizme hem de İslâm’a tarihsel katkıdan ötürü ödül alabilmesinin izahı zor! Nasıl oldu ise Tayyip Bey bunu başardı!
Bazılarınız Tayyip Bey Yahudileri uyuttu ve cesaret ödülünü kaptı diyebilir ama böyle bir şeyin olması milyonda bir bile mümkün değil zira Yahudilerle örgütü MOSSAD uyutulacak türden bir yapı değil.
Sahi nasıl oldu da, bütün ömrü Morrison Süleyman sataşmalarıyla geçen Sayın Demirel’e bile verilmeyen böyle bir ödülü Tayyip Erdoğan’a verdiler?
Daha da ilginci dünyanın en önemli siyonist örgütünden cesaret madalyasını alan birine Suudiler nasıl oluyor da İslâm’a hizmet madalyasını veriyor, bu da anlaşılır değil!
Benim bu konudaki hükmüm şudur:
Hadiseleri yakından gözleyen herkes kabul ediyor ki Tayyip Erdoğan’ı politikada zirveye çıkaran yani Başbakanlık yolunu açan ABD’deki Yahudi lobisidir. AKP’nin kuruluş günlerinde Abraham Foxman gibi global Yahudi baronlarıyla yaptığı gizli görüşmeler bunun net vesikalarıdır. Belli ki Erdoğan iktidar olma uğruna Yahudilerle omuz omuza olmuştur ve ilk dönemini bu dayanışma ile geçirmiştir. Aldığı cesaret ödülü de ilk döneminin bakiyesidir.
Erdoğan’ın ikinci dönemi ise birincisinden farklıdır. 2007 seçim sonuçları ile Yahudilere artık eskisi kadar ihtiyacı olmadığını düşünen Tayyip Bey biraz da Numan Kurtulmuş’un estirdiği rüzgarla makas değiştirerek Yahudilerin yörüngesinden çıkmak istemiş ve Gazze, Hamas deyip bilinç altında var olan eski ideolojisine yönelmiştir.
Ancak korkusu, Yahudilerin AKP’nin ilk dönemindeki somut katkılarını afişe etmesiydi.
Erdoğan böyle bir şeyin önüne geçmek için son bir yıldır güya İsrail karşıtı bir görüntüye girdi ve bu şekilde genel seçim öncesinde yapılacak muhtemel bir Yahudi teşhirinin önüne geçmeyi düşündü. Evet Tayyip Bey’in verdiği son fotoğraf yakın gelecekte somut verilerle afişe edilecek AKP-Yahudi ittifakı propagandasını ters yüz etmektir. Suudi’lerden İslâm’a hizmet ödülünü almak için yapılan kulisler de bu kapsamda değerlendirilmelidir!
Kültür Başkenti afyonu!
Kültür Başkenti İstanbul törenindeki bazı görüntüler Türkiye için utanç fotoğraflarıdır
Ülkeyi yönetinlerin verdiği o görüntülerin, AB’ye girdik kandırmacası ile güpe gündüz havai fişeklerin patlatıldığı yakın geçmişteki Ankara Kızılay fotoğrafından şekil olarak zerre bir farkı yoktu.
Gerçekten de görmemişlerin manzarasıydı İstanbul’da yaşananlar!
Neymiş efendim, İstanbul Avrupa’nın Kültür Başkenti ilan edilmişmiş!
Dur hele dur, Kültür Başkenti dediğiniz şeyin Avrupa ve dünya kamuoyunda on paralık bir itibarı ve değeri var mı, ona bak sen!
Sadece seçilen şehirlerde kültürel ve müzik etkinlikleri yapılıyor, hepsi o!
İstanbul’a gelene kadar onlarca, evet yanlış okumuyorsunuz onlarca şehir bu unvana layık görülmüş!
Mesela hangi şehirler mi?
Anvers, Weimar, Bergen, Krakow, Graz ve Axignon!
Avrupa’da bu isimde şehirler mi var dediniz!
Madem bunları hatırlamadınız devamındaki şehirlerden bir demet daha sunalım:
Lille, Cork, Sibiu, Linz, Vilinius ve Patras!
Bu şehirleri de hiç işitmedik mi dediniz!
Yapmayın, bu şehirlerden her biri İstanbul’dan önce Avrupa’nın Kültür Başkenti ilan edilmiş!
Hele Cork şehri (Lüksemburg’a ait) bu onuru iki kere yaşamış!
Peki bugüne kadar bu şehirlerin böyle bir şey ile ödüllendirildiğinden haberi olan oldu mu?
Olmadığına göre emin olun Avrupa ve dünyada, İstanbul’un yeni kültür başkenti ilan edildiği hiç duyulmayacak!
Bir başka ayrıntı:
Organizasyon komitesi bu sene, bugüne kadar hiç yapmadığını yaptı ve İstanbul ile beraber Essen ve Pecs isimli şehirleri aynı anda Kültür Başkenti diye ilan etti yani Başkentlik ilk defa üçe bölündü.
Şimdi soruyorum; böylesine basit, sıradan ve küçültücü bir olayı sanki İstanbul dünyaya gerçekten başkent olmuş ve hatta yeni fethedilmiş gibi kutlamak, görmemişliğin ötesinde kompleksli olmak ve de icraatsızlığı maskelemek değil de nedir Allah aşkına!
Evet önceki gün İstanbul’da verilen tantana fotoğrafı övünecek zerre bir icraatı olmayan AKP’nin halkı afyonlama adına yutturmaya çalıştığı sanal bir organizasyondu!
Yiyenlere afiyet olsun!
Dünya’da hem siyonizme hem de İslâm’a hizmetten dolayı uluslararası itibarı olan ödülleri alan tek isimdir.
Kısa adı AJC olan Dünya Yahudi Kongresi, hatırlayacaksınız bir süre önce Erdoğan’a cesaret madalyasını layık görmüştü.
Malum bu madalya çok çok özel kişilere, yararlılıkları göz önünde bulundurularak veriliyor.
AJC’nin temel misyonu ise, siyonizmi dünyaya hakim kılmaktır!
104 yıldan bugüne yani kurulalı beri sadece ve sadece bir istisna dışında bu ödülü hep Musevi kökenliler almış!
İstisna isim ise, ömrünün 6’da 5’inde ’Kahrolsun İsrail’diye vaveyla koparan Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Nasıl olur, neden olur sorgulamasına geçmeden önce ikinci fotoğrafı sunalım.
Suudi Arabistan’da her yıl Kral Faysal adıyla yine uluslararası değeri olan bir ödüllendirme yapılıyor!
Bu ödüllendirmelerin en önemli olanı İslâm’a hizmet ödülüdür.
Geçen yıl bu ödül Suudi Kralı’na verilmişti.
Keza aynı ödül için 90’lı yıllarda Boşnak lider merhum Alia İzzet Begoviç layık görülmüştü.
Bu ödülü almanın olmazsa olmazı, İslâm’a tarihsel katkı sunmaktır.
Ve bu ödül bu sene Tayyip Erdoğan’a veriliyor.
Doğrusu şaşırdım, zira bir ismin hem siyonizme hem de İslâm’a tarihsel katkıdan ötürü ödül alabilmesinin izahı zor! Nasıl oldu ise Tayyip Bey bunu başardı!
Bazılarınız Tayyip Bey Yahudileri uyuttu ve cesaret ödülünü kaptı diyebilir ama böyle bir şeyin olması milyonda bir bile mümkün değil zira Yahudilerle örgütü MOSSAD uyutulacak türden bir yapı değil.
Sahi nasıl oldu da, bütün ömrü Morrison Süleyman sataşmalarıyla geçen Sayın Demirel’e bile verilmeyen böyle bir ödülü Tayyip Erdoğan’a verdiler?
Daha da ilginci dünyanın en önemli siyonist örgütünden cesaret madalyasını alan birine Suudiler nasıl oluyor da İslâm’a hizmet madalyasını veriyor, bu da anlaşılır değil!
Benim bu konudaki hükmüm şudur:
Hadiseleri yakından gözleyen herkes kabul ediyor ki Tayyip Erdoğan’ı politikada zirveye çıkaran yani Başbakanlık yolunu açan ABD’deki Yahudi lobisidir. AKP’nin kuruluş günlerinde Abraham Foxman gibi global Yahudi baronlarıyla yaptığı gizli görüşmeler bunun net vesikalarıdır. Belli ki Erdoğan iktidar olma uğruna Yahudilerle omuz omuza olmuştur ve ilk dönemini bu dayanışma ile geçirmiştir. Aldığı cesaret ödülü de ilk döneminin bakiyesidir.
Erdoğan’ın ikinci dönemi ise birincisinden farklıdır. 2007 seçim sonuçları ile Yahudilere artık eskisi kadar ihtiyacı olmadığını düşünen Tayyip Bey biraz da Numan Kurtulmuş’un estirdiği rüzgarla makas değiştirerek Yahudilerin yörüngesinden çıkmak istemiş ve Gazze, Hamas deyip bilinç altında var olan eski ideolojisine yönelmiştir.
Ancak korkusu, Yahudilerin AKP’nin ilk dönemindeki somut katkılarını afişe etmesiydi.
Erdoğan böyle bir şeyin önüne geçmek için son bir yıldır güya İsrail karşıtı bir görüntüye girdi ve bu şekilde genel seçim öncesinde yapılacak muhtemel bir Yahudi teşhirinin önüne geçmeyi düşündü. Evet Tayyip Bey’in verdiği son fotoğraf yakın gelecekte somut verilerle afişe edilecek AKP-Yahudi ittifakı propagandasını ters yüz etmektir. Suudi’lerden İslâm’a hizmet ödülünü almak için yapılan kulisler de bu kapsamda değerlendirilmelidir!
Kültür Başkenti afyonu!
Kültür Başkenti İstanbul törenindeki bazı görüntüler Türkiye için utanç fotoğraflarıdır
Ülkeyi yönetinlerin verdiği o görüntülerin, AB’ye girdik kandırmacası ile güpe gündüz havai fişeklerin patlatıldığı yakın geçmişteki Ankara Kızılay fotoğrafından şekil olarak zerre bir farkı yoktu.
Gerçekten de görmemişlerin manzarasıydı İstanbul’da yaşananlar!
Neymiş efendim, İstanbul Avrupa’nın Kültür Başkenti ilan edilmişmiş!
Dur hele dur, Kültür Başkenti dediğiniz şeyin Avrupa ve dünya kamuoyunda on paralık bir itibarı ve değeri var mı, ona bak sen!
Sadece seçilen şehirlerde kültürel ve müzik etkinlikleri yapılıyor, hepsi o!
İstanbul’a gelene kadar onlarca, evet yanlış okumuyorsunuz onlarca şehir bu unvana layık görülmüş!
Mesela hangi şehirler mi?
Anvers, Weimar, Bergen, Krakow, Graz ve Axignon!
Avrupa’da bu isimde şehirler mi var dediniz!
Madem bunları hatırlamadınız devamındaki şehirlerden bir demet daha sunalım:
Lille, Cork, Sibiu, Linz, Vilinius ve Patras!
Bu şehirleri de hiç işitmedik mi dediniz!
Yapmayın, bu şehirlerden her biri İstanbul’dan önce Avrupa’nın Kültür Başkenti ilan edilmiş!
Hele Cork şehri (Lüksemburg’a ait) bu onuru iki kere yaşamış!
Peki bugüne kadar bu şehirlerin böyle bir şey ile ödüllendirildiğinden haberi olan oldu mu?
Olmadığına göre emin olun Avrupa ve dünyada, İstanbul’un yeni kültür başkenti ilan edildiği hiç duyulmayacak!
Bir başka ayrıntı:
Organizasyon komitesi bu sene, bugüne kadar hiç yapmadığını yaptı ve İstanbul ile beraber Essen ve Pecs isimli şehirleri aynı anda Kültür Başkenti diye ilan etti yani Başkentlik ilk defa üçe bölündü.
Şimdi soruyorum; böylesine basit, sıradan ve küçültücü bir olayı sanki İstanbul dünyaya gerçekten başkent olmuş ve hatta yeni fethedilmiş gibi kutlamak, görmemişliğin ötesinde kompleksli olmak ve de icraatsızlığı maskelemek değil de nedir Allah aşkına!
Evet önceki gün İstanbul’da verilen tantana fotoğrafı övünecek zerre bir icraatı olmayan AKP’nin halkı afyonlama adına yutturmaya çalıştığı sanal bir organizasyondu!
Yiyenlere afiyet olsun!
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz