DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kötülemek için değil çare bulmak için siyaset yapıyoruz

Aşağa gitmek

Kötülemek için değil çare bulmak için siyaset yapıyoruz Empty Kötülemek için değil çare bulmak için siyaset yapıyoruz

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2010-01-23, 12:49

Sarıgül’ün Cevapları-3

Türkiye Değişim Hareketi Lideri Mustafa Sarıgül salı günü yayınladığım okurlardan gelen soruları cevaplamayı sürdürüyor. İlk gün TDH’nin masraflarına ilişkin soruları cevaplayan ve “Biz imece usulü masraflarımızı paylaşıyoruz” diyen Sarıgül, ikinci gün CHP’yi bölme konusundaki görüşlerini dile getirmişti.

Dün yazı günüm olmadığı için iktidar partisini eleştirmediği yönündeki soruların cevaplarını bugün yayınlıyorum. Sarıgül, cevabında da göreceğiniz gibi Fethullah Gülen ve Soros konularının irdelendiği sorulara ise cevaplarını yarın gönderecek, ben de pazar günü sayfaya koyacağım.

Şimdi Mustafa Sarıgül’ün cevaplarına geçelim:

Sayın Can Ataklı,

Bana ve TDH’ye yönelik soruları cevaplandırmaya devam ediyorum. Bugün çok önemli bir konu olan Ak Parti hakkındaki sorulara cevap veriyorum. Soruların tamamı önemli olduğu için, kamuoyunun merakını gidermek açısından, kalan soruların cevabını cumartesi günü göndereceğim.

TDH’nin, Ak Parti’yi eleştirmediği iddiaları doğru değildir. Bugün Türkiye tıkanmıştır. İktidara oy verenler, “Alternatif yoktu, onun için oy verdim” diyor. Muhalefete oy verenler ise, “Elimiz kırılsaydı da vermeseydik” diyor. TDH, ülkedeki bu açmazı sona erdirmek için ve iktidarın mührünü Ak Parti’den almak için yola çıktı.

Dolayısıyla, iktidarın yanlışlarını söylemek, siyasi mücadelenin doğası gereği yapılması gereken bir şeydir. Ancak TDH başkaları gibi karalamak, kötülemek ve şikâyet etmek için değil, çare bulmak için siyaset yapıyor. Bu yaklaşım farkı yurttaşlarımız tarafından takdir ediliyor ve büyük destek görüyor. Toplum, kendi içinde uzlaşma arıyor, siyasetten ise barış, huzur ve güvenin yeniden kurulmasını, iş ve aş gibi öncelikli meselelere çare bulunmasını talep ediyor. TDH bu talebi gerçekleştirmek amacıyla siyaset yapıyor.

1- AKP’nin TDH’ye örtülü destek sağladığı doğru mudur?

Siyasi partiler birbirine rakiptir. Bir partinin karşısında duran bir partiye destek vermesi işin doğasına aykırıdır. Böyle bir şey mümkün de değildir. Başka partilerin hesapları bizi ilgilendirmez, etkilemez. TDH’nin tek ve açık destekleyeni vardır. O da halkımız, yurttaşlarımız ve yeni bir Türkiye için bize umut bağlayan insanlarımızdır.

2- AKP yandaşı medyada Sarıgül haberlerinin çokça yer almasını neye bağlıyor?

Haber değeri taşıyan her olay medyada hak ettiği yeri alır. Türkiye’nin her yerinde halkımız TDH’nin heyecanını duyuyor, yerel ve ulusal medya da bunu yansıtıyor. Bundan daha doğal bir şey olamaz.

İzmir mitingimizden sonra gazetelere ve televizyonlara bakıldığında, TDH ile ilgili haberlerin, bütün medya organlarında çok geniş olarak yer aldığı görülmektedir.

Mevcut medya kuruluşlarının nereye yandaş olduğu bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren onların okurları, yani hiçbir ayrım yapmadığımız yurttaşlarımızdır. Medyamız, TDH’nin yükselişini ve sesini, ayrım yapmadan hepsini kucakladığımız yurttaşlarımıza, kendi okuduğu gazete veya seyrettiği televizyon kanalında ulaştırıyorsa, önemli ve yararlı bir kamu hizmeti görüyor demektir.

3- Sarıgül’ün ağzından bugüne kadar AKP eleştirisi hiç duyulmadı, neden?

Bu iddiayı reddediyorum. Bu yanlış algının kasıtlı olarak yaratılmaya çalışıldığını düşünüyorum. Diğer yandan, bugün siyasi eleştiri dendiğinde, maalesef toplumun gerçek gündemiyle ilgisi olmayan atışma ve didişmeler anlaşılıyor.

Ben bütün konuşmalarımda, Ankara’daki siyasetin gündemi ile halkın gerçek gündeminin birbirinden farklı olduğunu, iktidar ve muhalefetin karşılıklı atışmalarla vakit geçirdiğini, oysa yurttaşlarımızın iş, aş, sağlık, eğitim, barış, huzur gibi taleplerinin olduğunu söylüyorum.

İktidarın kurumlarla kavgalı olduğunu, yıprandığını, halkın değişim istediğini ifade ediyorum. Gittiğim her yerde işsizlikten, yoksulluktan, açlıktan, sefaletten, ekonomideki kötü gidişten, dış borçlardan söz ediyorum. Türkiye’nin bu kötü gidişten kurtularak yeni bir iktidara kavuşması gerektiğini anlatıyorum.

Haksız telefon dinleme olayına, ulusal sorunların siyaset malzemesi yapılmasına, dış politikada tutarlı olmayan girişimlere, yargı üzerinde baskı kurma çabalarına eleştiri getiriyorum. Tüm bunlar AK Parti eleştirisi değil de nedir?

Ben iktidarla ilgili daha pek çok konuda ciddi mesajlar veriyorum. Yurttaşlarımız bu sözlerimizi büyük bir destekle karşılıyor ve meydanları dolduruyor. Ama ben başkaları gibi karalamıyorum, kötülemiyorum, şikâyet etmiyorum, çare bulmak için siyaset yapıyorum. Üslubumuzdaki fark buradadır.

4- TDH barajı aşarsa, AKP tek başına iktidar olamazsa, TDH-AKP koalisyonuna sıcak bakıyor mu?

Yukarıda da söylediğim gibi TDH’nin bir tek hedefi vardır: O da iktidar olmaktır. Bunun dışındaki konularla ilgili değiliz.

Kalan cevapları cumartesi göndereceğim. Mustafa Sarıgül



***


Yunanistan Balyoz’u ciddiye alacak mı?

İlk kez 12 Mart döneminde duymuştuk “balyoz” adını. İsrail Büyükelçisi Efraim Elrom kaçırılmıştı. Sıkıyönetim komutanlığı elçiyi bulmak için sokağa çıkma yasağı uygulamış ve İstanbul ev ev aranmaya başlanmıştı. Sonunda Elrom, Nişantaşı’nda bir evde “ölü” olarak bulundu.

Ardından ünlü “Balyoz harekatı” başladı. Yüzlerce solcu geceyarısı tutuklandı, işkencelerden geçirildi. Operasyon adı altında nice genç evde, sokakta, dağda öldürüldü. Üç üniversite öğrencisi idam edildi.

Balyoz şimdi yine gündemde. Bu “balyoz” 2002 Aralık-2003 Mart arasında hazırlanan bir “darbe planı” olarak sunuldu. Asker ise bunun bir “harp oyunu” olduğunu söylüyor.

Neler yok ki balyoz planı içinde. Camilerin bombalanmasından, kalabalıklar arasına bomba patlatılmasına, suikastlardan, müze baskınlarına kadar aklınıza gelen her şey. Tabii bir de “faydalanılacak gazeteciler” ile “tutuklanacak gazeteciler” listeleri.

En ağırıma giden de bu. Şeref ve haysiyetten nasibini almamışlar, mal bulmuş mağribi gibi çarşaf çarşaf bu listeleri yayınladılar. Meslek adına utanç duydum.

Her şey bir yana asıl merak ettiğim başka. Balyoz planında Yunanistan’la savaş çıkartmak için kendi jetimizi düşüreceğimiz de var.

İçeride ne olur bilemem ama Yunanistan bu planı ciddiye alacak mı çok merak ediyorum. Çünkü ciddiye alırsa Türkiye’ye nota vermesi ve “Suni olarak bir savaş çıkarıp ülkemizi işgal etmek istiyorsunuz” diye tepki göstermesi, bunu NATO gündemine taşıması ve Türkiye’yi sıkıntıya sokması gerek.

Bakalım, bizim sözde aydın, özde liberal maskeli faşistlerin dört elle sarıldığı plan Yunanistan’da nasıl yankılanıyor?
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz