Sonar'ın anketini neden görmediler?
1 sayfadaki 1 sayfası
Sonar'ın anketini neden görmediler?
Sonar'ın anketini neden görmediler?
Bizim basın dünyasının ne
hale geldiğini anlamayanlara ve bu iktidardan demokrasi bekleyenlere
bir örnek daha verelim. Geçen gün, kamuoyu araştırma şirketi SONAR, bir
araştırmanın sonuçlarını verdi. Bugün seçim olsa, hangi partinin ne
kadar oy alacağı ortaya konuluyordu bu araştırmada.
Oradaki oy oranları şöyle: AKP yüzde 29,5; CHP yüzde 27,1; MHP yüzde 20,4...
Güneş'te yayımlanan işte bu rakamlar gazetelerin büyük bölümü tarafından görmezden gelindi.
Çünkü; bu rakamlar; AKP'nin bir seçim olsa iktidardan düşeceğini gösteriyordu.
Halkın bunu bilmesi demek; AKP'ye olan güvenin iyice sarsılması olacaktı ve oyları daha da gerileyecekti.
O yüzden de gazeteler, televizyonlar bu araştırmayı yokmuş kabul ettiler.
Nerede habercilik?
Demokrasinin olmadığı yerde habercilik de olmaz...
TSK'ya akredite olmalıydım
Artık ben de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yasaklılar listesinden çıktım sayılır.
Bu güne kadar Rıza Zelyut, TSK'nın yasaklılar, tehlikeli adamlar listesindeydi. Askerin özel davetlerine asla çağrılmıyordu.
Birinci sebebi solcu olmam, ikincisi de biraz terörist özelliğimin bulunması, üçüncüsü de otoriteye baş eğmeyen bir adam oluşum.
Geçen
sene Genelkurmay Başkanı'nın İstanbul'da Harp Akademileri'nde yaptığı
toplantıya çağrıldım ama oraya sicilli TSK düşmanları da çağrılmıştı da
o yüzden ben de davetliydim. Sanıyorum ki TSK kurmayları; artık beni bu
kötü adamlar listesinden silmişlerdir. Çünkü malum gazete Taraf'ta,
darbeyi destekleyecek gazeteciler arasına benim adımı da yazmışlar.
Umuyorum
ki yakında Genelkurmay'dan bir yazı gelecek ve o yazıda büyük ihtimalle
'Yapacağımız darbeyi destekleyeceğine üç kez yemin edip Kuran'a da el
basarsan seni de artık öbür dost gazeteciler gibi toplantılarımıza
çağıracağız!' diyecek.
Niye kabul etmiyeyim?
Darbe olursa ben de Milli Eğitim Bakanlığı'nı isterim.
Nimet Çubukçu'nun yaptığı bu işi ben gözü kapalı yaparım.
Bekleyin, ataması yapılmayan öğretmenler; bekleyin.
Darbe olsun, ben bakan olayım; o zaman sizi boş okullara yollayacağım...
Amma velakin önce şu Genelkurmay beni akredite etmeli...
AKP mızıkacıları
Meşhur
masal Bremen Mızıkacılarını bilmeyen var ise bir yerlerden bulup
okusun. Grimm Kardeşler'in bu güzel masalı anlatacağım olaya pek
uymuyorsa da aynı türküyü söyleyenleri anlatmak açısından ilginç geldi
bana.
Masalda eşek, köpek, kedi, horoz bir araya gelip bir anda bağırarak evdeki haydutları korkutup kaçırırlar.
Bu Bremen mızıkacıları, bir yönüyle bizim televizyonlarda aynı biçimde bağırıyorlar. Söyledikleri tek türkü de AKP türküsü...
Ekranlara dikkat edin tümü aynı yüzler...
Aralarına
bir tane bile muhalif ses koymuyorlar. Geçenlerde Kanal 24'e baktım.
Meşhur demokratlardan (!) Mustafa Karaalioğlu, oturtmuş masaya aynı
tornadan çıkma isimleri; onların içine yerleştirmiş aynı teybi. Kim
ağzını açsa, AKP'yi övüyor, muhalefeti kötülüyor.
Ayıptır, ayıptır...
Bu yüzden kimse sizleri seyretmiyor ve çıkardığınız gazeteleri de okumuyor.
Bu yayınların sahibi işadamı Ethem Sancak, Doğan Grubu'ndan gazete ve televizyon satın alacakmış.
Bremen Mızıkacıları sevinsin...
Üzüntüm, o kanallar da battal olacağı içindir...
Sahibinin Sesi marka kanalların ve gazetelerin ne halde olduğu belli değil mi?
Uğur dündar nereye?
Akşam
haberlerini Star TV'den takip ediyorum. Uğur Dündar'ın olaylardaki
farkı gösteren haberciliği ve samimi sunumu; beni oraya bağlıyor.
Haberlerin içeriğinin düzenlenmesi, hatta sıralanması bile özenle
yapılıyor. Haberde, Dündar ve arkadaşları mümkün olduğunca gerçeğin
özüne yöneliyor. Bir de insan sıcaklığı geliyor o ekrandan.
Geçen akşam; Uğur Dündar, bir ay izne çıkacağını söyledi...
Umarım ki bu izin zorunlu izin değildir...
Orayı satın alacaklar veya orayı satacak kişi bilsin ki Uğur Dündar olmadan Star TV'nın bir haber değeri kalmaz.
Ve onun yerini de Türkiye'de kimse dolduramaz.
Eski ayları ne yaparlar
Nasrettin Hoca geceleyin yolda giderken önünü bir haydut kesmiş. Adam bıçağı çekip hocaya dayamış. Demiş ki:
-Sana bir soru soracağım. Bilirsen canını bağışlarım, yoksa alırm canını.
Hoca korkmuş ama bir kurtuluş umudu olduğunu görünce de biraz rahatlamış ve 'Sor bakalım!' demiş.
-Bak, gökte ay var. Sonra bu ay eskiyor ve kayboluyor. Söyle bakalım, eski ayları ne yaparlar?
Hoca gülmüş ve cevap vermiş:
-Bunu bilmeyecek ne var? Kırpıp kırpıp yıldız yaparlar...
Bizim yandaş basına bakın; eski ayların kırpılıp yıldız diye ekranlara oturtulduğunu göreceksiniz.
Nasıl haber yapıyorlar
Peki bu gerçekleri yok sayanlar, nasıl haber yapıyorlar?
Ergenekon
operasyonu başlatıldıktan sonra; Sabah Gazetesi'nin istihbarat şefi
olan Şaban Arslan şöyle demişti: 'Savcı Zekeriya Öz çok baskı altında.
Ona yardımcı olmak için haberler yaptım.'
İşte en tarafsız gibi duran bir iktidar medyasının hali bu...
Niye bunlara yandaş medya denildiğini anladınız mı?
Bizim basın dünyasının ne
hale geldiğini anlamayanlara ve bu iktidardan demokrasi bekleyenlere
bir örnek daha verelim. Geçen gün, kamuoyu araştırma şirketi SONAR, bir
araştırmanın sonuçlarını verdi. Bugün seçim olsa, hangi partinin ne
kadar oy alacağı ortaya konuluyordu bu araştırmada.
Oradaki oy oranları şöyle: AKP yüzde 29,5; CHP yüzde 27,1; MHP yüzde 20,4...
Güneş'te yayımlanan işte bu rakamlar gazetelerin büyük bölümü tarafından görmezden gelindi.
Çünkü; bu rakamlar; AKP'nin bir seçim olsa iktidardan düşeceğini gösteriyordu.
Halkın bunu bilmesi demek; AKP'ye olan güvenin iyice sarsılması olacaktı ve oyları daha da gerileyecekti.
O yüzden de gazeteler, televizyonlar bu araştırmayı yokmuş kabul ettiler.
Nerede habercilik?
Demokrasinin olmadığı yerde habercilik de olmaz...
TSK'ya akredite olmalıydım
Artık ben de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yasaklılar listesinden çıktım sayılır.
Bu güne kadar Rıza Zelyut, TSK'nın yasaklılar, tehlikeli adamlar listesindeydi. Askerin özel davetlerine asla çağrılmıyordu.
Birinci sebebi solcu olmam, ikincisi de biraz terörist özelliğimin bulunması, üçüncüsü de otoriteye baş eğmeyen bir adam oluşum.
Geçen
sene Genelkurmay Başkanı'nın İstanbul'da Harp Akademileri'nde yaptığı
toplantıya çağrıldım ama oraya sicilli TSK düşmanları da çağrılmıştı da
o yüzden ben de davetliydim. Sanıyorum ki TSK kurmayları; artık beni bu
kötü adamlar listesinden silmişlerdir. Çünkü malum gazete Taraf'ta,
darbeyi destekleyecek gazeteciler arasına benim adımı da yazmışlar.
Umuyorum
ki yakında Genelkurmay'dan bir yazı gelecek ve o yazıda büyük ihtimalle
'Yapacağımız darbeyi destekleyeceğine üç kez yemin edip Kuran'a da el
basarsan seni de artık öbür dost gazeteciler gibi toplantılarımıza
çağıracağız!' diyecek.
Niye kabul etmiyeyim?
Darbe olursa ben de Milli Eğitim Bakanlığı'nı isterim.
Nimet Çubukçu'nun yaptığı bu işi ben gözü kapalı yaparım.
Bekleyin, ataması yapılmayan öğretmenler; bekleyin.
Darbe olsun, ben bakan olayım; o zaman sizi boş okullara yollayacağım...
Amma velakin önce şu Genelkurmay beni akredite etmeli...
AKP mızıkacıları
Meşhur
masal Bremen Mızıkacılarını bilmeyen var ise bir yerlerden bulup
okusun. Grimm Kardeşler'in bu güzel masalı anlatacağım olaya pek
uymuyorsa da aynı türküyü söyleyenleri anlatmak açısından ilginç geldi
bana.
Masalda eşek, köpek, kedi, horoz bir araya gelip bir anda bağırarak evdeki haydutları korkutup kaçırırlar.
Bu Bremen mızıkacıları, bir yönüyle bizim televizyonlarda aynı biçimde bağırıyorlar. Söyledikleri tek türkü de AKP türküsü...
Ekranlara dikkat edin tümü aynı yüzler...
Aralarına
bir tane bile muhalif ses koymuyorlar. Geçenlerde Kanal 24'e baktım.
Meşhur demokratlardan (!) Mustafa Karaalioğlu, oturtmuş masaya aynı
tornadan çıkma isimleri; onların içine yerleştirmiş aynı teybi. Kim
ağzını açsa, AKP'yi övüyor, muhalefeti kötülüyor.
Ayıptır, ayıptır...
Bu yüzden kimse sizleri seyretmiyor ve çıkardığınız gazeteleri de okumuyor.
Bu yayınların sahibi işadamı Ethem Sancak, Doğan Grubu'ndan gazete ve televizyon satın alacakmış.
Bremen Mızıkacıları sevinsin...
Üzüntüm, o kanallar da battal olacağı içindir...
Sahibinin Sesi marka kanalların ve gazetelerin ne halde olduğu belli değil mi?
Uğur dündar nereye?
Akşam
haberlerini Star TV'den takip ediyorum. Uğur Dündar'ın olaylardaki
farkı gösteren haberciliği ve samimi sunumu; beni oraya bağlıyor.
Haberlerin içeriğinin düzenlenmesi, hatta sıralanması bile özenle
yapılıyor. Haberde, Dündar ve arkadaşları mümkün olduğunca gerçeğin
özüne yöneliyor. Bir de insan sıcaklığı geliyor o ekrandan.
Geçen akşam; Uğur Dündar, bir ay izne çıkacağını söyledi...
Umarım ki bu izin zorunlu izin değildir...
Orayı satın alacaklar veya orayı satacak kişi bilsin ki Uğur Dündar olmadan Star TV'nın bir haber değeri kalmaz.
Ve onun yerini de Türkiye'de kimse dolduramaz.
Eski ayları ne yaparlar
Nasrettin Hoca geceleyin yolda giderken önünü bir haydut kesmiş. Adam bıçağı çekip hocaya dayamış. Demiş ki:
-Sana bir soru soracağım. Bilirsen canını bağışlarım, yoksa alırm canını.
Hoca korkmuş ama bir kurtuluş umudu olduğunu görünce de biraz rahatlamış ve 'Sor bakalım!' demiş.
-Bak, gökte ay var. Sonra bu ay eskiyor ve kayboluyor. Söyle bakalım, eski ayları ne yaparlar?
Hoca gülmüş ve cevap vermiş:
-Bunu bilmeyecek ne var? Kırpıp kırpıp yıldız yaparlar...
Bizim yandaş basına bakın; eski ayların kırpılıp yıldız diye ekranlara oturtulduğunu göreceksiniz.
Nasıl haber yapıyorlar
Peki bu gerçekleri yok sayanlar, nasıl haber yapıyorlar?
Ergenekon
operasyonu başlatıldıktan sonra; Sabah Gazetesi'nin istihbarat şefi
olan Şaban Arslan şöyle demişti: 'Savcı Zekeriya Öz çok baskı altında.
Ona yardımcı olmak için haberler yaptım.'
İşte en tarafsız gibi duran bir iktidar medyasının hali bu...
Niye bunlara yandaş medya denildiğini anladınız mı?
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz