DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Koca üniversite, beş yaşındaki çocuğun zekât vermeyeceğini bilmez mi?

Aşağa gitmek

Koca üniversite, beş yaşındaki çocuğun zekât vermeyeceğini bilmez mi? Empty Koca üniversite, beş yaşındaki çocuğun zekât vermeyeceğini bilmez mi?

Mesaj tarafından Mustafa MUTLU 2010-01-24, 12:25

Laiklik nedir?

Devletin, vatandaşlarının dini inancını sorguya çekmemesidir...

İnananlara, istediği gibi inanma özgürlüğünü tanıyıp, kenara çekilmesi, devlet işleriyle dini birbirine karıştırmamasıdır...

Peki; bizim laik devletimiz ne yapıyor?

Muş’ta beş-altı yaşındaki çocuklara; sözüm ona, “Allah’a yakınlık algısı” testi dağıtıyor...

Bu sorgulamayı yapan kurum; Muş Alparslan Üniversitesi Eğitim Fakültesi...

İzin veren de...

Milli Eğitim Bakanlığı’nın talimatıyla Muş Milli Eğitim İl Müdürlüğü...

Yani; devlet!


***

Peki; devlet ne sorduruyor beş-altı yaşındaki anaokulu çocuklarına?

“Günahlarınıza pişman olup tövbe eder misiniz?”

“Senede bir zekât verir misiniz?”

“Dini önemli bulur musunuz?”

“Dini sohbet ve ortamlara katılır mısınız?”

“Dini faaliyetlere katkı ve desteğiniz olur mu?”

“Dini bilgilerinizi başkalarına aktarır mısınız?”

“Oruç tutar mısınız?”

“ Kur’ân okur musunuz?”

“Günlük namazlarınızı düzenli kılar mısınız?”

“Allah’a dua eder misiniz?”


***

Beş-altı yaşında, okuma yazma bile bilmeyen çocuğa oruç tutup tutmadığı, tövbe edip etmediği, zekât verip vermediği, Kur’ân okuyup okumadığı, namaz kılıp kılmadığı soruluyor...

Bunu soranlar geri zekâlı değil elbette; onlar da biliyorlar o yaştaki çocukların, İslâm dinince bunların hepsinden muaf olduğunu...

Peki; niye soruyorlar?

Çünkü o çocukların değil ama ailelerinin “dindarlık derecelerini” öğrenmek istiyorlar...

Bal gibi biliyorlar ki; o yaşlardaki çocuk, bu soruların yazılı olduğu kağıdı evine götürecek, yanıtı da aile büyükleri verecek...

Yani çocuk üzerinden, anne ve babasının dini inancı sorgulanacak...

Kim bilir; belki de olumsuz yanıt verenler fişlenecek!


***

Ey saf ve temiz Türk halkı...

Seni “ne olduğu belli olmayan açılım”larla oyalayanlar, neredeyse iki günde bir önüne yeni bir “darbe planı” koyanlar...

Öte yandan, amaçlarına tam gaz yürümeye devam ediyorlar!

Ne Anayasa Mahkemesi tarafından “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olmaktan giydikleri hüküm durduruyor onları, ne de başka bir şey...

Çünkü onları bir tek “sen” durdurabilirsin...

Ama... Sen de susuyorsun, tırsıyorsun , umursamıyorsun...

Bu tür olayları “kulak arkası” edip geçiyorsun!

Sana “mahrem”ini soran densizlere haddini bildirmiyorsun!


***

Şimdi ne olacak biliyor musunuz?

Gözlerinizin içine bakıp, “Canım bir üniversite bilimsel bir araştırma yapmış alt tarafı... Abartacak ne var bunda” diyecekler...

Sen de...

Yine yiyeceksin bilmem kaçıncı kez...

Dini inancın sorgulanmaması gerektiğini, bunun en temel hak ve özgürlük olduğunu aklına bile getirmeyip, yine yiyeceksin!

Hatta bu satırları yazdığım için belki bana tehdit ve hakaret dolu e-posta’lar yağdıracaksın!

Ama unutma:

Bu olay bile; “gittiğimiz yer”i sana göstermiyorsa...

Ürkütmüyorsa, kızdırmıyorsa, korkutmuyorsa... Benim de sana diyecek sözüm yok...

Ye yiyebildiğin kadar... Afiyet olsun!



***


GÜNÜN SORUSU

Kamusal yayıncılık yapmakla görevli TRT’nin, Viyana’da yaşayan Türkler’in düğünlerini para karşılığı çektiği ortaya çıkmış...

Acaba TRT’yi bu konuda desteklesek, elektrik faturalarımız aracılığıyla her ay bu kuruma para vermekten kurtulur muyuz?



***


İstanbul Vergisi çoktan yürürlüğe girmiş...

En Büyük Devlet Büyüğü, En Büyük İstanbul Büyüğü olduğu günlerde, “Göçü durdurmak için İstanbul Vergisi konmalı” derdi de... Ben de böyle bir şeyi düşünmenin bile ne kadar saçma olduğunu yazar dururdum!

Meğer “İstanbul Vergisi” çoktan yürürlüğe girmiş de haberimiz olmamış!

İki gündür Anadolu’nun göbeğindeyim... Bizim İstanbul’da ev kirasına, toplu taşımacılığa, suya, ekmeğe, pastaya, böreğe, sebzeye, meyveye, iğneye, ipliğe, giysiye ödediğimiz para; gezdiğim yerlerde ödenenin neredeyse iki katı!

Keşke Ekonomi Müdürümüz Ercan İnan bir muhabir arkadaşı görevlendirip, aynı mal ve hizmetlere İstanbul’da ve Anadolu’nun çeşitli kentlerinde ne kadar para ödendiğini bir araştırtsa...

İşte; o zaman İstanbullular olarak, haberimiz bile olmadan cebimizden çıkan İstanbul Vergisi’nin miktarını öğrenme fırsatı buluruz...
Mustafa MUTLU
Mustafa MUTLU
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz