Orduya güven araştırmasında ciddi eksiklik!
Yaptığı anketlerle seçim sonuçlarını büyük bir başarıyla tahmin eden A&G Araştırma Şirketi, 26-27 Aralık tarihleri arasında yeni bir araştırma daha yapmış...

Buna göre Ergenekon soruşturması öncesinde yüzde 90 olan “vatandaşların Türk Silahlı Kuvvetleri’ne duyduğu güven” yüzde 63,4’e düşmüş...

Tahmin edebileceğiniz gibi Taraf Gazetesi de bu sonuçların üzerine mal bulmuş Mağribi misali atlamış...

Önce bu araştırmadan bazı satır başlıklarına bakalım:

***


- Her yüz erkekten 40’ı, “Orduya güvenim azaldı” derken, bu oran kadınlarda çok daha düşükmüş...

- Gençler de orta ve üst yaş grubundakilere göre, orduya daha fazla güveniyormuş...

- Eğitim yükseldikçe “orduya olana güvenim azalmadı” diyenlerin oranı yükseliyormuş.

- Her 100 AKP seçmeninin 41,3’ü,

- Her 100 CHP seçmeninin 24’ü,

- Her 100 MHP seçmeninin 31’i “orduya güvenim azaldı” diyormuş.

- Bu oran kapatılan DTP seçmenlerinde yüzde 71,8’e ulaşıyormuş...

***


Araştırmanın sonucunu sorgulamıyorum... Çünkü benim için hiçbir anlam taşımıyor!

Bunun nedeni de sorulan sorunun eksik olması!

Gerçekleri gösterebilmek için, “Orduya güveniyor musunuz” sorusundan sonra mutlaka, “Güvenmiyorsanız, neden” sorusunun da sorulması gerekirdi...

Unutmayın ki şu günlerde ordu; hem darbe yanlılarının, hem de darbe karşıtlarının eleştirilerine hedef oluyor...

Bu iki kesim de TSK’nın mevcut yönetimine güvenmiyor...

Bu nedenle her ikisi de, “Orduya güveniyor musunuz” sorusuna, “Hayır” yanıtı veriyor...

A&G’nin araştırmasında, “Güvenmiyorsanız, neden” sorusu sorulmadığı için de; birbirleriyle taban tabana zıt olan iki kesim, aynı “kalem” içinde gösteriliyor...

***


Umarım A&G şirketinin sahibi Adil Gür, anketteki bu çok önemli eksikliği en kısa zamanda giderir ve orduya güvenmeyenlerin gerekçelerini de ortaya koyacak yeni bir araştırma yaptırır...

Ve umarım yeni araştırmasına, “Taraf başta olmak üzere orduyu hedef alan gazetelere güveniyor musunuz? Güvenmiyorsanız, neden” sorusunu da koyar...

Bakalım Taraf, çıkacak o sonucu da yayınlayabilecek mi?


***



SINIR!

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ dün, “Vicdansızlara sesleniyorum, TSK’nın da sabrının bir sınırı var. İddiaları lanetliyorum” dedi...

Sonra da “darbe iddialarından hicap duyduğunu” söyledi...

Şimdi ben de kendisine soruyorum:

Vicdansızları bırakın da bir kez de vicdanlılara seslenin:

Türk Silahlı Kuvvetleri bundan önce hangi Genelkurmay Başkanı döneminde bu kadar yıpratıldı?

Darbeye karşı olduğunuzu biliyor ve bunun destekliyorum... O zaman yasal yollardan daha etkili bir mücadele için hangi yöntemleri kullanmayı düşünüyorsunuz?

“Sabrın sınırı var” derken, neyi kast ediyorsunuz?


***



GÜNÜN SORUSU

Okurlarımızdan Sayın Seçkin Yazar soruyor:

“Yaratılanı severim yaratandan ötürü” diyen En Büyük Devlet Büyüğü, bugün ölüm orucuna başlayacak olan TEKEL işçilerini neden sevmiyor?


***



Şakir Eczacıbaşı’nın farkı!

“İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı ve fotoğraf sanatçısı Şakir Eczacıbaşı hayatını kaybetti” diyordu dünkü gazetelerdeki haberler...

Tamam; o hayatını kaybetti de peki biz ne kaybettik toplum olarak?

Hayat dediğin herkeste var çünkü...

Doğmakla başlayan, içi doldurulmadığında; yemekten, içmekten, uyumaktan ve üremekten ibaret hayatlarla dolu çevremiz...

İnsanlık için kafa yoran, halkının eğitim ve kültür düzeyini yükseltmek için sessiz ve sakin bir savaşı yıllardır sürdüren kaç “hayat” var çevrenizde bir bakın...

Kaç “hayat”, diğer insanların aydınlanmasına adıyor kendisini?

***


Doğru...

Şakir Eczacıbaşı hayatını kaybetti...

Ama biz sadece önemli bir sanatçıyı değil, yüreği insanlık ve bu ülke için atan gerçek bir entelektüeli kaybettik...

Başta düzenlediği festivaller ve o festivallerde bize getirdiği sanatçılar olmak üzere... Yaptığı her şey için teşekkür ederim o “hayat”a...

Tüm Eczacıbaşı ailesine ve gerçek entelektüellere başsağlığı dilerim...