Gün uğursuzların!
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Altemur KILIÇ :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Gün uğursuzların!
“Şer” cephesinden, “Uğursuzlar” taifesinden son haberler. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kapılarından “Asker gidiyor, polis geliyor”. Türkiye’nin Meclisi ordusuna güvenmiyor! Polis ağır silahlarla donatılacak ve bu silahları ithal yetkisi kişilere -valilere- verilecek... Bir iç çatışma veya doğal afet vukuunda, asayişi sağlamak için düzenlenmiş EMASYA protokolü kaldırılacak ve Ordunun geleneksel ve yasal “Cumhuriyeti kollamak ve korumak” görevi düşürülecek. “Yıldızların ötesinden”, özellikle gönderilen, Taraf’ta köşe tutan ve Kandil dağında, itsürüsü eşkıyasıyla yatıp kalkan Yasemin Çongar, Genelkurmay Başkanını kendi tezgâhladıkları “Balyoz” kapsamında sorguya çekiyor ve Hasan Cemal de “hınk” diyor.
“Korkular ülkesi”, liboşların alkışlarıyla “Polis Devleti” oluyor! Kendi ordusundan, düşman ordularından fazla korkan vicdansızlar, milleti de ordularına düşman yapmaktalar! Farkında mısınız, ülkemizin “kimyasını” bozuyorlar. “Periyodik tabloda elementler” karma karışık oldu!
Azıtanlar
Ne var ki vicdansızlar, uğursuzlar azıttıkça azıtıyorlar. Güya “Darbe yapmak amacıyla” hazırlanan “Balyoz Planı”nda tutuklanacaklar arasında isimleri geçen gazeteciler, bir gövde gösterisi yaparak “planı” hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuşlar. Bu şovun “galerisinde” bütün malumlar var.
Önce “Balyoz” nedir? Bence, aslında, her ordunun en kötü ihtimallere karşı tedbirler almak için yaptıkları tatbikatlar gibi bir, “Harp Oyunu” senaryosu!
Sorun bakalım; Pentagon’da, İngiliz ve Fransız Genelkurmaylarında, böyle dehşetengiz ve bazıları, gerektiğinde ülkemize karşı da uygulanacak kaç senaryo var! Ve o ülkelerde medya ve aydınlar bunları öğrenseler bile, pervasızca açıklarlar mı? Böyle bir tatbikata ait gizli kalması gereken “kozmik” belgeler, bavullarla Taraf’a taşınmış, satılmış! Asıl bu casusluk araştırılmalı köstebekler ortaya çıkarılmalı ve hainler cezalandırılmalı! Asıl suçlular güçlü oldu...
“Balyoz” belgesindeki Orduya karşı, Ordu taraftarı “kullanılabilirler”, “tasfiye edilecekler” listeleri gerçek mi? Bence düzmece -anakronik hatalar var- ama bir bakıma da! Alınanların alınganlığı boşuna değil.
Suç duyurusunda bulunan 26 kişinin hepsi, bildiğimiz ordu düşmanları! “Ermenilerden özür dilemek” duyurularının altında imzaları bulunanlar! Hepsini yakından tanırım.
Nazlı kadın
Nazlı Ilıcak da sözcüleri! Bu kadını, yakından tanırım. Babası, eski Bayındırlık Bakanlarından rahmetli Muammer Çavuşoğlu, Yassıada’da koğuş arkadaşımdı. Çok dürüst ve vatansever bir insandı. Hayatta olsaydı, kızıyla pek övünmezdi, herhalde! Nazlı Ilıcak babasının, 27 Mayıs darbesinden sonra hapis yatmasından dolayı Türk ordusuna düşman oldu ve bu düşmanlığı yazarlığının başlıca odağı ve alâmetifarikası yaptı. Şimdi “Balyoz” ortaya çıkarıldı ya, Orduya karşı kinini kusmak için yeni bir platform buldu.
Tercüman’ın Genel Yayın Müdürlüğünü yaptığım dönemde, bu kadına (’hanım’ diyemiyorum) ne olduğunu adıyla, yüzüne karşı herkesin önünde söylemiştim. Şimdi içim rahat!
Talepler
Bu, hem suçlu hem de güçlü olanların, daha gerçekler ortaya çıkmadan, fırsat bu fırsat talepleri var. Parlamento harekete geçsin, cuntacılar temizlensin, Meclis harekete geçsin... Çağrıları; “İlk olarak EMASYA Protokolü iptal edilmeli. Anayasa’nın 145. maddesi değiştirilmeli ve Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır. İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi iptal edilmeli. Meclis, bir araştırma komisyonu kurup, gelişmelere el koymalıdır.” Ben gene ya sabur, “Lâ havle ve lâ kuvvete” demeye devam edeceğim! Genelkurmayın basiretinden, Türk milletinin sağduyusundan, Allahın inayetinden umut kesilmez!
Not: Farkında mısınız; “Balyoz” ortaya atılalı beri dağlarda ve kentlerde itsürüsü eylemleri kesildi. Rastlantı mı “Kış şartları” yüzünden mi? Ermenistan, Protokol konusunda “açılımı” kolaylaştırmak için tornistan yapıyor. Tesadüf mü? Siz hasım stratejisti olsanız, Türkiye bu kadar karışmış ve içinden bölünmüşken ve ordusu zaafa uğramışken eylem, saldırı yapıp milletin birlik olmasına yardım mı edersiniz, yoksa bekleyip olgun meyvenin, kucağınıza düşmesini mi beklersiniz?
“Korkular ülkesi”, liboşların alkışlarıyla “Polis Devleti” oluyor! Kendi ordusundan, düşman ordularından fazla korkan vicdansızlar, milleti de ordularına düşman yapmaktalar! Farkında mısınız, ülkemizin “kimyasını” bozuyorlar. “Periyodik tabloda elementler” karma karışık oldu!
Azıtanlar
Ne var ki vicdansızlar, uğursuzlar azıttıkça azıtıyorlar. Güya “Darbe yapmak amacıyla” hazırlanan “Balyoz Planı”nda tutuklanacaklar arasında isimleri geçen gazeteciler, bir gövde gösterisi yaparak “planı” hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuşlar. Bu şovun “galerisinde” bütün malumlar var.
Önce “Balyoz” nedir? Bence, aslında, her ordunun en kötü ihtimallere karşı tedbirler almak için yaptıkları tatbikatlar gibi bir, “Harp Oyunu” senaryosu!
Sorun bakalım; Pentagon’da, İngiliz ve Fransız Genelkurmaylarında, böyle dehşetengiz ve bazıları, gerektiğinde ülkemize karşı da uygulanacak kaç senaryo var! Ve o ülkelerde medya ve aydınlar bunları öğrenseler bile, pervasızca açıklarlar mı? Böyle bir tatbikata ait gizli kalması gereken “kozmik” belgeler, bavullarla Taraf’a taşınmış, satılmış! Asıl bu casusluk araştırılmalı köstebekler ortaya çıkarılmalı ve hainler cezalandırılmalı! Asıl suçlular güçlü oldu...
“Balyoz” belgesindeki Orduya karşı, Ordu taraftarı “kullanılabilirler”, “tasfiye edilecekler” listeleri gerçek mi? Bence düzmece -anakronik hatalar var- ama bir bakıma da! Alınanların alınganlığı boşuna değil.
Suç duyurusunda bulunan 26 kişinin hepsi, bildiğimiz ordu düşmanları! “Ermenilerden özür dilemek” duyurularının altında imzaları bulunanlar! Hepsini yakından tanırım.
Nazlı kadın
Nazlı Ilıcak da sözcüleri! Bu kadını, yakından tanırım. Babası, eski Bayındırlık Bakanlarından rahmetli Muammer Çavuşoğlu, Yassıada’da koğuş arkadaşımdı. Çok dürüst ve vatansever bir insandı. Hayatta olsaydı, kızıyla pek övünmezdi, herhalde! Nazlı Ilıcak babasının, 27 Mayıs darbesinden sonra hapis yatmasından dolayı Türk ordusuna düşman oldu ve bu düşmanlığı yazarlığının başlıca odağı ve alâmetifarikası yaptı. Şimdi “Balyoz” ortaya çıkarıldı ya, Orduya karşı kinini kusmak için yeni bir platform buldu.
Tercüman’ın Genel Yayın Müdürlüğünü yaptığım dönemde, bu kadına (’hanım’ diyemiyorum) ne olduğunu adıyla, yüzüne karşı herkesin önünde söylemiştim. Şimdi içim rahat!
Talepler
Bu, hem suçlu hem de güçlü olanların, daha gerçekler ortaya çıkmadan, fırsat bu fırsat talepleri var. Parlamento harekete geçsin, cuntacılar temizlensin, Meclis harekete geçsin... Çağrıları; “İlk olarak EMASYA Protokolü iptal edilmeli. Anayasa’nın 145. maddesi değiştirilmeli ve Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır. İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi iptal edilmeli. Meclis, bir araştırma komisyonu kurup, gelişmelere el koymalıdır.” Ben gene ya sabur, “Lâ havle ve lâ kuvvete” demeye devam edeceğim! Genelkurmayın basiretinden, Türk milletinin sağduyusundan, Allahın inayetinden umut kesilmez!
Not: Farkında mısınız; “Balyoz” ortaya atılalı beri dağlarda ve kentlerde itsürüsü eylemleri kesildi. Rastlantı mı “Kış şartları” yüzünden mi? Ermenistan, Protokol konusunda “açılımı” kolaylaştırmak için tornistan yapıyor. Tesadüf mü? Siz hasım stratejisti olsanız, Türkiye bu kadar karışmış ve içinden bölünmüşken ve ordusu zaafa uğramışken eylem, saldırı yapıp milletin birlik olmasına yardım mı edersiniz, yoksa bekleyip olgun meyvenin, kucağınıza düşmesini mi beklersiniz?
Altemur KILIÇ- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 139
Yaş : 100
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Altemur KILIÇ :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz