DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Maskelilerin en büyük desteği 12 Eylül

Aşağa gitmek

Maskelilerin en büyük desteği 12 Eylül Empty Maskelilerin en büyük desteği 12 Eylül

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2010-01-30, 19:10

Bir avuç olmalarına rağmen ele geçirilen medya sayesinde sesleri çok çıkan liberal maskeli faşistlerin demokrat gibi görünmelerine, darbe karşıtı olmalarına bakmayın hiç.

Çünkü Türkiye sevgisizi bu kesimin en güçlü desteği aslında 12 Eylül darbesi. Eğer bu maskeliler bugün bu kadar rahat konuşabiliyor, Türkiye’nin değerlerini ayaklar altına alabiliyor, her konuyu mutlaka Türkiye aleyhine bir propagandaya çevirebiliyor, halkı kimliğinden utanır duruma getirebiliyor, Atatürk’e hakaret edebiliyorsa, bunun için gereken gücü 12 Eylül darbesinin yarattığı siyasi ve toplumsal iklimden alıyorlar.

12 Eylül darbesi, Türkiye’nin dünya kapitalist sistemine tamamen ve asla ayrılmayacak biçimde entegrasyonunu sağlarken bir dizi sosyal önlem de almıştı.

Siyasi partiler yasaklandı, kurulmalarına izin verildiğinde gençlik kolları, kadın kolları gibi organlara izin verilmedi, sendikalar kapatıldı, grev ve direniş hakları kısıtlandı, toplantı ve gösterilere müthiş sınır getirildi, örgütlenme hakkı gasbedildi, hak arama bir suç gibi gösterildi.

Bunun yerine serbest piyasanın acımasız ve haksız rekabeti, köşe dönme hayali, kendisini kurtarma çabası, siyasetle uğraşmak yerine para kazanma duygusu kondu.

Başarı, liyakat ve yetenekle değil, kazanılan para ile ölçülmeye başlandı.

Bütün bu olumsuzlukları desteklemek üzere de “yeni bir medya düzeni” kuruldu. İçi boş kadın ve eğlence programları, yok birinin gözetlenmesi, yok ötekinin yemek yapması, fikirlerin değil kavgaların ön plana çıkarıldığı sözde açık oturumlar, insanların zaaflarının gösterildiği reality şovlar, sadece paranın önde tutulduğu basit yarışma programları ile toplum zihni adeta muhallebiye çevrildi.

Böylelikle toplumun kendisini ilgilendiren asıl sorunlar yerine sanal ve hayali bir dünya ile ilgilenmesi sağlandı. Bu da dini, manevi, milli değerlerle insanın insan olmasını sağlayan duygu ve düşüncelerin körelmesine yol açtı.

Eğitim, bilim, kültür, sanat, estetik kaygıları bir kenara bırakıldı. Haber alma hürriyeti bile “sesli harfleri çıkarılmış SMS mesajları boyutuna” indirgendi. Toplum tamamen duyarsızlaştırıldı.

Bir toplumu bu hale getirirseniz ondan sonra istediğinizi beynine sokabilirsiniz. İşte günümüzün maskelileri bu avantajı kullanarak, beyni muhallebi haline gelmiş topluma darbeydi, komploydu, balyozdu, askerciydi gibi kavramları adeta huniyle sokuyorlar.

İşte böyle olduğu için, bu ortamın başrol aktörlerinden biri Mehmet Ali Ağca’yı bile dans yarışmasının starı yapmaya soyunabiliyor. Ve “Ne olmuş yani, adam cezasını çekmedi mi, artık affedilmiş sayılır” diyebiliyor ve toplumun buna neredeyse hiçbir itirazı olmuyor.


*****

Zor bir yazı

Eser Tümen’i çok zamansız yitirdik. Türkiye bir yürekli girişimci, bir beyefendi ve kalite sembolü kaybetti.

Eser Tümen’i STFA’dan ayrıldıktan sonra tanıma şansı bulmuştum. O zamandan beri çok açık söyleyeyim bir iş yapıp yapmadığı konusunda bile bilgisizim. Çünkü Eser Tümen benim için dost bir ağabeydi, işi gücü ilgilendirmiyordu beni.

Sohbetleri, binbir emekle ve eliyle yaptığı yemekleri, dost ve arkadaşlarına gösterdiği ilgi; nezaketi ve zarafetiydi benim için önemli olan.

Ama yaratanın işine akıl sır ermiyor. Her daim kendine bakan, spor yapan, herhangi bir rahatsızlığı olmayan Eser Tümen hiç beklenmedik anda aramızdan ayrılıverdi.

Mürefte’ye gittiğimde “ham şarap” denilen henüz hiçbir işlemden geçirilmemiş bir galon şarap almıştım. “Bunu mutlaka Eser Tümen’e götürmeliyim, hem tadına bakarız hem de bana bunu anlatır” diye karar vermiştim.

Aylar geçti bir türlü bir araya gelme fırsatı bulamadık.

Şimdi öyle pişmanım, öyle üzgünüm ki...


*****

Halkın yarısı

Ne amaca hizmet ettiği belli olmayan bir gazete, aylardır AKP’yi güçlendirmek adına Silahlı Kuvvetler’e ağır hakaretler yağdırırken “küçük cinlikler” yaparak Atatürk’e dil uzatmayı da ihmal etmiyor.

Geçenlerde manşet şöyleydi: “Halkın yarısı Atatürkçü” Tersten okursanız “Halkın yarısı Atatürkçü değil” çıkar. Yani gazete diyor ki, “Bu ülkede halkın yarısı Atatürk’ü sevmiyor.”

Oysa yazıyı okuyorsunuz, bu bir araştırma sonucu.

Bir araştırma şirketi halka “ortak paydayı” sormuş. Kimi Atatürkçülük demiş, kimi milliyetçi, kimi dindar.

En yüksek oran Atatürkçülük olarak çıkmış. Ama amaç Atatürk’e dil uzatmak olunca kendi haberlerinin başlığını bile çarpıtmaktan çekinmiyorlar. Diğerlerini düşünün artık.


*****

Beşiktaşlı olsam

Fenerbahçeli olduğum biliniyor. Ama şimdi gündemde Beşiktaş var. Yarın Genel Kurul yapılacak ve yeni başkan seçilecek. Yıldırım Demirören tekrar aday, bu kez karşısına AKP milletvekili Abdülkadir Aksu’nun oğlu Murat Aksu çıkıyor.

Yıldırım Demirören’i tanırım, Aksu’yu ise hiç görmedim. Hafriyat işleri yaptığını söylemişlerdi. Ondan habersiz bir kamyon bile hafriyat molozu taşınmazmış İstanbul’da. Tekel gibi yani. Beşiktaş kongresi için bir tercihim olamaz elbette. Ama bir baktım Murat Aksu billboard’ları doldurmuş. Adaylığına duvardan destek arıyor. Beşiktaş’ın kaç delegesi olabilir, bilemedin iki bin. Bunun için billboard ilanları veriliyorsa demek ki başkanlık yarışının arkasında başka bir şey var.

Bu ilanları gördükten sonra Beşiktaşlı olsam oyumu tededdütsüz Demirören’e atardım.

Başbakan, “Kimse bize gaz vermesin” demiş. Aman Ruslar duymasın zira bu soğukta gazı keserlerse donarız! (Gani Yıldız)
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz