Emine Erdoğan'ın türbanı, EMASYA ve Poyrazköy'deki CIA!
Sebahattin ÖNKİBAR1 sayfadaki 1 sayfası
Emine Erdoğan'ın türbanı, EMASYA ve Poyrazköy'deki CIA!
tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2010-02-02, 01:23
Akşam Gazetesi Genel Yayın Müdürü İsmail Kılıçkaya’nın dışındakilerin tamamı yandaş medyadan.
Kılıçkaya da bozgunculuk yapmadı ve koroya uydu!
Önceki gün TRT’de Başbakan Erdoğan’a soru soran gazetecilerden söz ediyorum.
Vallahi bravo!
Tayyip Bey’i üzecek tek soru olsun sormadılar!
Programın tamamına yakınını izledim, ABD İstanbul konsolosluğu aracı ile Poyrazköy’de yapılan fotoğraf çekimlerinin ne anlama geldiğini sorarlar diye bekledim ama nafile sormadılar bu soruyu!
Sadece o da değil, gündemin en temel sorunlarına bile değinmediler!
Oysa Poyrazköy’deki o hadise fevkalade önemliydi. Zira o fotoğraf çekiminin birkaç gün sonrasında topraktan silah ve mühimmat fışkırmıştı!
Benzer bir şeyi mesela Alman Konsolosluğunun bir aracı Deniz Feneri depolarının civarında bir fotoğraf çekimi yapsaydı, emin olun yandaş gazeteci güruhu bunu ana gündem yapar ve Başbakan da kıyametleri koparırdı.
Görüyorsunuz AKP ve yandaşlarının tutumunu evrensel ilkeler değil, parti ve ideolojik çıkarları belirliyor!
Alınmasınlar ama Başbakan’ın karşısına siparişle oturtulan gazetecilerin öncelikli amacı da kamuoyunu aydınlatmak değil, Tayyip Bey’e nasıl şirin görünebilirim düşüncesiydi.
Öyle olmasaydı AKP, TSK ilişkilerinden darbe istismarlarına, işsizlikten yoksulluğa, Kürt açılımında gelinen noktadan AB’deki sefalete, Ekonomi yönetimindeki kaosdan IMF belirsizliğine ve Başbakan’ın anlaşma olmamasına rağmen bir hafta önce yaptığı IMF ile anlaştık açıklamasına, 8 yılda ikiye katlanan ülke borcundan eşikteki kredi kartı krizine, Kıbrıs’dan Kerkük’e ve Ermenistan’a kadar izlenen politikaların geri tepmesine, kamuoyunun merak ettiği soruları sorarlardı.
Bırakın bu soruları, EMASYA konusunu bile istismar eden Başbakan’a, “8 yılda bunu kaldırmak neden aklınıza gelmedi de, bugün bu sıradan düzenlemeyi adeta reform diye satıyorsunuz” diyen de olmadı.
Son bir şey, Tayyip Bey’in Emine Erdoğan hanımefendinin türbanla GATA’ya gidemediğini açıklaması da sadece istismar değil aynı zamanda acziyetin itirafıydı. Öyle çünkü AKP 8 yıldır iktidarda ve Anayasayı bile değiştirecek bir çoğunluğa erişti. Hal bu iken hâlâ ağlayıp acındırıyor.. Meslekkaşlarımız bunu da hatırlatamadı.
Ama haklarını yemeyelim.
Eğer bunları bir hatırlatan olsaydı, o isim, değil o çembere bir daha girmek, Tayyip Bey’e üç kilometre bile yaklaştırılmazdı!
İŞARET...
Gümüş yüzüklü CIA tercümanı!
Haberiniz oldu mu bilmem ABD’li eşinden boşanıp apar-topar yeniden evlenen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gümüş yüzük takmaya başladı... Gümüş yüzük malum dindarların değil ama dincilerin sembolü. Türkiye’de bir kesim altın ya da benzeri kıymetli madenlerden yapılan yüzüğün erkeğe haram olduğuna inanır ve gümüş yüzük takar.. Hayır samimi olarak böyle inananlara bir sözümüz yok, tersine saygı duyarız ama gümüş yüzüğün tıpkı türban misali sembol yapılmasını kabul edemeyiz.
Açıklıkla söylemeliyim ki ülkemizdeki durum büyük ölçüde budur. Ankara’da bürokraside iş yaptırmak istiyorsan ya Kolejli (İmam Hatipli) olacaksın ya da gümüş yüzükle işaret vereceksin... Tam bu noktada soralım, aynı zamanda İngiliz vatandaşı olan ve CIA’ya tercümanlık da yapan Sayın Mehmet Şimşek’in gümüş yüzüğü keşfetmesi sahi niçindir? Mehmet Bey bu yüzüğü sembol diye mi yoksa altın haramdır diye mi takıyor doğrusu merak ediyorum!
UNUTULDU...
10 milyar dolarlık yatırım istismarı!
Laikliğin, İmam Hatiplerin, türbanın, darbenin istismarını anladık da, yatırımın istismarını hiç mi hiç anlamış değiliz. Yatırım yapacağız diyor, söz veriyor, aradan aylar geçti hiç bir şey yok. Hatırlayın Başbakan Erdoğan bir süre önce kalabalık bir gazeteci grubu ve bakanları ile Güneydoğuya çıkarma yapmış ve GAP’a 10 milyar dolarlık yatırım sözünü vermişti. Yandaş gazeteler ve hatta merkez medya bu haberi manşetlere çekip, “Doğunun Makus Talihi AKP ile Yeniliyor” manşetlerini atmıştı... Açın bakın arşivlere göreceksiniz... Peki sonra mı?.. Değil 10 milyar dolar, 100 milyon dolar bile aktarılmadı.. Evet Başbakan’ın heyet halinde canlı yayınlardaki sözüne rağmen aktarılan böyle bir para yok!.. Tabii bizim millet hafıza özürlü ya, unuttu gitti!..
DESTEK
Mustafa Kumlu, Türkel’i Başbakan’a şikayet etti!
Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, öteden beri AKP ile iyi ilişkileriyle tanınır. Mustafa Kumlu’nun yeni hedefi ise direnişteki TEKEL işçilerinin de bağlı olduğu Tek Gıda İş’in Başkanı Mustafa Türkel’dir. Türk-İş’deki emin kaynağıma göre Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerinin direnişi ile ilgili olarak görüştüğü Başbakan Erdoğan’a şunları söylemiş: “Efendim Mustafa Türkel’in amacı bu direnişle kahraman olup Türk-İş’in başına geçmektir. Türkel bunun için TEKEL işçisini istismar ediyor. İşçileri gaza getirip sokağa çıkaran da odur. Bilginiz olsun.” Peki Başbakan’ın cevabı mı?.. “Merak etme aşarız” olmuş, yani Kumlu’ya destek vermiş. Kumlu da bu desteğe karşılık işçilere gidip, “Bakın üniversiteliler işsiz, biraz uzlaşmacı olalım” dedi... Paslaşmayı görüyor musunuz?
Kılıçkaya da bozgunculuk yapmadı ve koroya uydu!
Önceki gün TRT’de Başbakan Erdoğan’a soru soran gazetecilerden söz ediyorum.
Vallahi bravo!
Tayyip Bey’i üzecek tek soru olsun sormadılar!
Programın tamamına yakınını izledim, ABD İstanbul konsolosluğu aracı ile Poyrazköy’de yapılan fotoğraf çekimlerinin ne anlama geldiğini sorarlar diye bekledim ama nafile sormadılar bu soruyu!
Sadece o da değil, gündemin en temel sorunlarına bile değinmediler!
Oysa Poyrazköy’deki o hadise fevkalade önemliydi. Zira o fotoğraf çekiminin birkaç gün sonrasında topraktan silah ve mühimmat fışkırmıştı!
Benzer bir şeyi mesela Alman Konsolosluğunun bir aracı Deniz Feneri depolarının civarında bir fotoğraf çekimi yapsaydı, emin olun yandaş gazeteci güruhu bunu ana gündem yapar ve Başbakan da kıyametleri koparırdı.
Görüyorsunuz AKP ve yandaşlarının tutumunu evrensel ilkeler değil, parti ve ideolojik çıkarları belirliyor!
Alınmasınlar ama Başbakan’ın karşısına siparişle oturtulan gazetecilerin öncelikli amacı da kamuoyunu aydınlatmak değil, Tayyip Bey’e nasıl şirin görünebilirim düşüncesiydi.
Öyle olmasaydı AKP, TSK ilişkilerinden darbe istismarlarına, işsizlikten yoksulluğa, Kürt açılımında gelinen noktadan AB’deki sefalete, Ekonomi yönetimindeki kaosdan IMF belirsizliğine ve Başbakan’ın anlaşma olmamasına rağmen bir hafta önce yaptığı IMF ile anlaştık açıklamasına, 8 yılda ikiye katlanan ülke borcundan eşikteki kredi kartı krizine, Kıbrıs’dan Kerkük’e ve Ermenistan’a kadar izlenen politikaların geri tepmesine, kamuoyunun merak ettiği soruları sorarlardı.
Bırakın bu soruları, EMASYA konusunu bile istismar eden Başbakan’a, “8 yılda bunu kaldırmak neden aklınıza gelmedi de, bugün bu sıradan düzenlemeyi adeta reform diye satıyorsunuz” diyen de olmadı.
Son bir şey, Tayyip Bey’in Emine Erdoğan hanımefendinin türbanla GATA’ya gidemediğini açıklaması da sadece istismar değil aynı zamanda acziyetin itirafıydı. Öyle çünkü AKP 8 yıldır iktidarda ve Anayasayı bile değiştirecek bir çoğunluğa erişti. Hal bu iken hâlâ ağlayıp acındırıyor.. Meslekkaşlarımız bunu da hatırlatamadı.
Ama haklarını yemeyelim.
Eğer bunları bir hatırlatan olsaydı, o isim, değil o çembere bir daha girmek, Tayyip Bey’e üç kilometre bile yaklaştırılmazdı!
İŞARET...
Gümüş yüzüklü CIA tercümanı!
Haberiniz oldu mu bilmem ABD’li eşinden boşanıp apar-topar yeniden evlenen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gümüş yüzük takmaya başladı... Gümüş yüzük malum dindarların değil ama dincilerin sembolü. Türkiye’de bir kesim altın ya da benzeri kıymetli madenlerden yapılan yüzüğün erkeğe haram olduğuna inanır ve gümüş yüzük takar.. Hayır samimi olarak böyle inananlara bir sözümüz yok, tersine saygı duyarız ama gümüş yüzüğün tıpkı türban misali sembol yapılmasını kabul edemeyiz.
Açıklıkla söylemeliyim ki ülkemizdeki durum büyük ölçüde budur. Ankara’da bürokraside iş yaptırmak istiyorsan ya Kolejli (İmam Hatipli) olacaksın ya da gümüş yüzükle işaret vereceksin... Tam bu noktada soralım, aynı zamanda İngiliz vatandaşı olan ve CIA’ya tercümanlık da yapan Sayın Mehmet Şimşek’in gümüş yüzüğü keşfetmesi sahi niçindir? Mehmet Bey bu yüzüğü sembol diye mi yoksa altın haramdır diye mi takıyor doğrusu merak ediyorum!
UNUTULDU...
10 milyar dolarlık yatırım istismarı!
Laikliğin, İmam Hatiplerin, türbanın, darbenin istismarını anladık da, yatırımın istismarını hiç mi hiç anlamış değiliz. Yatırım yapacağız diyor, söz veriyor, aradan aylar geçti hiç bir şey yok. Hatırlayın Başbakan Erdoğan bir süre önce kalabalık bir gazeteci grubu ve bakanları ile Güneydoğuya çıkarma yapmış ve GAP’a 10 milyar dolarlık yatırım sözünü vermişti. Yandaş gazeteler ve hatta merkez medya bu haberi manşetlere çekip, “Doğunun Makus Talihi AKP ile Yeniliyor” manşetlerini atmıştı... Açın bakın arşivlere göreceksiniz... Peki sonra mı?.. Değil 10 milyar dolar, 100 milyon dolar bile aktarılmadı.. Evet Başbakan’ın heyet halinde canlı yayınlardaki sözüne rağmen aktarılan böyle bir para yok!.. Tabii bizim millet hafıza özürlü ya, unuttu gitti!..
DESTEK
Mustafa Kumlu, Türkel’i Başbakan’a şikayet etti!
Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, öteden beri AKP ile iyi ilişkileriyle tanınır. Mustafa Kumlu’nun yeni hedefi ise direnişteki TEKEL işçilerinin de bağlı olduğu Tek Gıda İş’in Başkanı Mustafa Türkel’dir. Türk-İş’deki emin kaynağıma göre Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerinin direnişi ile ilgili olarak görüştüğü Başbakan Erdoğan’a şunları söylemiş: “Efendim Mustafa Türkel’in amacı bu direnişle kahraman olup Türk-İş’in başına geçmektir. Türkel bunun için TEKEL işçisini istismar ediyor. İşçileri gaza getirip sokağa çıkaran da odur. Bilginiz olsun.” Peki Başbakan’ın cevabı mı?.. “Merak etme aşarız” olmuş, yani Kumlu’ya destek vermiş. Kumlu da bu desteğe karşılık işçilere gidip, “Bakın üniversiteliler işsiz, biraz uzlaşmacı olalım” dedi... Paslaşmayı görüyor musunuz?
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
Similar topics1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz