İmamlara bir soru
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
İmamlara bir soru
İnsaflı olmak; insan olmanın temel şartlarındandır. Kötü bir kişiye bakarak onun içinde bulunduğu bir topluluğu da kötülemek doğru değildir.
Nasıl ki organ ticareti yapan bir doktora bakarak bütün doktorları böyle niteleyemezsek... Nasıl ki rüşvet alan bir vergi memuruna bakarak tüm maliye çalışanlarını öyle göremezsek...
Bir imamın yaptığı hatayı da bütün imamlara mal edemeyiz.
Örneğin; bir imam düşünün ki Kuran kursunda hocalık yapsın. Ana-babanın en emin yer olarak görüp buraya yolladığı 13 yaşındaki kızına bu imam sarkıntılık etsin.
Dünkü haberlerde, Antakya'da böyle tatsız bir olayın yaşandığı yer alıyordu.
İmam efendi; 'Şeytana uydum!' demiş.
Rivayet ederler ki, böyle birisi varmış. Sonunda kadının huzuruna çıkarmışlar. Kadı sormuş:
-Şu hanıma sen mi tecavüz ettin?
-Şeytan kandırdı kadı efendi...
-Şu geline de tecavüz ettiğin söyleniyor.
-Şeytan kandırdı kadı efendi...
Kadı, kızmış:
-Sus edepsiz adam, şeytan senin pezevengin mi?
Şeytan; içimizdedir. O duyguları, bazıları kontrol edemeyince böyle sapıkça davranışlar ortaya çıkar.
Şimdi Antakya'daki imama dönelim...
-Olmaz, Müslüman adam, hele imam, böyle bir şey yapmaz; diyebilir miyiz?
Demekki yapıyorlarmış.
Buna benzer başka tacizlerin meydana geldiği; çoğunun da ört bas edildiği biliniyor.
İyi de buna bakarak; imamlar hakkında böyle olumsuz bir kanaat oluşturmaya hakkımız var mı?
-Asla...
Söylenecek olan şudur: Böyle kritik görevlere atanacak imamlar, çok dikkatli seçilmelidir.
O GAZETELER OLSA
Şimdi bir de öbür taraftan bakalım.
Böyle bir şeyi; laik ve Atatürkçü kesimden birileri yapsa idi; kendilerini Müslüman gösteren gazeteler; bunu nasıl haber yapardı tahmin edebiliyormusunuz?
Ağızlarından salya akıta akıta 'LAİKÇİ TECAVÜZ' biçiminde bir başlık atarlar; altında da demediklerini bırakmazlardı.
Diyelim ki Atatürkçü Düşünce Derneği'nden burs alan bir kız öğrenciye; buranın bilmem neredeki şubesinde görevli birisi sarkıntılık etse idi...
O zaman ne darbecilik kalırdı ne Ergenekonculuk... Bütün bu yandaş medya (besleme basın) bunu birinci sayfadan haber yapardı.
İşte dinden-imandan, ahlaktan; örften bahseden; kadınları neredeyse kara çarşafa sokmaya çabalayan bu kesim böyledir.
Çağdaş hayat tarzından yana olan Aattürkçüler ise; olayı, akıl ve insaf ölçüleri ile yorumlarlar. Buradan ne imam düşmanlığı, ne din düşmanlığı üretirler.
İşte biz; Atatürk ilkelerinin ışığı ile yetişen insanlar buyuz...
Umarım ki imam kardeşlerimiz; artık bizlere de akıl ve insaf ölçüleri ile bakarlar...
VALİLERE SAYGI İSTİYORUZ
Başbakan Erdoğan; CHP'yi eleştirmek için ikide bir 70 yıl öncesine gidiyor ve CHP il başkanlarının valilik de yaptığını söylüyor.
O uygulamayı bugün için normal görmek mümkün değil.
Lakin; günümüzdeki valiler; AKP il başkanından daha geri bir konuma itilmediler mi?
CHP; il başkanını vali yaptı ise; siz il başkanını valinin birkaç kademe üstüne yerleştirdiniz.
Özellikle Anadolu'da valiler, AKP'lilerin önünde eğilmek zorunda bırakıldı.
Geçen gün gördük ki; Manisa Valisi, suikast girişimine uğramamak mağduru Bülent Arınç'ın önünde konuşurken boncuk boncuk terliyor.
Korkuyor.
Başbakan; ikide bir valileri toplayıp üstü kapalı olarak tehdit ediyor ve AKP politikasının emirerleri haline getirmeye uğraşıyor.
Halbuki valiler partinin değil cumhuriyetin valileri olmalıdır.
Onlar devleti temsil ediyorlar.
Devletin, siyaset önünde böyle ufalanması; hayırlı sonuçlar vermez.
Taşrada da siyasetin tekelleşmesine, siyasi vesayete yol açar.
TÜRKİYE KİMLERİ KALDIRMADI Kİ...
Türk vatandaşı Kürt kökenli türkücü Şivan Perver, Viyana'da Türkçe de dahil dört dilde türkü söylemiş. Kendisi Avrupa'da kaçak durumundadır. Şivan kardeşe; Türkiye'ye gidip gitmeyeceği sorulduğunda; 'Türkiye beni kaldıramaz!' buyurmuş.
Şivan, Şivan! Size bu memleketi hala 1981 şartlarında gösterenlere inanma. Bu memleket Abdullah iti'ı bile kaldırıyor ki seni kaldırmasın.
Gel; çiçeklerle karşılanacaksın.
Merak etme; buradaki polis Kanada polisi gibi zorba değildir. Kimse seni Kanada'da olduğu üzere yere yatırıp başına silah dayamaz.
Dünyanın en güzel coğrafyasına, en iyi insanlarına böyle bühtan eyleme.
Gel, korkma; biz varız.
Nasıl ki organ ticareti yapan bir doktora bakarak bütün doktorları böyle niteleyemezsek... Nasıl ki rüşvet alan bir vergi memuruna bakarak tüm maliye çalışanlarını öyle göremezsek...
Bir imamın yaptığı hatayı da bütün imamlara mal edemeyiz.
Örneğin; bir imam düşünün ki Kuran kursunda hocalık yapsın. Ana-babanın en emin yer olarak görüp buraya yolladığı 13 yaşındaki kızına bu imam sarkıntılık etsin.
Dünkü haberlerde, Antakya'da böyle tatsız bir olayın yaşandığı yer alıyordu.
İmam efendi; 'Şeytana uydum!' demiş.
Rivayet ederler ki, böyle birisi varmış. Sonunda kadının huzuruna çıkarmışlar. Kadı sormuş:
-Şu hanıma sen mi tecavüz ettin?
-Şeytan kandırdı kadı efendi...
-Şu geline de tecavüz ettiğin söyleniyor.
-Şeytan kandırdı kadı efendi...
Kadı, kızmış:
-Sus edepsiz adam, şeytan senin pezevengin mi?
Şeytan; içimizdedir. O duyguları, bazıları kontrol edemeyince böyle sapıkça davranışlar ortaya çıkar.
Şimdi Antakya'daki imama dönelim...
-Olmaz, Müslüman adam, hele imam, böyle bir şey yapmaz; diyebilir miyiz?
Demekki yapıyorlarmış.
Buna benzer başka tacizlerin meydana geldiği; çoğunun da ört bas edildiği biliniyor.
İyi de buna bakarak; imamlar hakkında böyle olumsuz bir kanaat oluşturmaya hakkımız var mı?
-Asla...
Söylenecek olan şudur: Böyle kritik görevlere atanacak imamlar, çok dikkatli seçilmelidir.
O GAZETELER OLSA
Şimdi bir de öbür taraftan bakalım.
Böyle bir şeyi; laik ve Atatürkçü kesimden birileri yapsa idi; kendilerini Müslüman gösteren gazeteler; bunu nasıl haber yapardı tahmin edebiliyormusunuz?
Ağızlarından salya akıta akıta 'LAİKÇİ TECAVÜZ' biçiminde bir başlık atarlar; altında da demediklerini bırakmazlardı.
Diyelim ki Atatürkçü Düşünce Derneği'nden burs alan bir kız öğrenciye; buranın bilmem neredeki şubesinde görevli birisi sarkıntılık etse idi...
O zaman ne darbecilik kalırdı ne Ergenekonculuk... Bütün bu yandaş medya (besleme basın) bunu birinci sayfadan haber yapardı.
İşte dinden-imandan, ahlaktan; örften bahseden; kadınları neredeyse kara çarşafa sokmaya çabalayan bu kesim böyledir.
Çağdaş hayat tarzından yana olan Aattürkçüler ise; olayı, akıl ve insaf ölçüleri ile yorumlarlar. Buradan ne imam düşmanlığı, ne din düşmanlığı üretirler.
İşte biz; Atatürk ilkelerinin ışığı ile yetişen insanlar buyuz...
Umarım ki imam kardeşlerimiz; artık bizlere de akıl ve insaf ölçüleri ile bakarlar...
VALİLERE SAYGI İSTİYORUZ
Başbakan Erdoğan; CHP'yi eleştirmek için ikide bir 70 yıl öncesine gidiyor ve CHP il başkanlarının valilik de yaptığını söylüyor.
O uygulamayı bugün için normal görmek mümkün değil.
Lakin; günümüzdeki valiler; AKP il başkanından daha geri bir konuma itilmediler mi?
CHP; il başkanını vali yaptı ise; siz il başkanını valinin birkaç kademe üstüne yerleştirdiniz.
Özellikle Anadolu'da valiler, AKP'lilerin önünde eğilmek zorunda bırakıldı.
Geçen gün gördük ki; Manisa Valisi, suikast girişimine uğramamak mağduru Bülent Arınç'ın önünde konuşurken boncuk boncuk terliyor.
Korkuyor.
Başbakan; ikide bir valileri toplayıp üstü kapalı olarak tehdit ediyor ve AKP politikasının emirerleri haline getirmeye uğraşıyor.
Halbuki valiler partinin değil cumhuriyetin valileri olmalıdır.
Onlar devleti temsil ediyorlar.
Devletin, siyaset önünde böyle ufalanması; hayırlı sonuçlar vermez.
Taşrada da siyasetin tekelleşmesine, siyasi vesayete yol açar.
TÜRKİYE KİMLERİ KALDIRMADI Kİ...
Türk vatandaşı Kürt kökenli türkücü Şivan Perver, Viyana'da Türkçe de dahil dört dilde türkü söylemiş. Kendisi Avrupa'da kaçak durumundadır. Şivan kardeşe; Türkiye'ye gidip gitmeyeceği sorulduğunda; 'Türkiye beni kaldıramaz!' buyurmuş.
Şivan, Şivan! Size bu memleketi hala 1981 şartlarında gösterenlere inanma. Bu memleket Abdullah iti'ı bile kaldırıyor ki seni kaldırmasın.
Gel; çiçeklerle karşılanacaksın.
Merak etme; buradaki polis Kanada polisi gibi zorba değildir. Kimse seni Kanada'da olduğu üzere yere yatırıp başına silah dayamaz.
Dünyanın en güzel coğrafyasına, en iyi insanlarına böyle bühtan eyleme.
Gel, korkma; biz varız.
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz