Açık yakalı devlet büyüğü ile kravatlı gazeteci röportajı!
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: 
Mustafa MUTLU :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Açık yakalı devlet büyüğü ile kravatlı gazeteci röportajı!
tarafından Mustafa MUTLU 2010-02-02, 04:06
En Büyük Devlet Büyüğü, TRT-1 Televizyonu’nda seçilmiş gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Onu dedi, bunu anlattı, şunu söyledi... Biliyorum hepsi çok önemli:
Ama ben... İçerikten çok, “şekil”e takıldım!
Sayın Büyük’ün karşısında; biri program sunucusu, beşi de çeşitli gazetelerin genel yayın yönetmenleri olmak üzere altı kişi vardı.
Günlerden pazardı; ama yayın yönetmenlerinin beşi de iki dirhem bir çekirdek giyinmişti. Hepsi takım elbiseli ve kravatlıydı.
Programdaki “kravatsız” iki kişi ise; “Sayın Büyük”le, sunucu Taha Özhan’dı!
Sunucu Bey diğer konukları gibi koyu renk takım elbise ve beyaz gömlek giymişti ama; kravat takmamıştı...
Sayın Büyük ise; lacivert bir pantolonun üstüne mavi bir gömlek ve spor mavi ceketle koltuktaki yerini almıştı... Kravatı yoktu!
***
Diyeceksiniz ki; “EMASYA’nın, Emine Hanım’ın GATA’ya gitmekte yaşadığı sıkıntının, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin, erken seçimin, ‘gazcı’ gazetecilerin, siyasetçi-asker paslaşmasının konuşulduğu bir programda, sen taka taka kravata mı taktın?”
Evet... Çünkü bizim meslek, demokrasilerde yasamadan, yürütmeden, yargıdan sonra “dördüncü kuvvet” olarak kabul edilir...
Dolayısıyla gazetecilerin, mesleğin saygınlığını korumak adına, bu kurumların yetkilileriyle yapacakları görüşmelerde “eşitlik” ilkesini akıllarından çıkarmamaları gerekir... Bunu da en iyi “yayın yönetmenleri” bilir...
Bu tür eleştirelere muhatap olmamak için de; katılacakları programlarda “nasıl giyinileceğini” önceden öğrenirler...
***
Belli ki sunucu Taha Bey, bu konuyu Sayın Büyük ile önceden konuşmuş, ya da konuğunun kravatsız geldiğini görünce o da kravatını çıkarıp atmış...
Peki; aynı şeyi genel yayın yönetmenleri neden yapmadı?
Yoksa onların halka duyduğu saygıyı, Sayın Büyük duymuyor mu?
Elbette gerekçe bu olamaz...
Gerekçeleri, halka değil, Sayın Büyük’e saygı gösterme ihtiyacı içinde olmaları!
***
İşte; bu yüzden taktım bu kravat meselesine:
Programı başından sonuna dek, “Saygılı gazeteciler, ancak bu soruları sorabilir” diyerek izledim!
Çünkü “cesur sorular” sormak için, önce “eşit” ve “özgür” olmanız gerekir!
Bilmem; anlatabildim mi sayın yönetmenler?
*****
112-212!
Sayın Büyük cumartesi günü İstanbul’da, 212 Alışveriş Merkezi’ni hizmete açtı. Yaptığı konuşmada, iki ‘gaf’a birden imza attı:
“Bu merkezin adı nereden geliyor diye düşündüm. 212 acil var ya... Burası 212 acil... İstanbullu’nun ihtiyacını giderme merkezlerinden birisi...” İlk gafı, devlet adamı olduğunu unutup, reklam yıldızlığına soyunması...
İkincisi de; ’112 Hızır Acil’le 212’yi karıştırması...
Onun bu gaflarına takılmadım da...
Kendisini izleyen yüzlerce kişiden biri bile çıkıp, “Acil’in numarası 212 değil, 112’dir” diyemedi...
Şimdi yalakalar sırf Sayın Büyük’ü haklı çıkarmak için 112’yi 212 yapmaya kalkarlarsa sakın şaşırmayın!
*****
GÜNÜN SORUSU
Dün Abdi İpekçi’nin öldürülüşünün yıl dönümüydü.
Düzenlenen törende neden bir tek bile devlet adamı ya da siyasetçi yoktu?
*****
Sevigen’e yargıdan tokat gibi bir karar daha!
CHP’li Mehmet Sevigen, kara çarşaflıların desteklediği Eyüp Belediye Başkanı Aday Adayı tarafından, “aday gösterilmesi karşılığında para ve ev istemekle” suçlanmış, ben de bunu gündeme getirmiştim.
Sevigen hakkımda çok sayıda suç duyurusunda bulundu ve hepsi lehime sonuçlandı.
O da çareyi iktidar yandaşı gazetelere demeç vererek, beni “8 dakikalık bir kaseti ortaya koyamamakla suçlamakta” buldu.
Bunun üzerine, “Böyle bir kasetin bende olduğunu asla yazmadım. Sevigen yalan söylüyor” diye yazdım. Sevigen; bu “yalan” sözünü fırsat bildi ve hakkımda 2 yıl hapis istemiyle dava açtı.
Eğer bu davayı kazansaydı; CHP Kurultayı’nda şov yapacaktı...
Ama bu hesabı da yüce yargıdan döndü! Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi, benim yazımı, “toplumu koruma açısından basının yaptığı uyarıdan ibaret” buldu ve beraatime karar verdi.
***
Sevigen’e üzülmüyorum da...
Onun çırpınışını gördükçe, bu ülkedeki siyasetten umudumu iyice kesiyorum!
Onu dedi, bunu anlattı, şunu söyledi... Biliyorum hepsi çok önemli:
Ama ben... İçerikten çok, “şekil”e takıldım!
Sayın Büyük’ün karşısında; biri program sunucusu, beşi de çeşitli gazetelerin genel yayın yönetmenleri olmak üzere altı kişi vardı.
Günlerden pazardı; ama yayın yönetmenlerinin beşi de iki dirhem bir çekirdek giyinmişti. Hepsi takım elbiseli ve kravatlıydı.
Programdaki “kravatsız” iki kişi ise; “Sayın Büyük”le, sunucu Taha Özhan’dı!
Sunucu Bey diğer konukları gibi koyu renk takım elbise ve beyaz gömlek giymişti ama; kravat takmamıştı...
Sayın Büyük ise; lacivert bir pantolonun üstüne mavi bir gömlek ve spor mavi ceketle koltuktaki yerini almıştı... Kravatı yoktu!
***
Diyeceksiniz ki; “EMASYA’nın, Emine Hanım’ın GATA’ya gitmekte yaşadığı sıkıntının, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin, erken seçimin, ‘gazcı’ gazetecilerin, siyasetçi-asker paslaşmasının konuşulduğu bir programda, sen taka taka kravata mı taktın?”
Evet... Çünkü bizim meslek, demokrasilerde yasamadan, yürütmeden, yargıdan sonra “dördüncü kuvvet” olarak kabul edilir...
Dolayısıyla gazetecilerin, mesleğin saygınlığını korumak adına, bu kurumların yetkilileriyle yapacakları görüşmelerde “eşitlik” ilkesini akıllarından çıkarmamaları gerekir... Bunu da en iyi “yayın yönetmenleri” bilir...
Bu tür eleştirelere muhatap olmamak için de; katılacakları programlarda “nasıl giyinileceğini” önceden öğrenirler...
***
Belli ki sunucu Taha Bey, bu konuyu Sayın Büyük ile önceden konuşmuş, ya da konuğunun kravatsız geldiğini görünce o da kravatını çıkarıp atmış...
Peki; aynı şeyi genel yayın yönetmenleri neden yapmadı?
Yoksa onların halka duyduğu saygıyı, Sayın Büyük duymuyor mu?
Elbette gerekçe bu olamaz...
Gerekçeleri, halka değil, Sayın Büyük’e saygı gösterme ihtiyacı içinde olmaları!
***
İşte; bu yüzden taktım bu kravat meselesine:
Programı başından sonuna dek, “Saygılı gazeteciler, ancak bu soruları sorabilir” diyerek izledim!
Çünkü “cesur sorular” sormak için, önce “eşit” ve “özgür” olmanız gerekir!
Bilmem; anlatabildim mi sayın yönetmenler?
*****
112-212!
Sayın Büyük cumartesi günü İstanbul’da, 212 Alışveriş Merkezi’ni hizmete açtı. Yaptığı konuşmada, iki ‘gaf’a birden imza attı:
“Bu merkezin adı nereden geliyor diye düşündüm. 212 acil var ya... Burası 212 acil... İstanbullu’nun ihtiyacını giderme merkezlerinden birisi...” İlk gafı, devlet adamı olduğunu unutup, reklam yıldızlığına soyunması...
İkincisi de; ’112 Hızır Acil’le 212’yi karıştırması...
Onun bu gaflarına takılmadım da...
Kendisini izleyen yüzlerce kişiden biri bile çıkıp, “Acil’in numarası 212 değil, 112’dir” diyemedi...
Şimdi yalakalar sırf Sayın Büyük’ü haklı çıkarmak için 112’yi 212 yapmaya kalkarlarsa sakın şaşırmayın!
*****
GÜNÜN SORUSU
Dün Abdi İpekçi’nin öldürülüşünün yıl dönümüydü.
Düzenlenen törende neden bir tek bile devlet adamı ya da siyasetçi yoktu?
*****
Sevigen’e yargıdan tokat gibi bir karar daha!
CHP’li Mehmet Sevigen, kara çarşaflıların desteklediği Eyüp Belediye Başkanı Aday Adayı tarafından, “aday gösterilmesi karşılığında para ve ev istemekle” suçlanmış, ben de bunu gündeme getirmiştim.
Sevigen hakkımda çok sayıda suç duyurusunda bulundu ve hepsi lehime sonuçlandı.
O da çareyi iktidar yandaşı gazetelere demeç vererek, beni “8 dakikalık bir kaseti ortaya koyamamakla suçlamakta” buldu.
Bunun üzerine, “Böyle bir kasetin bende olduğunu asla yazmadım. Sevigen yalan söylüyor” diye yazdım. Sevigen; bu “yalan” sözünü fırsat bildi ve hakkımda 2 yıl hapis istemiyle dava açtı.
Eğer bu davayı kazansaydı; CHP Kurultayı’nda şov yapacaktı...
Ama bu hesabı da yüce yargıdan döndü! Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi, benim yazımı, “toplumu koruma açısından basının yaptığı uyarıdan ibaret” buldu ve beraatime karar verdi.
***
Sevigen’e üzülmüyorum da...
Onun çırpınışını gördükçe, bu ülkedeki siyasetten umudumu iyice kesiyorum!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Mustafa MUTLU :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz