Meclisteki peygamber kavgası ne yüzden çıktı?
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Meclisteki peygamber kavgası ne yüzden çıktı?
Geçen gün TBMM'de Çalışma Bakanı Ömer Dinçer hakkında verilen gensoru önergesi konuşulurken AKP'li ve MHP'li milletvekilleri birbirlerine girip yumruklaştılar. Bunun sebebi; MHP'li Osman Durmuş'un, konuşmasında yaptığı bir iğneleme idi. 2007 yılında Başbakan Erdoğan'ın eşinin GATA'ya alınmamasına gönderme yapan Durmuş; oradaki doktorlara; 'Siz, peygamber kabul edilen bir başbakanın eşini nasıl içeri almazsınız. Sizi gidi beyaz yakalılar sizi!' demişti.
Bunun üzerine söz alan Başbakan Erdoğan; Osman Durmuş'a, 'Vicdansız, ahlaksız!' diye hücum etmişti ve ortalık da karışmıştı.
'İKİNCİ PEYGAMBER GİBİDİR'
MHP'li Durmuş; Başbakan Erdoğan için, 'Peygamber kabul edilen' derken; elbette ki kendisinin böyle düşündüğünü söylemiyordu. Onun vurgulamak istediği şey, bazı AKP'lilerin Başbakan Erdoğan'ı peygamber gibi büyüttüklerini vurgulamaktı.
Bu iddia da elbette ki bir temele dayanıyordu.
Geçen sene 13 Mart'ta MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gazetecilere dağıttığı bir ses kaydında bunun belgesini ortaya koymuştu. MHP'li Vural; AKP Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser'in 14 Kasım 2008'de yaptığı bir konuşmada, Başbakan Erdoğan için, 'Biz Başbakanımızın aşağıyız. Başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir.' dediğini açıklamıştı.
Vural, ayrıca, AKP Aydın İl Başkanı Eser'in, 29 Mart seçimlerinde 'taltif' edildiğini ve Aydın İl Genel Meclisi birinci sıradan aday gösterildiğini ileri sürmüştü. Vural o konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı peygamberlik konusunu hortumlamakla suçlayarak şöyle demişti:
'Sen kimsin ki peygamberimize, el uzatacak kadar onun adını alacak, mukayese ettirecek kadar bu milli manevi değerlerimizin içini hortumluyorsun. Yeri geldiği zaman iktidarı için partisi için 'Papaz elbisesi bile giyerim' diyen bir kimsesin. Bugün geldiğimiz bu noktada milli manevi şahsiyet abidelerimizle mukayese edecek kadar gözlerini hırs bürümüş. Bunlardan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Ve böyle kimseleri konuşturup taltif ettiren bir siyasal zihniyetle karşı karşıyayız. Böyle bir kişinin milli ve manevi değer şahsiyetlerimizle mukayese edilmesini de Türk milletine hakaret kabul ediyorum.'
Vural, o gün, Erdoğan'a ikinci peygamber benzetmesi yapılmasının; Peygamber'e dil uzatmak olduğunu da vurgulamış Cumhuriyet Savcılarını göreve davet etmişti.
'TAYYİB'İ ÜZEN ALLAH'I ÜZER'
Başbakan Erdoğan'ı ikinci Peygamber ilan etmeye çalışanlar; elbette ki kendi partilileri. Başbakan için seçim meydanlarında açılan 'Son Osmanlı' veya 'İkinci Atatürk' gibi pankartlar da AKP'lilerin elinden çıkmıştı. Başbakan Erdoğan'ı kutsal bir kişi gibi gösteren başka bir rezalet de Denizli'de patlak vermişti. 2008 yılında Denizli'de eşi emekli imam olan ev kadını Fatma Durmuş'un yazdığı İlahilerle Hakka Çağrı isimli kitaptaki şiirlerde bu durum görülüyor. Bu kitap; Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından onaylanmış ve 10 bin adet bastırılıp ücretsiz olarak dağıtılmıştı.
CHP İl Başkanı Ali Kavak tarafından kitapla ilgili Denizli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştu. Camilerde ücretsiz olarak dağıtılan kitapta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın peygamber gibi gösterilip, ona karşı gelmenin Allah'a karşı gelmeyle eş olduğu, şeriat devleti kurulması yönünde teşvik ve tahriklerde bulunulduğu, Atatürk'e, annesine, Atatürkçülere ve Cumhuriyet'e hakaretler edildiği, başı açık kadınların dinsiz olarak gösterildiği ve dinci bir ordu kurmaya yönelik çağrı yapıldığı iddiaları yapılmıştı.
İşte o kitaptaki şiirlerden birisindeki bazı dörtlükler:
Tayyibim nerededir bu eşitlik.
Bütün sevdikleri sarhoşluk, pislik.
Deniz kıyısından bizler tiksindik.
Suçun şiir değil dini yaşaman
-
Oğlanla kız okurlarsa beraber,
Sokaklar atılan çocuklarla dolar.
Pamukla benzin ateşte durmazlar.
Şuçun şiir değil, dini yaşaman.
-
Tayyip Allah yolunun bekçisidir.
Tayyibi üzmek Allah'ı üzmektir.
Sevenlerini üzmek de aynıdır.
Suçun şiir değil, dini yaşaman.
DURMUŞ HAKLI ÇIKTI
Şiirin son dörtlüğünde Tayyip Erdoğan'ı üzmek Allah'ı üzmek gibi gösterilerek, ona en az peygamber gibi bir nitelik yakıştırıldığı görülüyor.
AKP yönetimi; şimdiye kadar bu tür yakıştırmalara sesini çıkartmadı. Çünkü; işlerine geliyordu. Dünkü haberlerden öğrendik ki, Erdoğan'ı ikinci bir peygamber yapmaya kalkışan eski Aydın İl Başkanı Eser istifa ettirilmiş.
Bunun anlamı; Osman Durmuş'un söylediklerini AKP'lilerin kabul etmiş olduğudur. Öyleyse Başbakan neden kızdı; AKP'liler neden kavga çıkardılar?
AKP kurmayları; bunları ortaya çıkartanlara değil de söyleyen yağcı/çıkarcı takımına kızarlarsa, daha doğru yaparlar.
Bunun üzerine söz alan Başbakan Erdoğan; Osman Durmuş'a, 'Vicdansız, ahlaksız!' diye hücum etmişti ve ortalık da karışmıştı.
'İKİNCİ PEYGAMBER GİBİDİR'
MHP'li Durmuş; Başbakan Erdoğan için, 'Peygamber kabul edilen' derken; elbette ki kendisinin böyle düşündüğünü söylemiyordu. Onun vurgulamak istediği şey, bazı AKP'lilerin Başbakan Erdoğan'ı peygamber gibi büyüttüklerini vurgulamaktı.
Bu iddia da elbette ki bir temele dayanıyordu.
Geçen sene 13 Mart'ta MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gazetecilere dağıttığı bir ses kaydında bunun belgesini ortaya koymuştu. MHP'li Vural; AKP Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser'in 14 Kasım 2008'de yaptığı bir konuşmada, Başbakan Erdoğan için, 'Biz Başbakanımızın aşağıyız. Başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir.' dediğini açıklamıştı.
Vural, ayrıca, AKP Aydın İl Başkanı Eser'in, 29 Mart seçimlerinde 'taltif' edildiğini ve Aydın İl Genel Meclisi birinci sıradan aday gösterildiğini ileri sürmüştü. Vural o konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı peygamberlik konusunu hortumlamakla suçlayarak şöyle demişti:
'Sen kimsin ki peygamberimize, el uzatacak kadar onun adını alacak, mukayese ettirecek kadar bu milli manevi değerlerimizin içini hortumluyorsun. Yeri geldiği zaman iktidarı için partisi için 'Papaz elbisesi bile giyerim' diyen bir kimsesin. Bugün geldiğimiz bu noktada milli manevi şahsiyet abidelerimizle mukayese edecek kadar gözlerini hırs bürümüş. Bunlardan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Ve böyle kimseleri konuşturup taltif ettiren bir siyasal zihniyetle karşı karşıyayız. Böyle bir kişinin milli ve manevi değer şahsiyetlerimizle mukayese edilmesini de Türk milletine hakaret kabul ediyorum.'
Vural, o gün, Erdoğan'a ikinci peygamber benzetmesi yapılmasının; Peygamber'e dil uzatmak olduğunu da vurgulamış Cumhuriyet Savcılarını göreve davet etmişti.
'TAYYİB'İ ÜZEN ALLAH'I ÜZER'
Başbakan Erdoğan'ı ikinci Peygamber ilan etmeye çalışanlar; elbette ki kendi partilileri. Başbakan için seçim meydanlarında açılan 'Son Osmanlı' veya 'İkinci Atatürk' gibi pankartlar da AKP'lilerin elinden çıkmıştı. Başbakan Erdoğan'ı kutsal bir kişi gibi gösteren başka bir rezalet de Denizli'de patlak vermişti. 2008 yılında Denizli'de eşi emekli imam olan ev kadını Fatma Durmuş'un yazdığı İlahilerle Hakka Çağrı isimli kitaptaki şiirlerde bu durum görülüyor. Bu kitap; Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından onaylanmış ve 10 bin adet bastırılıp ücretsiz olarak dağıtılmıştı.
CHP İl Başkanı Ali Kavak tarafından kitapla ilgili Denizli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştu. Camilerde ücretsiz olarak dağıtılan kitapta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın peygamber gibi gösterilip, ona karşı gelmenin Allah'a karşı gelmeyle eş olduğu, şeriat devleti kurulması yönünde teşvik ve tahriklerde bulunulduğu, Atatürk'e, annesine, Atatürkçülere ve Cumhuriyet'e hakaretler edildiği, başı açık kadınların dinsiz olarak gösterildiği ve dinci bir ordu kurmaya yönelik çağrı yapıldığı iddiaları yapılmıştı.
İşte o kitaptaki şiirlerden birisindeki bazı dörtlükler:
Tayyibim nerededir bu eşitlik.
Bütün sevdikleri sarhoşluk, pislik.
Deniz kıyısından bizler tiksindik.
Suçun şiir değil dini yaşaman
-
Oğlanla kız okurlarsa beraber,
Sokaklar atılan çocuklarla dolar.
Pamukla benzin ateşte durmazlar.
Şuçun şiir değil, dini yaşaman.
-
Tayyip Allah yolunun bekçisidir.
Tayyibi üzmek Allah'ı üzmektir.
Sevenlerini üzmek de aynıdır.
Suçun şiir değil, dini yaşaman.
DURMUŞ HAKLI ÇIKTI
Şiirin son dörtlüğünde Tayyip Erdoğan'ı üzmek Allah'ı üzmek gibi gösterilerek, ona en az peygamber gibi bir nitelik yakıştırıldığı görülüyor.
AKP yönetimi; şimdiye kadar bu tür yakıştırmalara sesini çıkartmadı. Çünkü; işlerine geliyordu. Dünkü haberlerden öğrendik ki, Erdoğan'ı ikinci bir peygamber yapmaya kalkışan eski Aydın İl Başkanı Eser istifa ettirilmiş.
Bunun anlamı; Osman Durmuş'un söylediklerini AKP'lilerin kabul etmiş olduğudur. Öyleyse Başbakan neden kızdı; AKP'liler neden kavga çıkardılar?
AKP kurmayları; bunları ortaya çıkartanlara değil de söyleyen yağcı/çıkarcı takımına kızarlarsa, daha doğru yaparlar.
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz