İki millet
1 sayfadaki 1 sayfası
İki millet
Bilmediğiniz bir ülkeye gideceğiniz zaman, turistler için hazırlanan kitaplardan bir tane alıp o ülkenin halkı hakkında genel bilgiler edinmek âdettendir.
Yaşam biçimleri nasıldır?
Ne yer ne içerler?
Nelerden hoşlanır, nelere kızarlar?
Kendilerine özgü âdetleri nelerdir?
Kitaplar bunu anlatır.
***
Şimdi gelin bu formülü Türkiye’ye uygulayalım ve bir yabancının ülke hakkında neler öğrenebileceğini düşünelim.
Mesela şöyle bir soruyu cevaplayalım:
Türkler tatlıyı, yemekten önce mi yerler sonra mı?
Eğer sonra yerler cevabını verirseniz yandınız çünkü “milleti” temsil ettiğini söyleyen bazı partilerin lider kadroları genellikle tatlıyı yemekten önce yiyor.
Bir başka soru:
Evli Türkler alyansı sağ elin yüzük parmağına mı takarlar, sol ele mi?
Sol el derseniz yine yandınız.
Çünkü iktidar partisi lider kadroları sağ ele takar.
Peki ,Türkler yemek yerken bıçağı sağ elle, çatalı sol elle mi kullanır yoksa tersini mi yapar?
Eğer bıçak sağda, çatal solda derseniz yine milletin değerlerine ters düşersiniz.
Çünkü AKP çatalı sağ elle kullanır.
Bu soruları istediğiniz kadar uzatabilirsiniz.
Türk erkekleri yanak yanağa mı öpüşür yoksa kafa mı tokuşturur?
Türkler içki içer mi?
Toplu yerlerde kadınlarla erkekler bir arada oturur mu?
Türk gençleri flört eder mi etmez mi?
Bu sonu gelmez sorulara verilen her cevap, zavallı turistin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Çünkü acı gerçek şu ki, artık bu ülkede iki “millet” vardır.
Birbirine benzemeyen, birbirinden hoşlanmayan, yaşam biçimleri ayrı olan iki millet.
Üstelik bu bir sınıf farkı değil, yaşam biçimi ve kültür farkıdır.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma, ülkenin kuruluşu konusunda bile ikiye bölündüğümüzü göstermiyor mu?
Halkın yüzde ellisi Atatürk’ü seviyormuş, yüzde ellisi sevmiyormuş.
Amerika’da bir soruşturma yapsanız devlet kurucusu Washington ya da Jefferson hakkında böyle ikiye bölünen bir halk görebilir misiniz acaba?
***
Bugün yaşadığımız kargaşa, halk katında ikiye bölünen ülkede iki devlet yaratma çabasından başka bir şey değildir.
İki yargı, iki güvenlik gücü, iki eğitim, iki basın vs.
Hayırlara vesile olsun!
Yaşam biçimleri nasıldır?
Ne yer ne içerler?
Nelerden hoşlanır, nelere kızarlar?
Kendilerine özgü âdetleri nelerdir?
Kitaplar bunu anlatır.
***
Şimdi gelin bu formülü Türkiye’ye uygulayalım ve bir yabancının ülke hakkında neler öğrenebileceğini düşünelim.
Mesela şöyle bir soruyu cevaplayalım:
Türkler tatlıyı, yemekten önce mi yerler sonra mı?
Eğer sonra yerler cevabını verirseniz yandınız çünkü “milleti” temsil ettiğini söyleyen bazı partilerin lider kadroları genellikle tatlıyı yemekten önce yiyor.
Bir başka soru:
Evli Türkler alyansı sağ elin yüzük parmağına mı takarlar, sol ele mi?
Sol el derseniz yine yandınız.
Çünkü iktidar partisi lider kadroları sağ ele takar.
Peki ,Türkler yemek yerken bıçağı sağ elle, çatalı sol elle mi kullanır yoksa tersini mi yapar?
Eğer bıçak sağda, çatal solda derseniz yine milletin değerlerine ters düşersiniz.
Çünkü AKP çatalı sağ elle kullanır.
Bu soruları istediğiniz kadar uzatabilirsiniz.
Türk erkekleri yanak yanağa mı öpüşür yoksa kafa mı tokuşturur?
Türkler içki içer mi?
Toplu yerlerde kadınlarla erkekler bir arada oturur mu?
Türk gençleri flört eder mi etmez mi?
Bu sonu gelmez sorulara verilen her cevap, zavallı turistin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Çünkü acı gerçek şu ki, artık bu ülkede iki “millet” vardır.
Birbirine benzemeyen, birbirinden hoşlanmayan, yaşam biçimleri ayrı olan iki millet.
Üstelik bu bir sınıf farkı değil, yaşam biçimi ve kültür farkıdır.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma, ülkenin kuruluşu konusunda bile ikiye bölündüğümüzü göstermiyor mu?
Halkın yüzde ellisi Atatürk’ü seviyormuş, yüzde ellisi sevmiyormuş.
Amerika’da bir soruşturma yapsanız devlet kurucusu Washington ya da Jefferson hakkında böyle ikiye bölünen bir halk görebilir misiniz acaba?
***
Bugün yaşadığımız kargaşa, halk katında ikiye bölünen ülkede iki devlet yaratma çabasından başka bir şey değildir.
İki yargı, iki güvenlik gücü, iki eğitim, iki basın vs.
Hayırlara vesile olsun!
Zülfü Livaneli- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 81
Yaş : 78
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 10
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz