Alevi açılımı ne doğurdu?
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Alevi açılımı ne doğurdu?
Alevi toplumunun bir
bölümünde umutlar yaratan Alevi çalıştaylar dizisi bitirildi. Bir de
rapor hazırlanıp Başbakan Erdoğan'a sunuldu. Çalıştaylara; Avrupa Alevi
Birlikleri temsilcileri hiç davet edilmedi. Halbuki Alevilik dersleri
ile ilgili olarak ciddi deneyimleri olan bir kuruluştu o taraf.
İçeriden
ise, değişik katmanlara kapılar açılıyormuş gibi bir görüntü verildi.
Lakin; çalıştaylar; Cem Vakfı, Ehlibeyt Vakfı gibi; toplumun bir
bölümünü temsil eden oldukça tutucu bir kanat ile götürüldü.
Alevi
çalıştaylarına damga vuran tutum ise; her toplantıya mutlaka Sünni
kesimin Fethullahçı kanadından katı isimlerin çağrılması oldu. Mümtazer
Türköne, Nevzat Tarhan gibi sicilli Alevi düşmanları karşı tarafta
konuşlandırıldı.
Açılımın; bu ekiple bir sonuç yaratamayacağını
bildiğim için ilk toplantıya çağrılmama karşın; katılmadım. Çünkü; en
sonunda dolgu maddesi yapılacağımı biliyordum.
***
Lakin;
kendisini göstermeye çok meraklı bazı dernek ve vakıf yöneticileri ile
birkaç dede koştura koştura gittiler. Bunların yanında Alevi Bektaşi
Federasyonu (ABF) Başkanı Ali Balkız da bulunuyordu. Bakın; bu
çalıştaylardan çıkan sonucu Sayın Balkız nasıl özetlemiş: 'Alevi
Çalıştayı Ön Raporu bir asimilasyon belgesidir. Bu belgeyi olumlu
bulanlar bizden değildir. AKP bizim üzerimizden kendi emellerini
gerçekleştirme çabası içerisindedir.'
Yukarıda dedikleri doğru da
çalıştaya koştura koştura giden o değil miydi? Yetmedi: ABF Başkanı
Balkız, 7 Aralık 2009'da Fethullahçı örgütün gazetesi Zaman'da çıkan
açıklamasında Alevi çalıştayları ile ilgili olarak ne demiş: 'Değil
Türkiye'nin, Türklüğün tarihinde ilk defa bir hükümet çıktı; 'Ey
Aleviler sorunlarınız nedir?' diye soruyor. Bunu önemsemek lazım.'
Görüyorsunuz
ki; ABF Başkanı; dün önemsediği ve bir ilk sandığı bu görüşmeleri
bugün bir ihanet gibi kötülemeye çabalıyor.
Peki Ali Balkız, Taraf
gibi, Zaman gibi malum gazetelere neden çıkartılmıştı? Parti
kurdurulması için. Hatta suikaste uğratılacaklar arasına adı ilave
edilerek mazlum gösterilmek için. Alevi toplumu, bu oyunu görüp Alevi
Partisi kurma bölücülüğüne karşı çıkınca Bay Balkız birdenbire
açılım/çalıştay karşıtı haline geliverdi.
Başbakan Erdoğan, AKP'li
kadınlara hitap ederken, 'Sünnilerin de sorunları var!' deyip Alevi
sorunlarından söz edenlere dolaylı yoldan 'Haydi işinize!' demişken;
Arif Sağ gibi bazı arkadaşların hala bir koyundan ikinci post çıkarmaya
kalkışmasını da tebessümle karşılıyorum. Alevi toplumunu temsil eder
gibi görüntü verenlere de özellikle ilkeli olmalarını tavsiye ediyorum:
Sivas yangınından açılım çıkmaz, efendiler.
CHP'DE KİMLER
ALKIŞLANDI
Dün CHP'nin İstanbul il kongresi yapıldı. Ben de
katılıp partililerle konuştum; siyasal manzarayı gözledim.
Beşiktaş'taki
salonda bu kez; eski toplantılara göre çok daha fazla bir coşku vardı.
CHP'lilere daha fazla güven gelmişti. Ama, yine de geleceği çok berrak
olarak görebildiklerini söylemek mümkün değildi. Bu bulanıklığın sebebi
de partideki değişim özleminin dışa vurumu gibiydi.
Ne demek
istediğimi; kongrede en çok alkışlananlara bakarak açıklayayım:
Birincisi
Deniz Baykal: Kuşkusuz ki Türkiye'nin sürüklendiği böyle sancılı bir
dönemde, bütün partililerin güvenebileceği bir ismin o makamda
bulunması; CHP'lileri rahatlatıyor. Baykal'ın temsil gücüne, gayretine
ve güvenilirliğine kuvvetli alkış vardı.
İkinci alkış Kemal
Kılıçdaroğlu'na... İlkeli, dürüst, halkçı kimliği ile CHP'nin umudu
olmuş durumda Kılıçdaroğlu.
Üçüncü alkış da İstanbul İl Başkanı
Gürsel Tekin'e... Halkçı, mütevazı ama kararlı tavrı ve şimdiye kadar
kimsenin hatırlamadığı kesimleri hatırlamasıyla Gürsel Tekin de önemli
bir isim haline gelmiş gözüküyor.
Özetin özeti: Baykal'ın
liderliğinde ama daha halkçı, daha etkin, daha genç bir parti kurmayı
istiyor CHP'liler.
Toplantıda Anadolu Ateşi'nin sunduğu nefis gösteri
de CHP'nin çağdaş yüzüne çok yakıştı.
Kongre merkezine yakın bir
taksi durağında şoförlerle konuştum. CHP'den beklentilerine baktım;
tamamı da ekonomik... Emekten ete, etten mazota pahalılık...
İşsizlik... Her tarafta AKP'lilere özel imkanların yaratılmış olması...
Emeklilerin perişanlığı...
Sanıyorum ki CHP'liler, işte bu yoksul,
işsiz, süründüren geliriyle geçinmeye uğraşan kesimleri temel alan bir
politika izlerlerse, gençliği ve kadınları daha kuvvetli biçimde
kullanırlarsa, AKP iktidarına son verebilirler...
Ne edip edip toplum
için umut haline gelerek...
bölümünde umutlar yaratan Alevi çalıştaylar dizisi bitirildi. Bir de
rapor hazırlanıp Başbakan Erdoğan'a sunuldu. Çalıştaylara; Avrupa Alevi
Birlikleri temsilcileri hiç davet edilmedi. Halbuki Alevilik dersleri
ile ilgili olarak ciddi deneyimleri olan bir kuruluştu o taraf.
İçeriden
ise, değişik katmanlara kapılar açılıyormuş gibi bir görüntü verildi.
Lakin; çalıştaylar; Cem Vakfı, Ehlibeyt Vakfı gibi; toplumun bir
bölümünü temsil eden oldukça tutucu bir kanat ile götürüldü.
Alevi
çalıştaylarına damga vuran tutum ise; her toplantıya mutlaka Sünni
kesimin Fethullahçı kanadından katı isimlerin çağrılması oldu. Mümtazer
Türköne, Nevzat Tarhan gibi sicilli Alevi düşmanları karşı tarafta
konuşlandırıldı.
Açılımın; bu ekiple bir sonuç yaratamayacağını
bildiğim için ilk toplantıya çağrılmama karşın; katılmadım. Çünkü; en
sonunda dolgu maddesi yapılacağımı biliyordum.
***
Lakin;
kendisini göstermeye çok meraklı bazı dernek ve vakıf yöneticileri ile
birkaç dede koştura koştura gittiler. Bunların yanında Alevi Bektaşi
Federasyonu (ABF) Başkanı Ali Balkız da bulunuyordu. Bakın; bu
çalıştaylardan çıkan sonucu Sayın Balkız nasıl özetlemiş: 'Alevi
Çalıştayı Ön Raporu bir asimilasyon belgesidir. Bu belgeyi olumlu
bulanlar bizden değildir. AKP bizim üzerimizden kendi emellerini
gerçekleştirme çabası içerisindedir.'
Yukarıda dedikleri doğru da
çalıştaya koştura koştura giden o değil miydi? Yetmedi: ABF Başkanı
Balkız, 7 Aralık 2009'da Fethullahçı örgütün gazetesi Zaman'da çıkan
açıklamasında Alevi çalıştayları ile ilgili olarak ne demiş: 'Değil
Türkiye'nin, Türklüğün tarihinde ilk defa bir hükümet çıktı; 'Ey
Aleviler sorunlarınız nedir?' diye soruyor. Bunu önemsemek lazım.'
Görüyorsunuz
ki; ABF Başkanı; dün önemsediği ve bir ilk sandığı bu görüşmeleri
bugün bir ihanet gibi kötülemeye çabalıyor.
Peki Ali Balkız, Taraf
gibi, Zaman gibi malum gazetelere neden çıkartılmıştı? Parti
kurdurulması için. Hatta suikaste uğratılacaklar arasına adı ilave
edilerek mazlum gösterilmek için. Alevi toplumu, bu oyunu görüp Alevi
Partisi kurma bölücülüğüne karşı çıkınca Bay Balkız birdenbire
açılım/çalıştay karşıtı haline geliverdi.
Başbakan Erdoğan, AKP'li
kadınlara hitap ederken, 'Sünnilerin de sorunları var!' deyip Alevi
sorunlarından söz edenlere dolaylı yoldan 'Haydi işinize!' demişken;
Arif Sağ gibi bazı arkadaşların hala bir koyundan ikinci post çıkarmaya
kalkışmasını da tebessümle karşılıyorum. Alevi toplumunu temsil eder
gibi görüntü verenlere de özellikle ilkeli olmalarını tavsiye ediyorum:
Sivas yangınından açılım çıkmaz, efendiler.
CHP'DE KİMLER
ALKIŞLANDI
Dün CHP'nin İstanbul il kongresi yapıldı. Ben de
katılıp partililerle konuştum; siyasal manzarayı gözledim.
Beşiktaş'taki
salonda bu kez; eski toplantılara göre çok daha fazla bir coşku vardı.
CHP'lilere daha fazla güven gelmişti. Ama, yine de geleceği çok berrak
olarak görebildiklerini söylemek mümkün değildi. Bu bulanıklığın sebebi
de partideki değişim özleminin dışa vurumu gibiydi.
Ne demek
istediğimi; kongrede en çok alkışlananlara bakarak açıklayayım:
Birincisi
Deniz Baykal: Kuşkusuz ki Türkiye'nin sürüklendiği böyle sancılı bir
dönemde, bütün partililerin güvenebileceği bir ismin o makamda
bulunması; CHP'lileri rahatlatıyor. Baykal'ın temsil gücüne, gayretine
ve güvenilirliğine kuvvetli alkış vardı.
İkinci alkış Kemal
Kılıçdaroğlu'na... İlkeli, dürüst, halkçı kimliği ile CHP'nin umudu
olmuş durumda Kılıçdaroğlu.
Üçüncü alkış da İstanbul İl Başkanı
Gürsel Tekin'e... Halkçı, mütevazı ama kararlı tavrı ve şimdiye kadar
kimsenin hatırlamadığı kesimleri hatırlamasıyla Gürsel Tekin de önemli
bir isim haline gelmiş gözüküyor.
Özetin özeti: Baykal'ın
liderliğinde ama daha halkçı, daha etkin, daha genç bir parti kurmayı
istiyor CHP'liler.
Toplantıda Anadolu Ateşi'nin sunduğu nefis gösteri
de CHP'nin çağdaş yüzüne çok yakıştı.
Kongre merkezine yakın bir
taksi durağında şoförlerle konuştum. CHP'den beklentilerine baktım;
tamamı da ekonomik... Emekten ete, etten mazota pahalılık...
İşsizlik... Her tarafta AKP'lilere özel imkanların yaratılmış olması...
Emeklilerin perişanlığı...
Sanıyorum ki CHP'liler, işte bu yoksul,
işsiz, süründüren geliriyle geçinmeye uğraşan kesimleri temel alan bir
politika izlerlerse, gençliği ve kadınları daha kuvvetli biçimde
kullanırlarsa, AKP iktidarına son verebilirler...
Ne edip edip toplum
için umut haline gelerek...
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz