Her geçen saniye
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Her geçen saniye
Her geçen saniye
İnsanın yaşamında bazı anlar vardır ki, için geçen her saniye çok önemlidir. Örneğin nefes borusunun herhangi nedenle tıkanmasında, acilen müdahale yapılmazsa, ölüm kaçınılmazdır. Saniyeler, dakikalar önemli rol oynarlar. Beyin oksijensiz kalınca, hayati merkezler iflas eder. İnsanın yaşamında saniyelerin önemli olduğu diğer bir durum ise enfarktüstür. Kalb krizini geçiren bir hasta için her geçen saniye çok önemlidir. Bir an önce acilen müdahale yapılması şarttır.
Türkiye`nin şu andaki durumunu da enfarktüs geçiren bir hastaya benzetebiliriz. Geçen her saniye çok önemlidir Türkiye için ! 1919`u öncesini hatırlayalım. Osmanlı devleti işgal edilmiş, yani kriz başlamış, tabirici caizse, enfarktüs yolda... 1919`da yapılan acil bir müdahale ile ülke bir felaketten yani enfarktüsten kurtulmuştur.
11 Kasım 1938`de başlayan kriz, rahatsızlık gittikçe artmaya başladı. Geçmekte olan her saniyenin ne kadar önemli olduğunu unuttular ülkeyi yönetenler. Kriz kendisini her geçen yıl daha açık bir şekilde gösterdi, ama teşhiş koyup, müdahale etmeye kimsenin aklı ermedi. 21`inci yüzyılın ilk yıllarında, kriz kendisini iyiden iyiye göstermeye başladı.
Yoksulluğun, yolsuzluğun zirveye tırmandığını, açlığın ve sefaletin durmak bilmediğini, kamu malların özelleştirme adı altında elden çıkarıldığını, ülkede satılacak malın kalmadığını anlatıp durdular yıllarca muhalefet partilerin ve sivil toplum örgütlerinin yetkilileri. Hukukun bağımsız olmadığını, askerin bilinçli bir şekilde, görev alanını daraltarak, etkisiz hale sokulduğu, ülke bağımsızlığının elden gittiği dile getirildi. Yani Mustafa Kemal`in Türkiye Cumhuriyeti`nde çanların çaldığı söyleniyor. Kimler tarafından ? Yukarıda belirtildiği gibi muhalefet ve sivil toplum örgütleri, hukukçular, bilim adamları tarafından...
Demek geçen her saniye çok önemlidir !
Yani enfarktüse benzer bir durum ortada. Ya acilen bir tedavi gerekecek ya da ülke elden gidecek...
Neden müdahale edilmez, ülkenin bu acil durumu bilinmesine rağmen ?
Dedik ya, konulan teşhise derhal tedavi yapılmazsa, sonuç hüsranla bitecekltir.
Dr. Yüksel Cavlak
İnsanın yaşamında bazı anlar vardır ki, için geçen her saniye çok önemlidir. Örneğin nefes borusunun herhangi nedenle tıkanmasında, acilen müdahale yapılmazsa, ölüm kaçınılmazdır. Saniyeler, dakikalar önemli rol oynarlar. Beyin oksijensiz kalınca, hayati merkezler iflas eder. İnsanın yaşamında saniyelerin önemli olduğu diğer bir durum ise enfarktüstür. Kalb krizini geçiren bir hasta için her geçen saniye çok önemlidir. Bir an önce acilen müdahale yapılması şarttır.
Türkiye`nin şu andaki durumunu da enfarktüs geçiren bir hastaya benzetebiliriz. Geçen her saniye çok önemlidir Türkiye için ! 1919`u öncesini hatırlayalım. Osmanlı devleti işgal edilmiş, yani kriz başlamış, tabirici caizse, enfarktüs yolda... 1919`da yapılan acil bir müdahale ile ülke bir felaketten yani enfarktüsten kurtulmuştur.
11 Kasım 1938`de başlayan kriz, rahatsızlık gittikçe artmaya başladı. Geçmekte olan her saniyenin ne kadar önemli olduğunu unuttular ülkeyi yönetenler. Kriz kendisini her geçen yıl daha açık bir şekilde gösterdi, ama teşhiş koyup, müdahale etmeye kimsenin aklı ermedi. 21`inci yüzyılın ilk yıllarında, kriz kendisini iyiden iyiye göstermeye başladı.
Yoksulluğun, yolsuzluğun zirveye tırmandığını, açlığın ve sefaletin durmak bilmediğini, kamu malların özelleştirme adı altında elden çıkarıldığını, ülkede satılacak malın kalmadığını anlatıp durdular yıllarca muhalefet partilerin ve sivil toplum örgütlerinin yetkilileri. Hukukun bağımsız olmadığını, askerin bilinçli bir şekilde, görev alanını daraltarak, etkisiz hale sokulduğu, ülke bağımsızlığının elden gittiği dile getirildi. Yani Mustafa Kemal`in Türkiye Cumhuriyeti`nde çanların çaldığı söyleniyor. Kimler tarafından ? Yukarıda belirtildiği gibi muhalefet ve sivil toplum örgütleri, hukukçular, bilim adamları tarafından...
Demek geçen her saniye çok önemlidir !
Yani enfarktüse benzer bir durum ortada. Ya acilen bir tedavi gerekecek ya da ülke elden gidecek...
Neden müdahale edilmez, ülkenin bu acil durumu bilinmesine rağmen ?
Dedik ya, konulan teşhise derhal tedavi yapılmazsa, sonuç hüsranla bitecekltir.
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Her geçen saniye
Sizce bu durumda,müdahale edcek doktor rolü kime düşüyor Yüksel bey,yada kimlere düşüyor,teşekkürler,saygılar.
Denizkızı- ELMAS ÜYE
- PROJE ÖDÜLÜ :
KATILIM ÖDÜLÜ :
Mesaj Sayısı : 1090
Yaş : 53
ŞEHİR : İstanbul
Meslek : Tekstil-Tasarım
Öğrenim Durumu : Lise
Aldığı Teşekkür : 411
Kayıt tarihi : 27/11/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz