Mustafa Kemal`in sözünün geçerli olması için...

“Muhterem milletime tavsiyen odur ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki ve vicdanındaki cevher-i asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an vazgeçmesin”
Bu söz sadece milletvekilleri için değil, aynı zamanda sivil toplum örgütlerinin başına geçecekler için de geçerlidir. Genç kuşaklar hatırlamazlar; Başbakan Adnan Menderes`in, o şaşalı döneminde
"odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm"
sözü, Mustafa Kemal`in ne kadar doğru söylediğini kanıtlar.
Şimdi bu sözün geçerli olabilmesi, yani toplumun seçecekleri insanların nasıl bir insan olmalarını anlayabilmesi için, bilgi sahibi olmaları, çağdaş bir eğitim görmüş olmaları gerekir. Bu da yetmez; gelecekleri, tarikatların, şeyhlerin, toprak sahiplerinin iki dudağı arasında olmamalıdır. Hele hele 21`inci yüzyılda sadakaya esirli hale gelmemelidir. Çağdaş eğitim alarak yani “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” yetişmiş bireyler olarak, karşısına çıkacak olan insanların kanındaki ve vicdanındaki cevheri tahlil edebilecek duruma gelinmelidir.
Ne yazık ki, geçen bu 71 yıl içinde Türk halkı, çağdaş eğitimden uzaklaştırılmış ve sonunda fikri, irfanı, vicdanı hür olmayan bir toplum haline getirilmiştir. Eğer böyle olmasaydı, Adnan Menderes "odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm" sözünü ağzına alamazdı. Düşünülecek olursa, bu söz Türk halkı için çok ağır bir sözdür !
Eğer devrim ve ilkelere ihanet edilmeseydi, Köy Enstitüleri kapatılmasaydı, çağdaş eğitim dinsel eğitime çevrilmeseydi, 72 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bireyler yetişecekti ve bu bireyler de gerek meclise gerekse sivil toplum örgütlerinin başına cevher-i asliyi çok iyi tahlil ederek, kendilerine kişileri seçme şansına sahip olacaklardı.
Çağdaş eğitim ve öğrenimin amacı, halkın eğitilmesi, bilinçlendirilmesidir. Eğitim ve öğrenim, topluma katkıda bulunduğu takdirde, ülkenin çağdaşlaşmasında da o dercede önemli rol oynamaktadır. Ne yazık ki, 1938`den bu yana gelmiş geçmiş iktidarlar başaramadılar, daha doğrusu başarmak istemediler. Böylece yıl 2010`ü gösterdiğinde karşımıza eğitim düzeyi düşük bir toplum çıkmış oldu.
Kısacası; böyle bir toplumdan, Mustafa Kemal`in dediği gibi, başının tacı yapacak yöneticileri seçmesi beklenemez. Eğer Mustafa Kemal`in sözü 72 yıl boyunca etkili olsaydı,
“7 kez geldim, 7 kez gittim”, “verdimse ben verdim”, “dün dündür bugün bugündür” diyen birisi çıkmazdı !
Partisini meclis dışı bırakıp, sonra tekrar başa geçenler bu ülkede görülmezdi!
“Anayasa`yı bir kere delsek ne olur ?” diyen kişi yerinde durmazdı !
“AB`nin yolu Diyarbakır`dan geçer” diyen kişi tekrar seçilerek meclise girmezdi!
“Toplumu inim inletenler, ikinci kez meclise giremezlerdi !
Eğer toplum, Mustafa Kemal`in dediği gibi, seçtikleri adamların kanındaki ve vicdanındaki cevher-i asliyi tahlil etmiş olsalardı, bugün Ankara`nın soğunda emek için direnmezlerdi.

Dr. Yüksel Cavlak