DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TSK'ya başörtüsü komplosu!

Aşağa gitmek

TSK'ya başörtüsü komplosu! Empty TSK'ya başörtüsü komplosu!

Mesaj tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2010-02-21, 21:53

TSK’ya yapılan psikolojik operasyonun en önemli malzemesi, kuşkusuz
inanç yani din üzerinden yapılanıdır.
Malum odaklar, TSK’yı ısrarla
İslam düşmanı diye sunuyor ve mesela başörtüsü ile GATA ya da
Orduevlerine girilememesini buna dayanak yapıyor.
28 Şubat sürecinde
TSK’da bazı aşırılıkların olduğu vakıadır.
Mesela iftara kısa bir
süre kala subayların toplanıp çay ikram edilmesi gibi asla tasvip
edilemeyecek bazı şeylerin yaşandığını biz de biliyor ve bunu asla
onaylamıyoruz.
Aynı şekilde evladının yemin törenine alınmayan
annelerin durumu da tam bir faciadır.
Ancak bütün bu fotoğraflara
karşın yine çok çok iyi biliyorum ki TSK’da dine bir karşıtlık asla ve
kat’a bahis konusu değildir.
28 Şubat sürecinde yaşananlar, dönemsel
aşırılıklardır ve ne öncesine ne de bugüne ölçü yapılamaz!
Yine çok
yakından tanığım TSK’da oruç tutan subay ve generallerin sayısı tahmin
edilemeyecek bir yekündedir.
Gelelim TSK’yı başörtüsü ve hatta İslam
karşıtı gösterme çabalarının perde arkasına;
Birinci boyut ,TSK’da
başörtüsüne karşıtlık yok, siyasal İslâm’a sembol yapılan türbana itiraz
vardır.. Başörtüsünü forma biçiminde iğnelemeyip annelerimizin taktığı
biçimde, örterseniz zerre sorun yoktur.
Diyeceksiniz ki bir iğne bu
kadar mı önemli?
Önemli çünkü o iğne dindarlığı değil, dinciliği yani
İslâm’ın siyasallaştırılmasını temsil ediyor .
Bakın bir şeyin
altını ısrarla çizmek istiyorum.
TSK’nın geçmişinde mesela
12
Eylül sonrasında bile başörtüsü ya da türban diye bir sorun hiç
olmamıştır ki bunu iki gün önce
32. Gün Programında, 28 Şubat
sürecinde TSK’dan binbaşı rütbesi ile atılan Prof. İskender Pala
bizatihi ifade etmiştir.
Peki ne oldu da ihtilal sürecinde bile sorun
olarak görülmeyen bir konu şimdi TSK’nın adeta kutsalı haline geldi?
Bunun
cevabı şudur:
TSK 80’li ve 90’lı yıllarda kuşatma altına alındı.
Orduyu
ele geçirmek isteyen siyasal İslâm yani dini cemaatler TSK’ya sızıp
orayı fethetmeyi cennetin anahtarını ele geçirme gibi sundular ve bu
yönde büyük çabalara giriştiler.
TSK bu sinsi amacı gördü ve buna
izin vermedi.
Oluşan hassasiyet iklimi de TSK’nın türban gibi siyasal
İslâm’ın sembollerine mesafe koymasına sebep oldu.
Evet hadise
gerçekte İslâm’ın emrine karşı çıkma gibi bir şey değil, tersine İslâm
maskesiyle TSK’ya sızma faaliyetlerine önlem almaktı.
Başka bir
anlatımla o dinci güruh TSK’yı rahat bıraksa yani sızmak ve ele geçirmek
istemese, geçmişte olduğu gibi TSK’da böyle bir sorun hiç olmayacaktı.
Diyeceksiniz
ki o dinci guruplar vatandaş değil mi ,TSK’ya girse
ne olur?
Cevap
vereyim; TSK paramparça olur zira o yapıları yakından bilen biri olarak
maazallah öyle bir şey olursa, TSK mahalle aralarındaki dergahlardan
yönetilir ve Ordu kimliğini o saat yitirir!..Cemaatler Emperyalizm
tarafından zaten o amaçla TSK’ya yönlendirildiler.
İşte bu
hassasiyeti sebebiyle yani TSK’ya dinci marjinal guruplar sızmasın diye
alınan tedbirler
neticesi bazen kurunun yanında yaş da yanıyor ve de
dönemsel aşırılıklar oluyor ama yukarıda söylediğimiz gibi Peygamber
Ocağı olmakla övünen bir yapıyı İslâm’a karşıt gibi sunmak ahmaklık
değilse hainliktir...


SABIRLA BEKLİYORUZ...
Başbuğ’a
montaj tezgahı ve karşılığı!
Genelkurmay Başkanlığının
incelemesine göre Orgeneral İlker Başbuğ’a atfen internete sızdırılan
malum dinleme kayıtları yurt dışı kaynaklı çıktı. Evet Başbuğ bu sözleri
yurt dışında etmiş ve belli ki orada kayda alınmış. Bitmedi; sızdırılan
dinleme kayıtları montajmış yani bu konuda mühendislikler yapılmış!.
Peki amaç ne mi olabilir?... “Elimizde olanları açıklarız” ültimatomunu
veren Genelkurmay Başkanına gözdağı vermek olabilir!.. Dahası, TSK’yı
aciz gösterme, yani, bak biz istedik mi Genelkurmay Başkanını bile
dinleriz demek istemiş olabilirler... Peki bu işi kimler mi yapmış
olabilir? Bunun için araştırmaya gerek yok zira daha önce pek çok
komutanı ve GATA’yı kimler dinlemişse bunu yapanlar da aynıdır. Benim bu
dinlemeyi yapanların iktidar tarafından hoş görüldüğü ve yol verildiği
gibi bir kanaatım var... Peki bütün bunlara Genelkurmay’ın lafın
ötesinde bir karşılığı olmayacak mı?.. Sabırla ve sükûnetle bekliyoruz!


‘CAMBAZA
BAK!’ TAKTİĞİ
Millet işsiz ve aç, iktidar tiyatro peşinde!

Türkiye’nin
gerçek gündemi emin olun işsizlik, yoksulluk ve geçinmek.. Aldığım
tepkiler gösteriyor ki insanlar sefalet içinde. AKP’nin yarattığı sanal
putlar bir bir yıkılıyor ve gerçek ortaya çıkıyor. Evet insanlar her
geçen gün fakirleşiyor ve geçinemiyor. Eğitimli işsizlerin oranı yüzde
30’a dayanırken, kredi kartı batağı yeni bir heyüla misali geleceğimizi
karartıyor. Çarşı-pazar bitmiş, piyasalar tarumar olmuş. Bakın
Ankara’dan size bir örnek. Çok değil birkaç yıl öncesinde hava parası
iki yüzelli milyar olan bazı dükkanlar şimdi bırakın hava parasını,
kiracı bulamıyor. Emekli, memur, işçi yani sabit gelirli ay sonunu zor
getiriyor. Kısacası geçinebilmek ve ayakta kalabilmek artık mucize gibi
bir şey.. Hal bu iken AKP bu gerçek gündemi karartmak adına her gün yeni
tiyatro oyunlarını sahneye koyuyor.. Yok silahlar gömülmüştü, yok darbe
olacaktı, yok Arınç’a suikasttı, yok kafesti, kıldı, tüydü, yündü...
milleti manipüle ediyor... Ama artık yemezler.. Bu milletin midesine
dokundun mu yerle bir olursun!


GÜNÜN SORUSU...
Sarıgül’e,
dur bekle diyenler kimler?

Mustafa Sarıgül yeni yılda
harekete geçiyorum demedi mi?.. Dedi.. Dahası, 16 Ocak’ta belediye
başkanlığını bırakıp partisini resmen kuracağını açıklamadı mı?..
Açıkladı... Peki medya önünde yapılan bütün bu taahhütlere rağmen ne
oldu da Sarıgül birden frene bastı ve beklemeye koyuldu?.. Çünkü Mustafa
Sarıgül’e dur bekle dediler... Kimler mi?.. Mesela Sarıgül’ün çok
yakını olan Rahmi Koç ve Aydın Doğan gibi İstanbul’un egemenleri!..
Başka?... Merkezde geniş katılımlı büyük bir oluşum olur, bekle diyen
bazı siyaset bilgeleri!.. Başka?... Mayıs gibi CHP’de Kurultay var, o
kurultayda küsüp bize gelen çok olur, acele etme diyen Ali Topuz ve Erol
Çevikçe gibi isimler... Bunların hangisi mi doğru?.. Bize göre
tamamı... Sarıgül akıllıdır ve her şeyi değerlendirir. İlginç ayrıntı;
bakın Cindoruk bile siyaseten rakip olduğu Sarıgül’ü bu aralar müthiş
övüyor ki bu bazı şeylerin işareti değil midir?
Sebahattin ÖNKİBAR
Sebahattin ÖNKİBAR
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz