Sorumlu Adalet Bakanı'dır
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Sorumlu Adalet Bakanı'dır
Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanmasıyla doruga çıkan hukuk skandalının gerçek
sorumlusunun Adalet bakanı Sadullah Ergin olduğu anlaşılıyor. Çünkü; bu
iş; görevini hakkıyla yapan bir Cumhuriyet savcısının nasıl bastırılıp
suçlu duruma düşürüldüğünü, asıl suçluların nasıl korunduğunu gözler
önüne seriyor. Asıl önemlisi de Erzincan Başsavcısı Cihaner'in
soruşturması; suç örgütü irticai gruplarla AKP'lilerin bağlantısını da
ortaya çıkarmıştır. Adalet Bakanı Ergin'i, Bülent Arınç'ı ve Başbakan
Erdoğan'ı kızdıran da bu durumdur.
Cihaner'in hazırladığı iddianamade yer alan kayıtlara göre; evi aranan tarikatçiler, AKP
Erzincan Milletvekili Sabahattin Karakelle'yi arayıp yardım istiyor.
Cemaatin işlerini yürüten işadamı Mehmet Çelik'e, AKP Genel Sekreteri
İdris Naim Şahin, bu soruşturmayı ilgililerle konuştuğunu söylüyor.
Tarikatçiler; gözaltına alınanların bırakılması için AKP'li Erzincan
Belediye Başkanı'nı arıyor. Başbakan'ın yanında olduğunu bildiren Hasan
Karahan'ın cemaatin hocalarından A.N.Ö'ye, cemaatin hocalarından Kemal
Hocayı Başbakan'la telefonda görüştürmenin uygun olup olmadığını
soruyor. Tarikatçı işadamı Mehmet Çelik'in yandaş medyadan bir patronu
arayıp cemaate baskı yapıldığını söylemesi üzerine o, hemen
ilgileneceğini söylüyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş da tarikatçı gruba destek olduğu gerekçesiyle iddianamede yer
alıyor. Soruşturulan bu grubun görüştüğü ve yardım-torpil istediği
isimler arasında AKP'li Osman Pepe ve Hilmi Güler de bulunuyor. Bu
tarikatçi işadamı ile AKP arasındaki ilişkiyi CHP Konya Milletvekili
Atilla Kart, maddi yönüyle de ortaya çıkardı. Mehmet Çelik'in Adalet
Bakanlığı'na 192 daire sattığını gösteren haberler basına yansıdı. Yani;
Adalet Bakanı Ergin ile tarikatçi işadamının çok sıkı fıkı oldukları bu
alışverişten de anlaşılıyor.
İş sadece bununla da kalmıyor. Savcı Cihaner; soruşturamasına Gülenci grubu da dahil ediyor. Ondan sonra da
olanlar oluyor.
SORUŞTURMAYI CİHANER'DEN NASIL ALDILAR
Kara para aklamak da dahil birçok suç işledikleri iddiasıyla soruşturulan
iki cemaatin bağlantıları AKP'ye değince; Savcı Cihaner'i devredışı
bırakmak ve onu perişan etmek için operasyon başlatılıyor. Bunun için de
meşhuuuur özel yetki verilerek savcı Osman Şanal devreye sokuluyor.
Asıl bundan sonrası ilginç... Osman Şanal, Başsavcı Cihaner'den soruşturmayı
nasıl alacak?
Soruşturmayı yürüten Cihaner; bu örgütlenmenin
silahsız olduğunu yazmış. Özel yetkili savcı Şanal ise meçhul bir ihbar
mektubu olduğunu ileri sürüp İsmail ağa ve Gülen cemaatlerinin silahlı
örgüt olduklarını; bu yüzden de soruşturmayı kendilerinin yapacağını
söylüyor. Ve bu yolla işe el koyuyor.
Cemaatçiler; kendilerine
silahsız örgüt diyen Erzincan Başsavcısı'nı yerden yere vururyorlar ama
'Bunlar silahlı örgüt!' diyen Osman Şanal'ı alkışlıyorlar.
Siz dünyada böyle bir rezalet gördünüz mü?
İşte tek başına bu durum bile;
Erzincan Başsavcısı Cihaner'e tuzak kurulduğunu; Osman Şanal'ın da
Adalet Bakanlığı tarafından cemaatçi örgütleri kurtarmak için
görevlendirilmiş olduğunu düşünmez misiniz?
Bu özel yetkili savcılar öyle savcılar ki, özel yetkiyi kullanıp Palandöken kayak pistinden bile
bedava yararlanmaya kalkışan insanlar.
Bu Osman Şanal; eğer iddia doğru ise Ergenekoncu diye tutukladıkları Albay Gençoğlu'na, '3. Ordu
Komutanı Saldıray paşayı da Savcı Cihaner'i de yanına göndereceğim!'
diyecek kadar intikam duygusu içindedir.
Bu Savcı Şanal; silahlı örgüt dediği 235 şüpheli devralmış ama bunların sayısını 16'ya düşürmüş.
Suç alanını da bölgeyle sınırlayarak böylece gazete patronu işadamı
ile tarikatçi işadamını ve İBB Başkanı Kadir Topbaş'ı da davadan
dışarıda tutmuş.
Sonra da iki tarikat grubu hakkında soruşturma açan
Erzincan Başsavcısı Cihaner için dosya imal edilmiş ve kendisi
makamında basılarak tutuklanmış.
Bu açık hukuksuzluğa HSYK el koyup Osman Şanal ve arkadaşlarının özel yetkisini almış ama onlar dava
dosyasını İstanbul'daki Ergenekon mahkemesine yollamışlar.
Görüyorsunuz ki bu işler Adalet Bakanı'nın izni olmadan yapılacak işler değildir.
Ve, adalet, bizzat Adalet Bakanı tarafından işte böyle yaralanmış;
siyasallaştırılmıştır.
sorumlusunun Adalet bakanı Sadullah Ergin olduğu anlaşılıyor. Çünkü; bu
iş; görevini hakkıyla yapan bir Cumhuriyet savcısının nasıl bastırılıp
suçlu duruma düşürüldüğünü, asıl suçluların nasıl korunduğunu gözler
önüne seriyor. Asıl önemlisi de Erzincan Başsavcısı Cihaner'in
soruşturması; suç örgütü irticai gruplarla AKP'lilerin bağlantısını da
ortaya çıkarmıştır. Adalet Bakanı Ergin'i, Bülent Arınç'ı ve Başbakan
Erdoğan'ı kızdıran da bu durumdur.
Cihaner'in hazırladığı iddianamade yer alan kayıtlara göre; evi aranan tarikatçiler, AKP
Erzincan Milletvekili Sabahattin Karakelle'yi arayıp yardım istiyor.
Cemaatin işlerini yürüten işadamı Mehmet Çelik'e, AKP Genel Sekreteri
İdris Naim Şahin, bu soruşturmayı ilgililerle konuştuğunu söylüyor.
Tarikatçiler; gözaltına alınanların bırakılması için AKP'li Erzincan
Belediye Başkanı'nı arıyor. Başbakan'ın yanında olduğunu bildiren Hasan
Karahan'ın cemaatin hocalarından A.N.Ö'ye, cemaatin hocalarından Kemal
Hocayı Başbakan'la telefonda görüştürmenin uygun olup olmadığını
soruyor. Tarikatçı işadamı Mehmet Çelik'in yandaş medyadan bir patronu
arayıp cemaate baskı yapıldığını söylemesi üzerine o, hemen
ilgileneceğini söylüyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş da tarikatçı gruba destek olduğu gerekçesiyle iddianamede yer
alıyor. Soruşturulan bu grubun görüştüğü ve yardım-torpil istediği
isimler arasında AKP'li Osman Pepe ve Hilmi Güler de bulunuyor. Bu
tarikatçi işadamı ile AKP arasındaki ilişkiyi CHP Konya Milletvekili
Atilla Kart, maddi yönüyle de ortaya çıkardı. Mehmet Çelik'in Adalet
Bakanlığı'na 192 daire sattığını gösteren haberler basına yansıdı. Yani;
Adalet Bakanı Ergin ile tarikatçi işadamının çok sıkı fıkı oldukları bu
alışverişten de anlaşılıyor.
İş sadece bununla da kalmıyor. Savcı Cihaner; soruşturamasına Gülenci grubu da dahil ediyor. Ondan sonra da
olanlar oluyor.
SORUŞTURMAYI CİHANER'DEN NASIL ALDILAR
Kara para aklamak da dahil birçok suç işledikleri iddiasıyla soruşturulan
iki cemaatin bağlantıları AKP'ye değince; Savcı Cihaner'i devredışı
bırakmak ve onu perişan etmek için operasyon başlatılıyor. Bunun için de
meşhuuuur özel yetki verilerek savcı Osman Şanal devreye sokuluyor.
Asıl bundan sonrası ilginç... Osman Şanal, Başsavcı Cihaner'den soruşturmayı
nasıl alacak?
Soruşturmayı yürüten Cihaner; bu örgütlenmenin
silahsız olduğunu yazmış. Özel yetkili savcı Şanal ise meçhul bir ihbar
mektubu olduğunu ileri sürüp İsmail ağa ve Gülen cemaatlerinin silahlı
örgüt olduklarını; bu yüzden de soruşturmayı kendilerinin yapacağını
söylüyor. Ve bu yolla işe el koyuyor.
Cemaatçiler; kendilerine
silahsız örgüt diyen Erzincan Başsavcısı'nı yerden yere vururyorlar ama
'Bunlar silahlı örgüt!' diyen Osman Şanal'ı alkışlıyorlar.
Siz dünyada böyle bir rezalet gördünüz mü?
İşte tek başına bu durum bile;
Erzincan Başsavcısı Cihaner'e tuzak kurulduğunu; Osman Şanal'ın da
Adalet Bakanlığı tarafından cemaatçi örgütleri kurtarmak için
görevlendirilmiş olduğunu düşünmez misiniz?
Bu özel yetkili savcılar öyle savcılar ki, özel yetkiyi kullanıp Palandöken kayak pistinden bile
bedava yararlanmaya kalkışan insanlar.
Bu Osman Şanal; eğer iddia doğru ise Ergenekoncu diye tutukladıkları Albay Gençoğlu'na, '3. Ordu
Komutanı Saldıray paşayı da Savcı Cihaner'i de yanına göndereceğim!'
diyecek kadar intikam duygusu içindedir.
Bu Savcı Şanal; silahlı örgüt dediği 235 şüpheli devralmış ama bunların sayısını 16'ya düşürmüş.
Suç alanını da bölgeyle sınırlayarak böylece gazete patronu işadamı
ile tarikatçi işadamını ve İBB Başkanı Kadir Topbaş'ı da davadan
dışarıda tutmuş.
Sonra da iki tarikat grubu hakkında soruşturma açan
Erzincan Başsavcısı Cihaner için dosya imal edilmiş ve kendisi
makamında basılarak tutuklanmış.
Bu açık hukuksuzluğa HSYK el koyup Osman Şanal ve arkadaşlarının özel yetkisini almış ama onlar dava
dosyasını İstanbul'daki Ergenekon mahkemesine yollamışlar.
Görüyorsunuz ki bu işler Adalet Bakanı'nın izni olmadan yapılacak işler değildir.
Ve, adalet, bizzat Adalet Bakanı tarafından işte böyle yaralanmış;
siyasallaştırılmıştır.
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz