Derin darbe
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Altemur KILIÇ :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Derin darbe
“Komutanlara Darbe” operasyonunun altındaki derin amacın, AKP
iktidarının sıkıştığı şu bağlamda; gündemi değiştirmek, mağduru oynamak
ve TSK’yı, Genelkurmayı saf dışı kılmak olduğu artık “açık bir sır”!..
Bu onlar için bir ölüm-kalım savaşı. T.C. ve Ordusu için de öyle!
Yabancı yorumcuların ortak kanaatı da bu merkezde!
İktidarın TSK’ya,
bugünkü şekil ve ruhuyla karşı olduğu ve nedeni de belli!..
“Asker-Polis Oyunu”. Polisi ağır silahlarla teçhiz etmek, TBMM’de
askerlerin yerine polisleri görevlendirmek, Ordunun yerine “sınır
birlikleri” kurmak projeleri çok tehlikeli oyunlar! Çankaya’da,
Cumhurbaşkanlığındaki Muhafız Alayını da çekerler. Alayı lağvederler ve
yerine “Nizam-ı Cedit” birliklerini koyarlarsa hiç şaşmam...
Ordularına
güvenmiyorlar!
Bütün bunlar hali hazır durumun güncel,
pragmatik, politik yönleri... Fakat asıl düşündürücü olan, “liberal
aydın ve yandaşların”, neden- nasıl bu kadar asker-ordu düşmanı
olabildikleri? Bu kişiler, eğer sadece kayıtlarda değil, özde Türk
iseler; Türk toplumundan, geleneksel aileden ve hatta asker ailelerden,
asker babalardan çıkmışlarsa, Türk Ordusunu eleştirmekten öte, neden bu
kadar kinli ve düşmandırlar? Psikopatolojik bir durum; bir çok ruhi
kompleksler var... Mesela Hasan Cemal’de olduğu gibi! Ordu ve
Komutanları akademik olarak, yazar olarak, tabii eleştirilebilir ama bu
kadar hınçla ve sadistçe değil! Generaller tutuklanınca zevkten sarhoş
olacak kadar değil!
Türklerin büyük çoğunluğu askerlik görevleriyle
övünürler, askere davul zurnayla giderler... Askerlik anıları, hatta
Komutanlarından fırça yemeleri bile güzel anılarıdır. Bu, Türk ordusunun
para ile pulla satın alınamayacak ve teknolojiyle telafi edilemeyecek
üstünlüğüdür... Merak ederim; bu adamların “vicdani retçilikten” veya
“bahanesinden”, “ataerkil” sebeplerden, “entel ukalalıktan” başka,
acaba kuyruk acıları mı var diye!.. Muhtemelen öyledir ama galiba,
“entelektüel şıklık”; hani şu “milliyetçi-askerci” olmak ne ilkel, asker
olmak “acı ve zul” gibilerden!.. Son günlerde asıl altındaki yatanlar
belli oldu.
Altan’ın şifreleri
İhanet
“ideoloğu” 2. Cumhuriyetçi Ahmet Altan, Atatürk’ün Cumhuriyetine neden
düşman olduğunu açıkça yazdı. Düşman, çünkü açıkça söylüyor: Türk
Ordusu, Cumhuriyetin “koruyucu zırhlarından en kuvvetlisi”... Artık bu
zırhı delmenin zamanı geldi diyor! Ve “artık deliyoruz” diye seviniyor!?
Birand
vakası
Bunlardan biri de Mehmet Ali Birand. Fiziksel “özrü”
yüzünden askerlik yapmamış, asker ocağının aşını yememiş, havasını
koklamamış... İnsanların fiziksel özürlerinden söz etmek, aslında
yakışıksız ama bazılarının “fiziksel özürleri”, Birand’da olduğu gibi
“zihinsel özre” dönüşüyor. Orduya karşı kompleks haline geliyor!
Birand
yıllar önce, “Emret Komutanım” adlı bir kitap yazmış, Ordumuzun
geleneksel parolasını eleştirmiş, “Emretme Komutanım” demeye getirmişti.
Şimdi aynı yolda devam ediyor!
Mehmet Ali Birand, “TSK’nın itibar
zırhı deliniyor” diyor ve anlaşılan bundan dolayı da mutlu. Sureti
Hak’tan görünerek “A&G” gibi en güvenilir kurumlardan birinin
anketine göre, en son yüzde 87’deki oran, yüzde 20’lik düşüşle yüzde
67’ye kadar gerilemiş... TSK’nın kapitalini eritmeye başlaması kadar
büyük bir tehlike olamaz. Herşey kaldırılabilir, ancak itibar kaybını
subaylar kaldıramazlar. Bu erozyonu giderebilmek için de “ne gerekirse”
yaparlar... Kamuoyunu kaybetmek, TSK’nın içinde de “çatlaklar
yaratabilir”.
Gözlerim kapalı
Sevgili
okuyucularım, ben bu yazıyı yazdıktan sonra mutad göz operasyonlarından
birine giriyorum. Gözlerim bir süre kapalı ama arkada kalacak. Bundan
sonra olacakları ancak dinleyeceğim ama yazamayacağım!
Bu satırları
yazarken İstanbul’da komutanların Emniyet Müdürlüğünde, Adliyede, ne
olacakları belli değil... Ankara’da Genelkurmay Başkanlığında, Başbuğ
başkanlığında tüm Orgeneraller, Oramiraller, toplantı halindeler. Bence
bu toplantı, bundan sonraki süreci ve Türkiye’nin kaderini
belirleyecek! Söz konusu T.C. ve Ordusu ise, şeytanlıklar, ayrıntılar,
gerisi teferruat!..
Gözlerim kapalı, Ankara’yı dinleyeceğim.
iktidarının sıkıştığı şu bağlamda; gündemi değiştirmek, mağduru oynamak
ve TSK’yı, Genelkurmayı saf dışı kılmak olduğu artık “açık bir sır”!..
Bu onlar için bir ölüm-kalım savaşı. T.C. ve Ordusu için de öyle!
Yabancı yorumcuların ortak kanaatı da bu merkezde!
İktidarın TSK’ya,
bugünkü şekil ve ruhuyla karşı olduğu ve nedeni de belli!..
“Asker-Polis Oyunu”. Polisi ağır silahlarla teçhiz etmek, TBMM’de
askerlerin yerine polisleri görevlendirmek, Ordunun yerine “sınır
birlikleri” kurmak projeleri çok tehlikeli oyunlar! Çankaya’da,
Cumhurbaşkanlığındaki Muhafız Alayını da çekerler. Alayı lağvederler ve
yerine “Nizam-ı Cedit” birliklerini koyarlarsa hiç şaşmam...
Ordularına
güvenmiyorlar!
Bütün bunlar hali hazır durumun güncel,
pragmatik, politik yönleri... Fakat asıl düşündürücü olan, “liberal
aydın ve yandaşların”, neden- nasıl bu kadar asker-ordu düşmanı
olabildikleri? Bu kişiler, eğer sadece kayıtlarda değil, özde Türk
iseler; Türk toplumundan, geleneksel aileden ve hatta asker ailelerden,
asker babalardan çıkmışlarsa, Türk Ordusunu eleştirmekten öte, neden bu
kadar kinli ve düşmandırlar? Psikopatolojik bir durum; bir çok ruhi
kompleksler var... Mesela Hasan Cemal’de olduğu gibi! Ordu ve
Komutanları akademik olarak, yazar olarak, tabii eleştirilebilir ama bu
kadar hınçla ve sadistçe değil! Generaller tutuklanınca zevkten sarhoş
olacak kadar değil!
Türklerin büyük çoğunluğu askerlik görevleriyle
övünürler, askere davul zurnayla giderler... Askerlik anıları, hatta
Komutanlarından fırça yemeleri bile güzel anılarıdır. Bu, Türk ordusunun
para ile pulla satın alınamayacak ve teknolojiyle telafi edilemeyecek
üstünlüğüdür... Merak ederim; bu adamların “vicdani retçilikten” veya
“bahanesinden”, “ataerkil” sebeplerden, “entel ukalalıktan” başka,
acaba kuyruk acıları mı var diye!.. Muhtemelen öyledir ama galiba,
“entelektüel şıklık”; hani şu “milliyetçi-askerci” olmak ne ilkel, asker
olmak “acı ve zul” gibilerden!.. Son günlerde asıl altındaki yatanlar
belli oldu.
Altan’ın şifreleri
İhanet
“ideoloğu” 2. Cumhuriyetçi Ahmet Altan, Atatürk’ün Cumhuriyetine neden
düşman olduğunu açıkça yazdı. Düşman, çünkü açıkça söylüyor: Türk
Ordusu, Cumhuriyetin “koruyucu zırhlarından en kuvvetlisi”... Artık bu
zırhı delmenin zamanı geldi diyor! Ve “artık deliyoruz” diye seviniyor!?
Birand
vakası
Bunlardan biri de Mehmet Ali Birand. Fiziksel “özrü”
yüzünden askerlik yapmamış, asker ocağının aşını yememiş, havasını
koklamamış... İnsanların fiziksel özürlerinden söz etmek, aslında
yakışıksız ama bazılarının “fiziksel özürleri”, Birand’da olduğu gibi
“zihinsel özre” dönüşüyor. Orduya karşı kompleks haline geliyor!
Birand
yıllar önce, “Emret Komutanım” adlı bir kitap yazmış, Ordumuzun
geleneksel parolasını eleştirmiş, “Emretme Komutanım” demeye getirmişti.
Şimdi aynı yolda devam ediyor!
Mehmet Ali Birand, “TSK’nın itibar
zırhı deliniyor” diyor ve anlaşılan bundan dolayı da mutlu. Sureti
Hak’tan görünerek “A&G” gibi en güvenilir kurumlardan birinin
anketine göre, en son yüzde 87’deki oran, yüzde 20’lik düşüşle yüzde
67’ye kadar gerilemiş... TSK’nın kapitalini eritmeye başlaması kadar
büyük bir tehlike olamaz. Herşey kaldırılabilir, ancak itibar kaybını
subaylar kaldıramazlar. Bu erozyonu giderebilmek için de “ne gerekirse”
yaparlar... Kamuoyunu kaybetmek, TSK’nın içinde de “çatlaklar
yaratabilir”.
Gözlerim kapalı
Sevgili
okuyucularım, ben bu yazıyı yazdıktan sonra mutad göz operasyonlarından
birine giriyorum. Gözlerim bir süre kapalı ama arkada kalacak. Bundan
sonra olacakları ancak dinleyeceğim ama yazamayacağım!
Bu satırları
yazarken İstanbul’da komutanların Emniyet Müdürlüğünde, Adliyede, ne
olacakları belli değil... Ankara’da Genelkurmay Başkanlığında, Başbuğ
başkanlığında tüm Orgeneraller, Oramiraller, toplantı halindeler. Bence
bu toplantı, bundan sonraki süreci ve Türkiye’nin kaderini
belirleyecek! Söz konusu T.C. ve Ordusu ise, şeytanlıklar, ayrıntılar,
gerisi teferruat!..
Gözlerim kapalı, Ankara’yı dinleyeceğim.
Altemur KILIÇ- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 139
Yaş : 100
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Altemur KILIÇ :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz