Darbecilerle nasıl mücadele edilir?
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Darbecilerle nasıl mücadele edilir?
Son tutuklamaları
anlayamayanlar için bir hİkaye daha yazdım; bakalım beğenecek misiniz?
Başbakanlık
binasına yakın; İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı içinden gelme,
malum cemaatten yetişme istihbaratçı ve polis baş başa vermiş
konuşmaktadırlar. Bunların yanında elektronik savaşta uzman bir de
ABD'li bulunmaktadır. Konuşmalar İngilizcedir ve çok yalıtılmış bir
odada yapılmaktadır.
Polis sorar: - O noktayı da dinleyebilecek
miyiz?
İstihbaratçı:- Elbette dinleyeceğiz, zaten dinlemeye başladık
bile.
ABD'li: -Asıl yapılacak iş; oraya girmek; belgeleri dışarı
çıkarmaktır.
Polis: -Askeri alana girmek mümkün değildir.
ABD'li:
- Oraya elektrik girdiğine göre biz de giriyoruz demektir. Merak
etmeyin; en korunan yerine bile uzanıp oradan istediğimizi alacağız;
sonra istediğimiz biçimi verip kamuoyuna açıklayacağız. Yalnız bu iş
için yeni ve güvenilir bir yayın organına ihtiyacımız var. Biraz solcu
sosu olan, demokrasi mücadelesi veriyormuş gibi görüntü verebilen...
Polis:
- O tamam...
ABD'li: -Nasıl, sakın sizin cemaatin gazetelerini
söylemeyin. Oralarda çıkan haberlere halk değer vermiyor. Sizinkisi
kendi kendinize yaptığınız propagandadan öte geçmiyor.
Polis:- Zaten
yeni bir gazete kuruluyor. Hükümet; işi ayarladı. bir kitapçıya teşvik
adı altında para aktarıldı. O da gazeteyi yakında çıkaracak. Bizim
gazeteler de oradan alıp yayımlayacak ki iş büyütülsün.
ABD'li:
-Çıkarılacak yeni gazetenin başına şöyle bizim istediklerimizi yazıp
savunacak birisi konulmalı. Cebi de doldurulmalı ki bizim yollayacağımız
belgeleri yayımlasın.
Polis:- O da bulundu... Basın camiasına
kendisini solcu gibi gösteren entelektüel birisini bulduk... Babası da
eskiden solcu idi...
ABD'li:-Bravo! Ahmet mi Mehmet mi?
Polis:
-Ahmet! Mehmet de bizim gazetelerin birisinden ona destek olacak.
ABD'li:
-Tam isabet! Bize de onun gibi hiçbir kutsal değere inanmayan birisi
lazımdı ki askerle yapacağımız mücadeleyi desteklesin...
İstihbaratçı:
-Ben böyle tiplere güvenmeyi sakıncalı bulmuşumdur hep.
ABD'li:
-Bizimle işbirliği yaptıktan sonra artık yan çizemez. Yoksa onu dünyaya
rezil ederiz...
***
Hikaye hayali ama yalan değil. 2007 yılının
başında kitapçılık yapan Alkım'lara tam 3 milyon 653 bin lira teşvİk
veriliyor. Bunlar da casus gazetesi Taraf'ı çıkarıyorlar. Genelkurmayın
kalbine kadar giren casuslar, istihbarat uzmanı Prof. Mahir Kaynak'ın
deyişi ile oradan çıkardıkları belgelerin şurasına burasına ekleme
yaparak casus gazetesine veriyorlar. Bu imal edilmiş belgeler de sanki
her şey doğru imiş gibi kamuoyuna dayatılıyor. Mahkeme tarafından daha
hüküm verilmeden bu özel örgüt; yayımladığı belgeyi Kuran ayeti gibi
değişmez ilan ediyor. Halk da böyle düşünmeye zorlanıyor.
Macera bu
kadar basit. Bu tarihten çok daha önce Başbakan Erdoğan tarafından özel
bir örgüt kurulduğunu; Yavuz Donat, eski Sabah'ta yazmıştı. CHP
Milletvekigli Atilla Kart da İçişleri ile Adalet Bakanlıklarının
işbirliği içinde özel çalışmalar yaptığını dile getirip duruyor.
ÇOĞU
BERAAT EDECEKTİR
Aha buraya yazıyorum; sizler de unutmayın:
Bugün Ergenekon terör örgütü üyesi diye tutuklananların büyük bölümü
sonunda beraat edecektir. Çünkü; işlenmemiş suçun cezası olmaz. Bu
olaydan çok daha önceki olaylarda da Yargıtay; tasarıda kalan ama
fiiliyata geçirilmeyen şeyler için ceza verilemeyeceğini karara
bağlamıştır.
Diyelim ki bazı generaller, aralarında AKP'yi devirmeyi
bile konuştular.
Bu iş için teşebbüse geçmemişlerse, bir iş
yapmamışlarsa onlara sivil mahkemeler ceza veremez.
Bana kalsa; ben
darbeyi konuşanları bile cezalandırırım...
Lakin; benim istememle
hukukun çizdiği rota aynı olmuyor...
Göreceksiniz; bu davada
tutuklananlar, yattıklarıyla kalacaklar; çıkınca hem devlet aleyhine hem
de onları durmadan karalayan şu besleme basın aleyhine yüklü tazminat
davaları açacaklar ve çoğu da zengin olacak.
Ama bu arada olan
olacak; hükümet; gündemi darbe mücadelesi yapıyorum diye işgal edecek;
işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki derin uçurum, gençlerin
geleceğinin daha da kararması konuşulmayacak. Hükümet; ekonomik alandaki
çıkmazı bu tartışmalarla çok güzel örtüyor.
Bu yüzden ekonomik kriz
devam ettiği sürece bu darbe iddiaları yeni bölümleriyle oynatılıp
duracak.
NOT: Ergenekon tutuklamalarının anlamını çözemeyenlere
hatırlatıyorum: itsürüsü elebaşısı Abdullah iti'ın getirenlerin, bu işi
organize edenlerin terör örgütü üyesi diye tutuklanmaları da mı bir
anlam ifade etmiyor?
anlayamayanlar için bir hİkaye daha yazdım; bakalım beğenecek misiniz?
Başbakanlık
binasına yakın; İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı içinden gelme,
malum cemaatten yetişme istihbaratçı ve polis baş başa vermiş
konuşmaktadırlar. Bunların yanında elektronik savaşta uzman bir de
ABD'li bulunmaktadır. Konuşmalar İngilizcedir ve çok yalıtılmış bir
odada yapılmaktadır.
Polis sorar: - O noktayı da dinleyebilecek
miyiz?
İstihbaratçı:- Elbette dinleyeceğiz, zaten dinlemeye başladık
bile.
ABD'li: -Asıl yapılacak iş; oraya girmek; belgeleri dışarı
çıkarmaktır.
Polis: -Askeri alana girmek mümkün değildir.
ABD'li:
- Oraya elektrik girdiğine göre biz de giriyoruz demektir. Merak
etmeyin; en korunan yerine bile uzanıp oradan istediğimizi alacağız;
sonra istediğimiz biçimi verip kamuoyuna açıklayacağız. Yalnız bu iş
için yeni ve güvenilir bir yayın organına ihtiyacımız var. Biraz solcu
sosu olan, demokrasi mücadelesi veriyormuş gibi görüntü verebilen...
Polis:
- O tamam...
ABD'li: -Nasıl, sakın sizin cemaatin gazetelerini
söylemeyin. Oralarda çıkan haberlere halk değer vermiyor. Sizinkisi
kendi kendinize yaptığınız propagandadan öte geçmiyor.
Polis:- Zaten
yeni bir gazete kuruluyor. Hükümet; işi ayarladı. bir kitapçıya teşvik
adı altında para aktarıldı. O da gazeteyi yakında çıkaracak. Bizim
gazeteler de oradan alıp yayımlayacak ki iş büyütülsün.
ABD'li:
-Çıkarılacak yeni gazetenin başına şöyle bizim istediklerimizi yazıp
savunacak birisi konulmalı. Cebi de doldurulmalı ki bizim yollayacağımız
belgeleri yayımlasın.
Polis:- O da bulundu... Basın camiasına
kendisini solcu gibi gösteren entelektüel birisini bulduk... Babası da
eskiden solcu idi...
ABD'li:-Bravo! Ahmet mi Mehmet mi?
Polis:
-Ahmet! Mehmet de bizim gazetelerin birisinden ona destek olacak.
ABD'li:
-Tam isabet! Bize de onun gibi hiçbir kutsal değere inanmayan birisi
lazımdı ki askerle yapacağımız mücadeleyi desteklesin...
İstihbaratçı:
-Ben böyle tiplere güvenmeyi sakıncalı bulmuşumdur hep.
ABD'li:
-Bizimle işbirliği yaptıktan sonra artık yan çizemez. Yoksa onu dünyaya
rezil ederiz...
***
Hikaye hayali ama yalan değil. 2007 yılının
başında kitapçılık yapan Alkım'lara tam 3 milyon 653 bin lira teşvİk
veriliyor. Bunlar da casus gazetesi Taraf'ı çıkarıyorlar. Genelkurmayın
kalbine kadar giren casuslar, istihbarat uzmanı Prof. Mahir Kaynak'ın
deyişi ile oradan çıkardıkları belgelerin şurasına burasına ekleme
yaparak casus gazetesine veriyorlar. Bu imal edilmiş belgeler de sanki
her şey doğru imiş gibi kamuoyuna dayatılıyor. Mahkeme tarafından daha
hüküm verilmeden bu özel örgüt; yayımladığı belgeyi Kuran ayeti gibi
değişmez ilan ediyor. Halk da böyle düşünmeye zorlanıyor.
Macera bu
kadar basit. Bu tarihten çok daha önce Başbakan Erdoğan tarafından özel
bir örgüt kurulduğunu; Yavuz Donat, eski Sabah'ta yazmıştı. CHP
Milletvekigli Atilla Kart da İçişleri ile Adalet Bakanlıklarının
işbirliği içinde özel çalışmalar yaptığını dile getirip duruyor.
ÇOĞU
BERAAT EDECEKTİR
Aha buraya yazıyorum; sizler de unutmayın:
Bugün Ergenekon terör örgütü üyesi diye tutuklananların büyük bölümü
sonunda beraat edecektir. Çünkü; işlenmemiş suçun cezası olmaz. Bu
olaydan çok daha önceki olaylarda da Yargıtay; tasarıda kalan ama
fiiliyata geçirilmeyen şeyler için ceza verilemeyeceğini karara
bağlamıştır.
Diyelim ki bazı generaller, aralarında AKP'yi devirmeyi
bile konuştular.
Bu iş için teşebbüse geçmemişlerse, bir iş
yapmamışlarsa onlara sivil mahkemeler ceza veremez.
Bana kalsa; ben
darbeyi konuşanları bile cezalandırırım...
Lakin; benim istememle
hukukun çizdiği rota aynı olmuyor...
Göreceksiniz; bu davada
tutuklananlar, yattıklarıyla kalacaklar; çıkınca hem devlet aleyhine hem
de onları durmadan karalayan şu besleme basın aleyhine yüklü tazminat
davaları açacaklar ve çoğu da zengin olacak.
Ama bu arada olan
olacak; hükümet; gündemi darbe mücadelesi yapıyorum diye işgal edecek;
işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki derin uçurum, gençlerin
geleceğinin daha da kararması konuşulmayacak. Hükümet; ekonomik alandaki
çıkmazı bu tartışmalarla çok güzel örtüyor.
Bu yüzden ekonomik kriz
devam ettiği sürece bu darbe iddiaları yeni bölümleriyle oynatılıp
duracak.
NOT: Ergenekon tutuklamalarının anlamını çözemeyenlere
hatırlatıyorum: itsürüsü elebaşısı Abdullah iti'ın getirenlerin, bu işi
organize edenlerin terör örgütü üyesi diye tutuklanmaları da mı bir
anlam ifade etmiyor?
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz