Zamanı geldi mi veya is the time ripe for...
1 sayfadaki 1 sayfası
Zamanı geldi mi veya is the time ripe for...
Zamanı geldi mi veya is the time ripe for...
Araya yabancı dilden sözcükleri sokma alışkanlığı, biliyorsunuz zamanımızın gelmiş geçmiş en büyük bir yazarımızdan bana da bulaştı... Zannetmeyin ki, İngilizce bildiğimden dolayı araya böyle İngilizce tümceler sokuşturuyorum. Hiç alakası yok, ukalalığımdan dolayı ve hem de yazıyı süslüyor diye yapıyorum aynen onun yaptığı gibi ! Neyse, konuya girelim:
“Zaman her şeyden daha değerli ise, zaman kaybı kayıpların en büyüğüdür.” Bu sözü Benjamin Franklin söylemiş. Ne kadar doğru ! 1923`ten 1938`e kadar geçen zaman, hiç bir şekilde boşa harcanmadı, zaman israf edilmedi. Ama gelim görün ki, 1938`den zamanımıza kadar geçen 72 yıl hem su gibi akıp gitti hem de boşu boşuna israf edildi... Bu zaman içinde birkaç kez talih kuşu tepemize kondu, ama konması ile uçması bir oldu. Evet israf edilen zaman, kaybolan bir zamandır...
Bakın Martin Buner`den zaman için söylenmiş güzel söz daha:
“Kendisine günde 1 saat ayırmayan insan, insan değildir.”
Eğer bizler 1938`den itibaran ki, bu tarihten başlayarak en az günde 1 saat kendimize ayırmış olsaydık, şimdi ne zaman sıkıntısı çekerdik ne zamanın olgunlaşmasını yani “the time ripe for”, beklerdik. Yoksa ?
Yoksa zamanın olgunlaşmasını gerçekten bekliyor muyuz ?
herhangi bir nedenle ateş yakıldı ve üstündeki kazanın içinde su kaynamaya başladı. Şimdi tam sırası, bütün dünyanın merakla beklediği ABD Başkanı Obama`nın seçim boyunca söylediği “chance” sözcüğünü tümcenin sonuna eklemeye
İs the time ripe for change ?
Yani
Değişim için zaman olgun mu?
Bence “yes” derim !
Ne dersiniz ?
Not:
Bu ahval ve şerait (koşullar ) içinde Türkiye Sevdalıların veya Atatürkçüyüm diyenlerin, Mustafa Kemal`in
“...efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz..” sözünü tekrarlayabilirler mi ?
Tekrarlayabilirler mi ?
Dr. Yüksel Cavlak
Araya yabancı dilden sözcükleri sokma alışkanlığı, biliyorsunuz zamanımızın gelmiş geçmiş en büyük bir yazarımızdan bana da bulaştı... Zannetmeyin ki, İngilizce bildiğimden dolayı araya böyle İngilizce tümceler sokuşturuyorum. Hiç alakası yok, ukalalığımdan dolayı ve hem de yazıyı süslüyor diye yapıyorum aynen onun yaptığı gibi ! Neyse, konuya girelim:
“Zaman her şeyden daha değerli ise, zaman kaybı kayıpların en büyüğüdür.” Bu sözü Benjamin Franklin söylemiş. Ne kadar doğru ! 1923`ten 1938`e kadar geçen zaman, hiç bir şekilde boşa harcanmadı, zaman israf edilmedi. Ama gelim görün ki, 1938`den zamanımıza kadar geçen 72 yıl hem su gibi akıp gitti hem de boşu boşuna israf edildi... Bu zaman içinde birkaç kez talih kuşu tepemize kondu, ama konması ile uçması bir oldu. Evet israf edilen zaman, kaybolan bir zamandır...
Bakın Martin Buner`den zaman için söylenmiş güzel söz daha:
“Kendisine günde 1 saat ayırmayan insan, insan değildir.”
Eğer bizler 1938`den itibaran ki, bu tarihten başlayarak en az günde 1 saat kendimize ayırmış olsaydık, şimdi ne zaman sıkıntısı çekerdik ne zamanın olgunlaşmasını yani “the time ripe for”, beklerdik. Yoksa ?
Yoksa zamanın olgunlaşmasını gerçekten bekliyor muyuz ?
herhangi bir nedenle ateş yakıldı ve üstündeki kazanın içinde su kaynamaya başladı. Şimdi tam sırası, bütün dünyanın merakla beklediği ABD Başkanı Obama`nın seçim boyunca söylediği “chance” sözcüğünü tümcenin sonuna eklemeye
İs the time ripe for change ?
Yani
Değişim için zaman olgun mu?
Bence “yes” derim !
Ne dersiniz ?
Not:
Bu ahval ve şerait (koşullar ) içinde Türkiye Sevdalıların veya Atatürkçüyüm diyenlerin, Mustafa Kemal`in
“...efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz..” sözünü tekrarlayabilirler mi ?
Tekrarlayabilirler mi ?
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz