DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKP'li olmayan hiç kimse güvende değil

Aşağa gitmek

AKP'li olmayan hiç kimse güvende değil Empty AKP'li olmayan hiç kimse güvende değil

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2010-03-02, 03:45

Sevgili okurlar; geçen hafta art arda yaşadığımız olaylardan sonra belki pek çoğunuz “Yok artık daha neler?” demiş olabilirsiniz. Eski kuvvet komutanlarının, ordu komutanlarının, pek çok üst düzey subayın gözaltına alınması, günlerce poliste tutulması ve bir çoğunun tutuklanması dudak uçuklatan cinsten gelişmelerdi. Şaşırtıcı tutuklamalar, ortaya atılan iddialar ve ilginç zirve toplantıları ister istemez “Neler oluyor?” sorusunu sordurdu.

Bunlar yeni değil

Aslına bakarsanız yaşadığımız gelişmeler kimseye garip gelmemeli. Bütün bu gözaltıların, hakaretlerin, tutuklamaların, korkunç iddiaların zemini birkaç yıldır hazırlanıyordu. Şimdi sonuç bölümüne geçildi. Bundan sonrası artık AKP’li olmayan herkes için tehlikelidir. İktidar bulduğu açık yoldan ilerlemekte ve tehlike olarak gördüğü her engeli ustalıkla aşmaktadır. Bundan böyle AKP’li olmayan herkesin başına her an bir iş gelebilir.

Kurumlar kavga etmiyor

Üst üste gelen olaylar pek çok kişinin zihninde “Devlet içinde bir çatışma yaşanıyor” kuşkusu yarattı. Ben o kanıda değilim. Devletin kurumları arasında bir kavga yok. İktidar engel gördüğü yargının kolunu iyice büktü, yargı da biraz direniyor hepsi o. Askerle ilişkiye gelince, orada hiçbir sorun yok. İktidar-Silahlı Kuvvetler ilişkisi son derece uyumlu biçimde sürdürülüyor. Paslaşmalar oluyor, yemekler yeniyor ve güven mesajları sürekli tazeleniyor.

Askerin işi halledildi

Son tutuklamalarla birlikte iktidarın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik eylemleri artık son noktasına geldi. Zaten bir darbe ya da müdahalede bulunma yeteneği ve gücü olmayan Silahlı Kuvvetler artık tamamen devre dışı bırakıldı. Bundan sonrası devletin tepe noktalarından sık sık verilecek uyum ve birliktelik mesajlarından başkasını görmemiz mümkün değildir. Ordu’da “arıza” yaratacak kimse bırakılmadı, hepsi tasfiye edildi, kalanların ise bir hükmü yok.

Askerlerin üzüntüsü

Askerlerin tamamen devre dışı bırakılmasını hedefleyen yönelik eylemlere yönelik kuşku ve endişelerimi dile getirmem her çevrede yanlış değerlendirilebiliyor. Örneğin askerden medet uman çevreler “Askere yönelik eleştirinin sırası mı?” diye soruyorlar. Bizzat askerler ise içine düşürdüldükleri durumun üzüntüsüyle “Siz de haksız ithamlarda bulunuyorsunuz” diye yakınıyor.

Üzülecek bir şey yok

Şurasını iyi bilmeliyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk halkının başı sıkıştığında imdada koşan, Türkiye’yi kurtaran bir örgüt değildir. Bugüne kadar bu amaçla yaptığı söylenen girişimler de Türk halkı, Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ilkeleri ya da çağdaşlık adına olmamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri NATO’nun ordusudur ve politika, tavır ve eylemlerini buradan gelen talimatlara göre uygular.

Temel amaç nedir?

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel görev ve amacı, Sovyetler Birliği çökünceye kadar komünizmi önlemek ve kapitalist dünyadaki yerini sağlamlaştırması için Türkiye’yi dizayn etmektir. Israrla tekrarlanan “Türk ordusu darbecidir” söylemlerine asla kulak asmayın, çünkü Türkiye’de yapıldığı söylenen darbelerin hepsi gerçekte NATO ve kapitalist dünyanın talimatlarıdır ve bunlar yerine getirilerek Türkiye istenilen çizgiye çekilmiştir.

Kapitalizmin umrunda mı?

Dünya sistemine tamamen hâkim olmayı kafaya koyan Batı kapitalizmi için Türkiye’nin yönetiminde kimin olduğunun bir önemi yoktur. Önemli olan Türkiye’nin Batı ittifakı için güvenilir olması, enerji yollarının güvenliğinin sağlaması, Türkiye’nin rota değiştirmesinin önlenmesidir. Bu yüzden ister dinci bir ister laik iktidar olsun fark etmez. Yeter ki Türkiye sistemi bozacak bir sorun çıkarmasın.

AKP’nin fark ettiği

İşte AKP iktidarı bunu biliyor ve buna göre davranıyor. Şekil olarak demokrasi ve hukuk sistemi çalıştıkça Batı, Türkiye gibi bir ülkeyi asla feda edemez. Ama hepsi bu. O halde genel çizgide durduktan sonra içte istenilen yapılabilir. Batı dünyasındaki temel politikanın bu olduğunu bilen iktidar kendi zihnindeki Türkiye’yi oluşturmak için gerçekten dur durak bilmiyor. Seçimle iktidardan uzaklaşana kadar da durmayacaktır.

Tehdit hiç kalmasın

Elbette iktidar askerin artık darbe yapamayacağını, Batı ve NATO’nun sözünden çıkamayacağını çok iyi biliyor. Ordu içinde her şeye rağmen varlığını koruyan anti-NATO, anti-Amerikan yapılanmanın, günün birinde, uluslararası boyutta değil ama içte kendisine bir tehdit oluşturabileceğinin de farkında. O halde fırsat bu fırsat, tehdit ve tehlike tamamen ortadan kaldırılmalı. Yapılan iktidarın ordusunu yaratmaktır.

Eski solcuların tavrı

Bugün benim liberal maskeli faşistler olarak nitelediğim AKP payandası kesim, geçmişte sol-sosyalist-komünist kesimde yer alıyordu ve bu anlattıklarımı çok iyi biliyorlar. Çünkü bunların bazıları uzun yıllar önce askerin NATO’cu faşist tavrına karşı verdiğimiz demokrasi mücadelesi sırasında bu gerçeği ortaya çıkarmak için az çırpınmamıştı. Bu nedenle şimdi aynı kişilerin yüz seksen derece dönüp, sanki bunları bilmiyormuş gibi davranmalarını anlayamıyorum.

Belki de daha kazançlıdır

İnsanların fikir ve görüşleri değişebilir. Ama doğrular asla değişmez. Anlattığım bu gerçeği çok iyi bilenlerin şimdi tam tersine davranmalarının tek izahı var: Demek ki bu sistem hayli iyi kazandırıyor. Çünkü bunu başka türlü anlatmanız olanaksız. Nasıl olur da bir süre öncesine kadar askerin NATO hizmetinde olduğunu söyleyenler şimdi aynı orduya sanki bağımsızmış gibi bakar ve darbelerden zevk alıyormuş muamelesi yapabilir ki.

Sivil dalga hazırlığı

Gerçekleri bilmek ve bunları söylemek de fayda etmiyor artık. Çünkü ülkenin neredeyse tüm güçlerini ele geçiren iktidar ve yandaşları, önlerine çıkan her engeli şiddet kullanmaktan da çekinmeden ezmeye çalışıyor. Orduya yönelik operasyonun sonuna gelmesiyle birlikte bu dalganın intikam alınmak istenen çevrelere yöneleceğinin işaretlerini alıyoruz. Yakında çok büyük bir “sivil dalga”nın başlaması kimseyi şaşırtmasın.

Sevgili Ahmet Vardar

Bu hafta yitirdiğimiz çok değerli Ahmet Vardar ağabeyi anmadan edemem. Mesleğe başladığımın ikinci yılından beri tanıdığım, çok yakın olduğum Ahmet Ağabey’i kaybetmek nasıl bir şey anlatmak mümkün değil. Ne yazık ki ölüm haberi geldiğinde İstanbul dışındaydım ve cenazeye gidemedim. Tek tesellim, birkaç gün önce hastanede ziyaret etmiş olmam. Önümüzdeki günlerde Ahmet Ağabey’le ilgili yazacak çok şeyim olduğunu söylemeliyim.

Hepinize iyi haftalar dilerim...
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz